TÜM ÇOCUKLARA ÇİKOLATA HEDİYE EDİYORUM

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
ÇİKOLATA KÜÇÜKUSTA

Astımlı çocuklarda yapılan en büyük yanlışlardan biri, hem genel vücut sağlığı hem astımın iyileşmesi için elzem olan birtakım besinlerin bilinçsizce yasaklanmasıdır. Birçok anne, elinde astımlı evlâdının yemesi yasak olan listelerle dolaşır:

Süt içmesin balgam yapar.

Balda polen var; zinhar olmaz.

Balık, midye, karides kesinlikle yenmeyecek.

Kuruyemişlerin adı bile ağza alınmayacak.

Domates, çilek, portakal kesinlikle yasak.

Bunlar hiçbir bilimsel temeli olmayan üstelik de hem çocuğun gelişimini bozan ve hem de astımının düzelmesini geciktiren çok tehlikeli yasaklar. Böyle bir kısıtlama ancak sadece belirli bir besine karşı “gerçekten” alerjisi olan çocuklar için geçerlidir. Üstelik bunların duyarlı oldukları besini bırakın yemelerini, yalamaları ve hatta koklamaları dahi tehlikeli olabilir.

Newsflash: Chocolate is Good For Your Teeth! - Adelberg Montalvan ...

Çikolata alerji yapar mı?

Son günlerde bu yasaklar listesine -kim nereden çıkardı bilmiyorum ama- çikolata da ekleniverdi. Çikolata, alerji yapan besinler arasında adı sık geçse de gerçek çikolata daha doğrusu ‘kakao alerjisi’ öyle sık görülen bir durum değildir.

Çikolataya alerjisi olanlarda bunun kakaodan ziyade süt, soya, glüten veya fındık, fıstık gibi katkı maddelerinden kaynaklanma ihtimali daha yüksektir. Hemen her besin alerjiye neden olabilir fakat inek sütü, yumurta, soya, yer fıstığı, fındık, balık ve kabuklu deniz hayvanları, domates, çilek ilk sıralarda gelir.

Besin alerjileri, mesela inek sütü alerjisi küçük çocuklarda daha sıktır ve bunların bir kısmı üç yaşından sonra kendiliğinden geçer.

Belirli bir besinin sadece astım krizine sebep olması son derecede ender bir olaydır. Besin alerjilerinde astım atakları kural olarak yaygın alerjik reaksiyonun (anaflaksi) bir parçası olarak görülür.

Besinler daha çok deri döküntüleri (kurdeşen) ve bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal gibi mide-bağırsak sistemi belirtilerine yol açar.

Hiçbir kanıt olmadan birtakım faydalı yiyeceklerin peşinen yasaklanması hiç de doğru değildir. Bu durum çocuğun beslenmesini bozarak astımının daha da kötüleşmesine yol açabilir.

***

Bir parça çikolata masumdur

Son şehir efsanelerinden biri de şu: Efendim, çikolata alerjiye sebep olmasa bile reflüye yol açarmış ve reflü de astımı azdırırmış. Bu reflü-astım ilişkisi hep söylenir durur ve nazari olarak haklı birtakım gerekçeler de sıralanabilir ama gelin görün ki teori her zaman pratiğe uymuyor.

Ben bu seviyeli ilişkiye ilk günden beri karşı çıkarken, reflünün ne öksürük nöbetlerinin ne astım krizlerinin sebebi olamayacağını iddia ederken tıp dünyası reflüye adeta bir can simidi gibi sarıldı. Her öksürene, sesi kısılana, boğazı ağrıyana, her astımlıya reflü hastası muamelesi yapıldı.

Zaman beni haklı çıkardı: Etkili reflü ilaçlarının astım tedavisi üzerine de öksürük üzerine de hiçbir etkisi olmadığını ortaya koyan araştırmalar yayınlanmaya başladı.

İlaç endüstrisinin propagandalarıyla “Sessiz reflü olabilir, bu da astımı ağırlaştırabilir” diye aylarca tedavi edilen hastalar hem bunlardan hiç fayda görmezler hem de ilaç yan etkileri ile karşılaşırlar.

Görüşümde ısrarlıyım: Reflü astım ataklarına yol açmaz, reflü astımı ağırlaştırmaz. Astımlılara pek çok astım ilacı yanında bir de reflü ilaçlarının verilmesi gereksizdir ama reflü belirtilerinden rahatsız olan ve reflüye bağlı olarak yemek borusu alt ucunda iltihap yani “özofajit” gelişmiş olanların astımlı olsunlar veya olmasınlar reflü tedavisi görmesi de şarttır.

Bazı yiyeceklerin reflüyü artırabileceği doğrudur ama küçük bir parça çikolatanın reflüye yol açması ve bunun da astımı etkilemesi tamamen hikâyeden teyyaredir!

Bunun için astımlı çocukların makul miktarda çikolata yemelerine karşı çıkmadığım gibi tam tersine bunu tavsiye de ederim, zira özellikle siyah çikolatanın hem astım hem genel olarak sağlık üzerine pek çok müspet etkileri vardır.

Faydaları da var

Çikolatayı tadıp da sevmeyen, çikolata yiyip de yüzünde gülümseme ifadesi belirmeyen bir kimse olabileceğini düşünemiyorum. Bu sadece çikolatanın ağızda bıraktığı tattan değil içinde bulunan bazı maddelerden de kaynaklanır.

Çikolata yiyenlerde beyinde mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin artar; serotoninin depresyonu önleyici etkileri vardır. Çikolata vücutta endorfin salgılanmasına yol açarak ağrı hissini de giderir.

Çikolatada bulunan polifenol ve flavonoid’ler bağışıklığı kuvvetlendiren antioksidan etkileri olan maddelerdir. Bunlar kanser, kap-damar ve iltihabi hastalıklara karşı koruma sağlar, yaşlanmayı geciktirirler.

Çikolatada bulunan teobrominin etkili bir öksürük kesici olduğu gösterilmiştir. Çikolatanın tansiyonu düşürücü, LDL-kolesterolü azaltıcı etkileri olduğu gibi kansızlığa da iyi gelebilir.

Beyin aktivitesini ve bilişsel fonksiyonları artırabileceği gösterilmiştir. İshale karşı da faydalıdır.

Şeker olduğunu unutmayın

Kararında yendiğinde çok yararlı olan çikolatada fazla miktarda şeker hatta birçoğunda mısır şurubu bulunduğu, bunun da obezite ve bununla ilgili hastalıklara zemin hazırlayabileceği unutulmamalıdır.

Çikolatada şeker yerine sun’i tatlandırıcı olması da bir şey ifade etmez.

Bu bakımdan “bitter çikolata” daha uygundur.

Fazla yenen çikolata sebze, meyve gibi faydalı besinlerin daha az tüketilmelerine de sebep olur.

Çikolatadaki teobromin ve kafeinin uyarıcı etkileri vardır. Duyarlı kişilerde beyin damarlarını genişleterek migren ataklarına yol açabilir. Osteoporozu artırabileceği de ileri sürülmüştür.

Çikolata aşırıya kaçılmadığı takdirde çocuklar için faydalı bir besindir ve astımlı çocukların çikolata yemelerinde de hiçbir sakınca yoktur.

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Tuna Erinçler dedi ki:

    Sadece çikolata’da değil hiçbir şeyde aşırıya kaçmamak gerekir. Ne yazık ki bazen hastalar, yanlış bilgilendirme sonucu, herhangibir besin maddesinin belirli bir hastalık için “zararsız” olması doğru iken “faydalı” olduğunu sanıp tüketiminde aşırıya kaçabiliyorlar.

Siz de yorumunuzu paylaşın: