ESTETİK İÇİN ÖNCE PSİKOLOĞA

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
estetik cerrah

Dr. Tayfun Türkaslan’ ın e-mektubu:

Sayın Küçükusta,

Habertürkte bir plastik cerrahla yaptığınız görüşmeye tanık oldum. Öncelikle sorduğunuz sorulardan ne kadar yüzeyel bilgi sahibi olduğunuzu ve hatta ön yargılı olduğunuzu fark ettim.  

Hatta gördüm ki ara sıra ne gerek var, bence gerek yok tarzı girişler yaparak bütün branşı hiçe saydınız. Bakınız öncelikle size bir kez daha hatırlatalım Cerrahpaşa’da sizden bir kuşak önceki hocalarımızdan Sayın Akdoğan Erözbek hoca estetik cerrahinin plastik cerrahinin sadece %10′ununu teşkil ettiğini her öğrenci grubunun kafasına kazırdı.

Bence siz de bunu böyle bilin, plastik cerrahi travma ve konjenital anomalileri düzelten bir kökten gelmektedir. 2. dünya savaşından sonra zirve yapmış, Avrupa’ daki hastanelerde ayrı binalarda ayrı hastaneler olarak hizmet vermiştir.

Türkiye’de ise 1980′den sonra gelişmeye başlamış bugün gelinen noktada bilimsel dergilerde Amerikalılardan sonra en çok yayını üreten bilim dalıdır.

TUS sınavlarında tercih sıralamasında her zaman ilk üçtedir. Sizin gibi bakış açısına sahip olanlar nedeniyle Van depremine gönüllü olarak giden plastik cerrahlara sağlık bakanlığı yetkilileri siz neden geldiniz bizim size ihtiyacımız yok diyebilmişlerdir.

Halbuki “crush” yaralanmalarda renal yetmezliğe götüren en önemli sebep yumuşak doku ezilmeleridir. Pek çok hasta sizin çok iyi bildiğiniz elektrolit denge bozulmaları nedeniyle hayatını kaybeder.

Bu sadece bir vakıa ama toplumu bu şekilde bilgilendirdiğiniz sürece bunlar yaşanacaktır. Sıdıka hoca genel cerrahi kökenlidir. Genel cerrahi üstüne 2 sene plastik cerrahi yapıp ehliyetini almıştır. Söylediği gibi ilklerden değil, ondan önce yetişen ciddi bir kuşak vardır. Size söylediklerine çok dikkat etmeliydi toplum gözünde plastik cerrahları ruh hastalarıyla uğraşan, para için herkese her şeye aslında yapılmaması gerektiği halde yapan insanlar olarak göstermesini bir nevi size çanak tutmuş.

Ben de bir fen lisesi mezunu olarak hayretler içindeyim.

CEVABIM

Değerli meslektaşım,

Mektubunuz için çok teşekkürler. “Estetik için önce psikoloğa” başlıklı haber Zaman gazetesinde yayınlanmış olup Gülizar Baki’ ye aittir. Bu haberi ben de sizin gibi gazeteden okudum ve çok beğendiğim için de siteme koydum.

Ben de bu konuda tıpatıp sayın Prof. Dr. Kurul gibi düşünüyorum.

Elbette “doğuştan yarık dudaklı olanlar, burun kemiği sebebiyle gerçekten nefes alamayanlar, meme kanseri yüzünden memesi alınan kadınlar, ağır yanıklar ve benzeri daha pek çok durumlar” için yapılan cerrahi girişimlere diyecek hiçbir sözüm yok.

Sadece daha güzel görünmek için bıçak altına yatmayı doğru bulmuyorum ve bu kişilerin gerçekten ruhsal durumlarının incelenmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.

Siz tabii ki farklı bir görüşte olabilirsiniz ve bu sadece sizi ilgilendirir.

“Estetik için önce psikoloğa” başlıklı haberi bence başta siz olmak üzere tüm “estetik cerrahların” dikkatle okuması ve üzerinde düşünmesinde büyük fayda var.

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Tayfun Türkaslan dedi ki:

    Sayın Küçükusta;
    Verdiğiniz cevap ve bütün “estetik cerrahlara” yaptığınız tavsiyeden dolayı çok teşekkür ederim. Açıkçası kolesterol mevzuları veya ilaç sektöründeki çarpıklıkları dile getirmekten bana cevap verebilecek vaktiniz yoktur diye düşünmüştüm. Öncelikle branşımızın resmi adını size bir kez daha hatırlatmak isterim;”Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi” Dolayısıyla koyu siyah olarak yazmak ihtiyacını hissetiğiniz her “estetik cerrah” önce plastik cerrahtır. Plastik kelimesi latince “Plastikos” kökeninden gelir, yeniden yapmak ve şekillendirmek rekonstrüksiyon ise bildiğiniz üzere tamir etmek anlamını taşır. Branşımıza estetik kelimesi 1999-2000 yıllarında eklenmiştir. Bunun amacıda şuan sizin gibi bakış açısına sahip olan bireylerin oluşmasına neden olan merdiven altı, yada şuanki sağlık bakanlığının 2 aylık kurslarla ruhsatlandırdığı “medikal estetik” dolandırıcılarının önünü kesmek içindir. Estetik kelimesi benimde asistanlık eğitimi almaktan gurur duyduğum Cerrahpaşa akademik kadroları tarafından bugünler öngörülerek eklenmiştir. Gelelim sizce “estetik cerraha” başvuran herkesin psikoloğa gitmesi görüşünüze; Bilimsel olarak “body dismormophophobia” dediğimiz bir durum vardır.Bu olgular estetik talep eden olguların %7-11’ini oluşturur.(bilimsel veridir kaynak isterseniz gönderebilirim) Böyle bir durumda hastanın ayna görüntüsü görme merkezinde farklı olarak algılanır. (Allah kimsenin başına vermesin)Bence bir plastik cerrah, sizce bir “estetik cerrah” gerçekten hasta olan bu hastayı kolaylıkla ayırd eder ve bir “PSİKOLOĞA” değil bir “PSİKİAYATR” a gönderir. Ayrıca bildiğiniz üzere bu tip hastalık hastaları her branşta vardır. Bende size gögüs hastalıkları ile ilgili karşınıza gelebilecek bu tip hastalık hastalarını, ısrarla bir “PSİKOLOĞA” değil bir “PSİKİAYATR” a yönlendirmenizi tavsiye ederim. Bilim insanı toplum önünde söylediklerinin nereye gittiğini düşünmelidir, milyonların önünde söyleyip yazdıktan sonra bu benim görüşüm deme lüksümüz yoktur. Plastik cerrahların insan doğasını bozduğu yönündeki tesbitlerinize de katılmıyorum. İnsan doğasının yahut fıtratının genetik yapısı olduğunu sanırım bunca senelik bilim adamı olmanız hasebiyle algıladığınızı düşünüyorum… Karşıma gelen talepkar insanların ne kadar yüce bir potansiyelle yaratıldığını görüyorum. Yaptığım işlerin toplum içinde denge, huzur ve Allahın plastik cerrahlara bahşettiği “eşitleyici sistematik zanaatına” dahil olduğum için de açıkçası mutluluk duyuyorum. Size son bir söz daha: İnsanların hastalıklarından, çaresizliklerinden para kazanmıyoruz bütün “plastik ve estetik cerrahlar” çok huzurluyuz.

  2. Estetiği denemiş biri dedi ki:

    Burun ameliyatı olmuş biri olarak, burun ameliyatı olacaklara ikazlarda bulunurum hep;çünkü Sonradan öğrendim ki uygulanan yöntemde, burun sırtı içeri batık ve aşırı incelmiş oluyor.Aynaya baktığımda o kadar belirgin ve yüze nahoş geliyor ki…
    “olmasaydın
    kardeşim.”dediğinizi duyar gibiyim de:Kbb doktorları söylüyordu olmam gerek diye,tıkanıklık ondan oluyor diyerekten ve önemli bir şey var diye ameliyat olduk ama oluş o oluş.
    Keşke eski burnum yerine gelse…
    Kimin, Kbb’ye gittiğini duysam,hemen bilmem et var,kemik var falan filan yatırıyorlar aşağıya.
    Bende nefes alma problemi vardı ama hala devam ediyor.
    Plastik cerrahların çoğu bu yöntemi uygulamıyor mu?Sokakta gördüğümde,aha şu zavallı burnunu mahfettirmiş, dediğim o kadar çok kişi çıkıyor ki…
    İstisnalar dışında estetik, insan doğasına gerçekten zıt.

  3. bir hasta dedi ki:

    Bütün plastik cerrahlar olarak huzurluyuz, söylemi çok büyük bir iddia.
    Estetik olup da kayık burnunu beğenmeyen,yeniden ameliyat olmak isteyen o kadar çok kişi tanıyorum ki…Bu kişiler başta, estetiğe duyduğu merakın bedelini ödüyor.
    Tabi doktorlar bu tür ameliyatları ihtiyaçmış gibi gösteriyor.Mesela kemik nefes almanızı zorlar gibi.
    Her plastik cerrah hastasını psikiyatra yönlendirir mi…Bence çoğu yönlendirmez.Bu bir ütopya gibi.
    Doktor Tayfun bey buna ne diyecek acaba.?

  4. bir hasta dedi ki:

    kusura bakmayın ama …’ nın kişiliğine lafım yok ama doktorum diye gezmesin ben onun mahduruyum aman allah korusun sakın sözlerine inanmayın eskiyi ararsınız emin olun yüzünüze bile bakmaz parayı cebıne koydumu tanımıyor haberınız olsun

Siz de yorumunuzu paylaşın: