BÜYÜKLERE KOLESTEROL MASALLARI(1) MEĞER KÖTÜ KOLESTEROLÜN DAHA DA KÖTÜSÜ VARMIŞ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kolesterol kötü

Son senelerde ilaç ve hazır gıda endüstrisi el ele verdi ve kısa zamanda tüm dünyada müthiş bir ‘kolesterol fobisi’ oluşturuldu. İnsanlar sistemli bir şekilde ‘kolesterol manyağı’ yapıldı.  

Kolesterol, topluma ve maalesef aynı zamanda doktorlara da türlü pazarlama taktikleriyle kalp krizi ve inme gibi ölümcül hastalıkların tek sebebiymiş gibi tanıtıldı. 

Korkutma kampanyası son sürat devam ediyor, çünkü kolesterol pazarında müthiş para var. Sadece kolesterol düşürücü ilaçların yıllık satışları 25 milyar doları geçiyor.

Kolesterol gerçekleri

Kolesterol öldürücü bir zehir değil, yaşamamız için elzem olan bir maddedir. Hücrelerimizi dış etkenlere karşı koruyan hücre duvarının temel yapıtaşıdır.

Kortizol, testosteron, östrojen gibi hormonlar, D vitamini, safra asitleri kolesterolden üretilir. 

Kolesterol hayvansal besinlerde bulunur ama vücudumuzdaki kolesterolün çok azı gıda kaynaklıdır; büyük kısmı karaciğerimizde imâl edilir.

Üstelik az kolesterol aldığımızda vücuttaki üretim artar, çok aldığımızda ise azalır. İşte bundan dolayı da ‘diyetteki kolesterolü ne kadar azaltırsak azaltalım, kandaki kolesterol bundan çok az etkilenir.’

İyi kolesterol, kötü kolesterol aldatmacası

İyi kolesterol kötü kolesterol diye bir şey yoktur. Bu bir aldatmacadan başka bir şey değildir; çünkü tek bir çeşit kolesterol vardır.

Bir başka deyişle kolesterol için iyi de denebilir kötü de ama kolesterolün hem iyi hem kötü olması mümkün değildir. 

İyi veya kötü deyimleri aslında kolesterol molekülüyle değil, kolesterolün bağlandığı diğer bileşenlerle (apolipoproteinler, yağ asitleri vs) ilgilidir.

Kolesterol kanımızda hiçbir zaman tek başına dolaşamaz; lipo-proteinlere bağlı olarak bulunur.   

Kolesterol molekülüne başka bir molekül ya da moleküller bağlandığında ise artık o çok farklı bir bileşen olur ve ortaya çıkan bileşen sadece kolesterol olarak değerlendirilemez.

Güya ‘iyi kolesterol’ diye adlandırılan aslında ‘HDL-kolesterol bileşiği’ ve ‘kötü kolesterol’ olarak bilinen ise ‘LDL-kolesterol bileşiği’ dir.

HDL, yüksek yoğunluklu lipo-protein; LDL ise düşük yoğunluklu lipo-protein kelimelerinin baş harflerinden türetilmiş kısaltmalardır.

Kanımızdaki kolesterolün yüzde 60-80’ i LDL, yüzde 15-20’ si HDL ve kalan küçük kısmı ise başka lipo-proteinlerle taşınır.

Ne HDL ve ne de LDL, kolesterolle bir yakınlıkları veya ilişkileri olmayan yağ ve protein bileşikleridir.

Meğerse LDL’ nin de iyisi kötüsü varmış

LDL-kolesterol yüksekliği birçok soruyu cevaplayamayınca ‘küçük-LDL’ kavramı ortaya çıktı ama bununla ilgili paradokslar belirince de bu sefer de “ultra küçük LDL”’ den söz edilmeye başlandı.

Son bilgilere göre, meğerse bizim kötü bildiğimiz LDL-kolesterol masummuş ve tüm olaylar bu kötülerin kötüsü ‘ultra küçük LDL-kolesterol’ molekülünün başının altından çıkıyormuş.

Buradan anlaşılıyor ki kötü kolesterol diye bilinen LDL-kolesterolün meğer daha da kötüsü varmış! 

Warwick Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada özellikle şeker hastaları ve yaşlılarda kalp krizi riskini artıran en önemli etkenin, yapışkan özelliği çok fazla olan bu ultra küçük LDL-kolesterol olduğu iddia ediliyor.

Araştırmaya göre kısaca MGmin-LDL adı verilen bu çok küçük veya onların tabiriyle ultra kötü kolesterol, kanda birikerek damar sertliğinin ilerlemesine yol açıyor.

Bu ‘ultra küçük yoğun LDL tanecikleri’ yani en kötü LDL-kolesterol taneciklerinin damar duvarından sızabildiği ve okside olduklarında hasara ve enflamasyona yol açabildikleri düşünülüyor.

Kolesterol mafyası her ne kadar ultra kötü kolesterolden söz etse de asıl kötü olan kolesterol molekülü değil, daha küçük olan ve hücre alıcıları tarafından tanınmayan ve böylece kanda biriken LDL-kolesterol tanecikleridir. Ultra kötü kolesterol yerine ‘ultra kötü LDL-kolesterol taneciği’ demek daha doğrudur. 

Gelelim neticeye

Bu bilgilerden ortaya çıkan çarpıcı gerçek şudur: Bugüne kadar iyi kolesterol denen kolesterol de kötü denen kolesterolün iyi oldukları da kötü oldukları da doğru değilmiş.

İnsanların boş yere iyi kolesterolüm yüksek diye sevinip, kötü kolesterolüm yüksek diye üzülmüş olduklarını anlamış olduğunuzu sanıyorum.

Kanda kolesterol ölçtürüp çıkan sonuçlara sevinmek de üzülmek de aptallıktan başka bir şey değildir!

Bu değerlere bakıp tedaviye kalkışmanın adını ise sizin koymanızı istiyorum.

Yazı için 11 yorum yapılmış:

  1. Metin Uğurlu dedi ki:

    Sizin ve biyolog Mevlüt Durmuş’un yazdıklarından anladığım kadarıyla, kolesterol yüksekliği karaciğerin fazla üretim yapmasından değil (LDL), üretilen partiküllerin birikmesinden nedeniyle birikim nedeniyle kolesterolün yüksek çıkması. Oysa ilaç şirketleri doktorlarımızı, karaciğer fazla üretim yapıyor diye kandırmıştı oysa böyle bir şey tamamen hayal ürünü bakınız genetik kolesterol yüksekliğine, kolesterol üretim nedeniyle mi yoksa birikim nedeniyle mi yüksek çıkıyor….Üretim nedeniyle yüksek çıkmayan bir kolesterol yüksekliği için, hücrede kolesterol üretimi engelmemek hiç te akıllıca bir iş değil. İlaç şirketleri doktorlarımızı işletmiş….

  2. İZZET GÜLLÜ dedi ki:

    Batıl uzun süre hüküm süremiyor, günün birinde bir babayiğit çıkıveriyor meydana, ortaya koyuveriyor tüm gerçekleri.

    Evet, tek bir kişi bile yetiyor zulmün belini kırmaya. Zalimler ordusunu dağıtmaya… İşte bu hakkın, doğrunun, iyinin gücüdür…

    Şimdiki gerçek, kolesterol… Zararlı değil dendi. Hiçbir doktor buna karşı hiç bir şey diyemedi. Hayır, bu yetmez!

    Esas şimdi sormak gerekiyor: Bu bir kaç yiğit kişi çıkana kadar böylesi bir gerçeği neden gizlediniz?

    Bir hekim olarak bu zavallı millete yapılan sağlık kıyımına neden göz yumdunuz?

  3. ali yemişler dedi ki:

    sen kaç hastayı böle tedavi ettin rasim küçükusta bu drların hepsi kendini düşünen halka şirin görünmeye çalışmak için kendi meslektaşlarını yerden yere vuran uyuz sahtekar insanlar olmuş hep yapacağım meslekten utanıyorum artık

  4. prof dr sefa saygılı – 23.10.2011 23:51

    Hocam yine kolesterol aldatmacasını nefis anlatmışsınız. Bizleri bu önemli konuda aydınlattığınız için teşekkürler.

  5. turan aydoğdu – 24.10.2011 18:24

    inanın artık neye inanıp neye inanmayacağımızı şaşirdık millet olarak.onu yeme bunu yeme ne yapacağımıza karar vermek çok zor.şimdi diyorsunuz kolesterolun iyisi kötüsü lanetlisi yok. ne yapıyoruz şimdi kolesterolumuzu ölçtürmeyecekmiyiz yanlış anlamdım inşallah.Allah bizlere kolaylık versin.

  6. düzce metin dursun / 22 Ekim 2011 22:28

    kolestrol olmayan biri kalp kırizi geciriyor benimkolostrol yüksek diye dayandılar ilac dahada kötü oldum ve nitekim by paas oldum 50 li yaşındayım kalbim cok düzenli calışıyor tansiyon 12.8 uütüne hic çıkmamış olmasına rağmen amıliyat sonrası bana verilen tansiyon hapları belox covarsin tansiyonnum biraz daha düşüyor önüme gelen doktorlara soruyorum bunları bana niye içi,riyorlar diye hiçbiri acıklayamıyor ömürboyu icicen diyorlar papağan gibi hepsi ezbere konuşuyorsaygılar

  7. yavuz erol / 23 Ekim 2011 20:13

    aterom plağının sadece %2 si kolesterolden oluyor.kolesterol ilaçları sadece genetik kolesterol bozukluğu olup hastalık riski büyük olanlarda kullanılmalı normal kişilere bir faydası yok

  8. fuat ulusinan – 25.10.2011 10:48
    12.09.2011 kan tahlili sonuçlarım.
    Trigliserit 431
    Total kolestrol 300
    Hdl kolestrol 34,9
    Ldl kolestrol 172
    Vldl kolestrol 86,2
    Alt 56
    Şikayetlerim; kulak uğultusu, yüz yağlanması ve başımda ufak ufak sivilce türü yaralar..
    Tedavi; 20 gündür ‘ çoban çökerten ‘ otundan kaynatarak yapmış olduğum suyu içiyorum.
    Bitmemiş sonuç; kulak uğultusu azaldı, yüzümdeki yağlanma ve başımdaki sivilce türü yaralar tamamen geçti.
    Bir hafta sonra tekrar kan tahlili yaptıracağım.. sonuçları burada tekrar yazacağım…
    Sağlıklı günler……..

  9. M.Fatih KASIMOĞLU dedi ki:

    Ahmet bey, ben 2008 yılında bypass
    oldum sizi de Tv lerde takip etmeye başladım ve bildiğiniz üzre her ameliyattan sonra verilen ilaçlar kan sulandırıcı,ritmi sağlayan ilaç ve baş belası kolestrol hapı neden baş belası çünkü bu ilacı kullanmaya başladıktan sonra kaslarımda inanılmaz ağrılar ve ciddi bir unutkanlık başladı her doktora gittiğimde kas gevşetici ilaçlar emar vücudumun bittiğini hissetmeye başladım siz ve sizin gibi değerli hocalarımızın tavsiyelerine uyarak sadece kolestrol hapını bıraktım vücudum kendini toplamaya başladı düzenli her sabah bir saat tempolu yürüyüş yapmaktayım ve günde sabah 9:00 kahvaltı 16:00 da akşam yemeğim iki öğün yemekteyim kandeğerlerini ölçtürüyorum hiç bir sorun yoktur, sizlere teşekkür ediyorum ve 40 senesini gıdada geçirmiş biri olarak gıdalarla ilgili söylemleriniz çok önemli ve yerinde tespitleriniz yorumlarınız sloganlarınız mükemmel sizleri saygı ile selamlıyorum.

  10. selim dedi ki:

    hocam benim trigilesertim son 8 yıldır hiç düşmüyor yani biraz diyet yaparsam ilaçsız , 400 lere düşüyor en yükseği 1200 leri gördü , ama ilaç kullanmak istemiyorum bu knuda ne yapmam lazım

  11. ozan dedi ki:

    Sevgili hocam

    Yazilariniz guzel fakat ailesel hiper kolestrolomi hastalarinin hayatiylada oynaniyor.sizce bu insanlar ne yapmali sonra vebal sahibi olmayin

Siz de yorumunuzu paylaşın: