AŞKINLA HARÂB GÖNLÜMÜ GEL GÖR, NEYE DÖNDÜM

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
Emin Ongan Küçükusta

TRT-Nağme’ de Perşembe akşamları 22:00’ de yayınlanan Semt-i Musiki programında Vedat Kaptan Yurdakul’ dan Emin Ongan şarkıları dinledik.

Adı Üsküdar Musiki Cemiyeti ile özdeşleşmiş olan Emin Ongan’ ın halk tarafından çok sevilmiş, bugün de dillerden düşmeyen birçok şarkısı vardır.

İşte ilk aklıma gelenler:

–     Sen benim gönlümde açan son güldün (Nihavent)

–     Bugün yine gönlümün bahçesinde gezindim (Nihavent)

–     Baharı okşuyor ellerim (Segâh)

–     Hasretle yanan kalbime yetmez gibi derdin (Suzinak)

–     Gittin bırakıp sevgimi soldurmadı yıllar (Rast)

–     Bunca cevrinle gönül ülkesi virane olur (Kürdîlihicazkâr)

–     Ömrümün güzel çağı içimdeki bin heves (Buselik)  

Emin Hoca’ nın 100 civarında eseri içinde bana göre nadide bir mücevher değerinde olanlar şunlar:

–     Arz etmediğim yâre meğer yâre mi kaldı (Hüseyni)

–     Neyse mecnuna Leyla bil sende osun (Karcığar) Bu şarkıyı ilk defa bizim evdeki bir toplantıda İnci Çayırlı’ dan dinlemiştim ve o günden beri de karcığar şarkı listemde hep oldu.

–     Gittin bıraktın beni gurbet ellerde (Kürdîlihicazkâr)

–     Nazında senin özlediğim eski cefa yok (Kürdîlihicazkâr)

–     Bin gülle bahar etmedesin hayli zamandır (Muhayyerkürdî) Bu şarkıyı da ilk defa Ahmet Kadri Rizeli’ nin kemençesi eşliğinde Doğan Dikmen’ den dinlemiştim.

–     Gönlümün bir hali var ki gam değil (Uşşak) Bu şarkıyı da rahmetli Cinuçen Tanrıkorur’ un çok beğendiğini hatırlıyorum.

–     Leblerinde kıvrılan bir goncanın al rengi var (Hicaz) Hak ettiği alakayı bulamayan muhteşem bir şarkı. Her dinlediğimde yeni bir şeyler hissederim.

Radyoda programda Vedat Kaptan Yurdakul Emin Ongan’ ın az okunan eserlerini de seslendirdi.

–     Ateşi aşkınla cana (Acemaşiran)

–     Sevdamı o hülyalı gözün rengi yarattı (Acemkürdi)

Emin Ongan’ ın iki eserini ise ilk defa dinlediğimi sanıyorum. Biri kürdîlihicazkâr makamında ve ağır aksak usuldeki Hicri canan kan getirdi dide-i giryanıma” idi. Doğrusunu söylemek gerekirse bu eserin melodileri bana pek alışıldık geldi.

Eserin notasına ulaşmak için: http://www.notaarsivleri.com/kurdilihicazkar/6392.png

Güftekârı belli olmayan curcuna usulündeki ve mahur makamındaki şarkısını daha çok beğendim:

       Aşkınla harâb gönlümü gel gör, neye döndüm
       Ahlarla gezen bir deli divaneye döndüm
       Yanmış ve yıkılmış gibi viraneye döndüm
       Ahlarla gezen bir deli divaneye döndüm

 

Eserin notasına ulaşmak için: http://www.notaarsivleri.com/mahur/733.png

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. faik dedi ki:

    sevgililer; susarak gönlünü alırlar. sonra, konuşurak aklını alırlar. dokunarak elini alırlar. koklayarak, bakarak…. her şeyini alırlar da, kaybolurlar.
    *
    gönül esir, akıl özgür imiş. akıl gezince, gönül tozlanır imiş.
    *
    gönül ile aklın arası açıkmış. ömür, birbirine özlemle geçermiş.
    *
    gönül eğlenir, akıl eylenirmiş. demek, el ayak mide barsak…., ondan çekermiş.
    *
    gönlün sevgiliye; vav, sevgilinin aklı; elif.
    *
    gönülde zaman geçermiş, akılda gerermiş. gerdi geçti yıllar, beden mezara zamansız girermiş.
    *
    *
    *
    bir dil-âver baş u cân oynar bahâdırdur göñül
    bir saçı leylâ’ya şeydâ oldı ‘aklın dirmeyüp
    *
    bildim ki görmeden size mecbûr imiş gönül
    gördüm ki mihri sizsiniz ol necm-i fikretin
    *
    hemîşe sanma gönül câm-ı ergavân çekilür
    gehî şarâb u gehî kâse kâse kân çekilür
    *
    gönül alçakda didükse bizi alçakda koma
    âsmândan yücedür ‘ârifün alçak didügi
    *
    vay gönül vay gönül vay gönül ey vay gönül
    *
    gönül zencîr-i zülf-i dilbere bend olsa ey râmî
    iderdi aklı âzâde biraz divâne kaydından
    *
    edip perçemi aklımı târ u mâr
    gönülden ırağ oldu dâr u diyâr
    *
    togup mihr-i rûşen açıldı sabâh
    gönül bulmadı mîg-i gamdan felâh
    *
    dupduru bir yürekle sevebilmek ne güzel
    bir gönüle bin gönül verebilmek ne güzel
    bunca yarım kalmışlık içinde bir an oldu
    yoğrulup bütünleştik diyebilmek ne güzel
    *
    iki gönül bir olunca samanlık cennet olur
    bir gönül iki olunca cennet pür-mihnet olur
    *
    bi-dih dil-hastagân-i ‘aşkrâ câmî zi-anfâsat
    şarâb-i la‘l-i nâb-i tû davâ’-i dardmandânat
    *
    derya gibi çaglayub coşduñ a göñül coşduñ
    aşkı ile kaynayub taşduñ a göñül taşduñ
    *
    yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
    olursa bir şikayet ölümden olsun.
    *
    gönüller, dudaklar çaresiz sustu
    hatıralar canlandı,hayaller çoştu
    *
    yaylalar aklım aklıma düştü
    coştu gönül durulur mu
    *
    varırsan ey gönül yem-i aşkın verâsına
    benden selâm et ol târafın âşinâsına
    *
    gam günü etme dil-î bîmârdan tîğin diriğ
    hayrdır vermek karanu gecede bîmâre su
    *
    dil-i dîvâne olmaz bir nefes hâlî temennâdan
    ki mest-i câm-ı nâz u ‘işvedür bir mâh-sîmâdan
    *
    man harîf-i bâdaam sâkî bi-dih câm-i surûr
    tâ ba-çaşm-i kalb âyad az-furûğ-i bâda nûr
    *
    o kadar yakın kalplerimiz birbirine
    ölü bir denizi bile bir tartışmaya çevirdik
    *
    kış işte
    kalbin elem günleri geldi
    *
    çok geçmeden, üzerinde bolca helva bulunan bir
    tabakla döndü. kalbime şüphe girdi.
    *
    boğdum, sükûn-ı kahr ile, aşk-ı muhâlimin
    vahdet-güzîn-i kalbim olan yâr-ı lâlini
    *
    asuman tali’in oldukca gün günden münir,
    hane-i kalbimde hilmi gece gündüz sur olur.
    *
    aşka şâyân olamaz kalb hazîn olmayıcak
    hasta ârâm idemez âh u enîn olmayıcak
    *
    devâ-yı misk bulur za‛f-ı kulbe-i mazlûm
    derûn-ı hokka-i re’yinden etse istidvâ
    *
    kapuña öykündügiyçün kulb takdı çerhe mâh
    her gice encümle eyler nâr u nûr anı güneş
    *
    cânımı yakmaktasın âhir devâ keydir diyü
    ey tabîbim tâbekey bu âşık-ı ser-bâza dâğ

Siz de yorumunuzu paylaşın: