TÜRK KARDİYOLOJİ DERNEĞİ’ NİN CEVAPLAMADIĞI SORU

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
Metin Münir

Milliyet’ te Metin Münir’ in yazısı:

Yiğit Bulut, geçen akşam, Haber Türk kanalında yönettiği kolesterol tartışmasında, Türk Kardiyoloji Derneği yöneticilerine bir defa değil iki defa sordu.
İlaç şirketlerinden para alıyor musunuz?
Cevap almadı. Derneği temsil eden iki saygın profesör lafı başka konulara çekti. Kendilerinin veya derneğin ilaç şirketlerinden çıkarı olup olmadığı konusunda bir şey söylememeyi yeğledi.
Oysa, bu, programda sorulan en önemli soru idi. Çünkü kolesterol konusunda ilaç şirketi propagandası ile bilimsel gerçekleri birbirinden ayırabilmek için bu sorunun cevabını bilmek şart.
Eğer Türk Kardiyoloji Derneği ve yöneticileri konferans, bilimsel araştırma, bedava yurtdışı kongre gezisi veya bu ad altında ilaç şirketlerinden çıkar elde ediyorlarsa tespitlerine ve tavsiyelerine fazla itibar edilemez. Çünkü bunları ilaç şirketlerinin ürün satmak için kullandıkları verilere dayandırıyorlardır. Dolayısıyla, yaptıkları reklamdır. Bilimsel tespit değil.
Amerika Birleşik Devletleri’nde doktorlar yasal olarak ilaç şirketlerinden aldıkları paraları açıklamak zorundadırlar. Herhangi bir ilacın etkilerini ölçmek için yapılan araştırmalar eğer ilaç şirketleri tarafından finanse ediliyorsa, bunların da açıklanmaları gerekir.
Bunlardan amaçlanan doktorların ve yaptıkları araştırmaların yansız olup olmadığını kamuoyunun ve bilim camiasının bilmesidir.
Neden bu kararlar alındı? Çünkü Amerika’da doktorların büyük bir çoğunluğu, menfaat karşılığında ilaç şirketlerinin bayileri gibi davranmaya başladı. İlaçların kullanım alanlarını genişletmelerine yardımcı oldu. İlaç şirketlerinin kârlarını hastalarının sağlığından daha önemli görür oldu.
Türk Kardiyoloji derneği, eğer inanılır olmak istiyorsa, açık olmalı, ilaç endüstrisi ile varsa, parasal ilişkilerini açıklamalıdır.
Yapması gereken bir şey daha var: Bulut’un programında ve sitelerinde kullandıkları istatistikleri ve bilgileri dayandırdıkları araştırmaları yayınlamak. Bunları nerden çıkarttılar: İlaç şirketlerinin literatüründen mi, ilaç şirketleri tarafından finanse edilen araştırmalardan mı, bağımsız araştırmalardan mı?
Örneğin şu çarpıcı (ve muhtemelen doğru olmayan) iddialar hangi bilimsel araştırmalara dayanmaktadır:
* Kolesterol yüksekliği koroner kalp hastalığı için çok önemli bir risk faktörüdür ve kalp damar hastalıklarının %50’sinden sorumludur.
* Kolesterol ilaçları (ile) ölüm, kalp krizi ve inme riski %25-45 oranında azalmaktadır.
Türk Kardiyoloji Derneği’nin Bulut’un programında ileri sürdüğü bir başka iddia Türk kardiyologlarının yüzde doksan dokuzundan fazlasının kolesterol ilaçlarının yararlı olduğuna inandığıdır.
Eğer çoğunluğun her inandığı doğru olsaydı insanlık bugün hâlâ dünyanın yuvarlak değil, düz olduğuna inanır olacaktı.
Ama bundan başka bir şey daha var: Madem ki bu kadar ezici bir çoğunluk kolesterol ilaçlarının yararlı olduğuna inanıyor neden Türk Kardiyoloji Derneği bu görüşün aksini savunanlara bu kadar kızıyor? Suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor?
Kolesterol ilaçlarını savunmak onu imal edenlerin işi değil mi? Türk Kardiyoloji Derneği neden bu görevi sahiplenme ihtiyacını duyuyor? Dünyanın birçok yerinde saygın bilim adamları ve doktorlar kolesterol ilaçlarının küçük bir azınlık dışında yararlı olmadığını savunuyor. Neden onları mahkemeye veren yok?

Yazı için 3 yorum yapılmış:

  1. ky dedi ki:

    ÜNİVERSİTELER NEDEN SESSİZ ?

    Konu çok önemli. Sıradan insanlar dedikodu filan yapmıyor. Ülkenin en saygın bilim adamları iki kutba bölünmüş ve çok vahim olaylardan bahsediyor. Bir grup hoca ‘bu ilaçları alırsanız ölürsünüz’ diyor, bir grup hoca da ‘almazsanız ölürsünüz’ diyor. Vatandaş panik içinde. Halkımız ölmemek için ne yapsın?

    Zararlı olduğu iddia edilen ilaçlarla milyarlarca dolarlık kamu kaynağı çarçur ediliyor ve kimse sesini çıkarmıyorsa, hukuk ve vicdan nerede? Yok eğer hastalar bu ilaçları bıraktığı için hayatları tehlikeye giriyorsa bunun sorumlusu kim olacak? Olup bitenleri seyretmeye devam mı edeceğiz?

    Yabancı ülkeler, yabancı uzmanlar mı konuyu çözecek? Koskoca ülkede bu soruya cevap verecek bir bilimsel otorite yok mu? Üniversiteler nerede? Yok mudur konuyu aydınlatacak bilim kurumları? Bunları kim harekete geçirecek? Üstümüze ölü toprağımı serpildi? Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?

  2. tuna erinçler dedi ki:

    Halkımız ölmemek için önce rakıdan, sigaradan ve tatlıdan vazgeçsin, fazla kilolarından kurtulsun. Gerisini sonra düşünürüz.

  3. Mahmut Gökten dedi ki:

    Nasıl yani,TDK ” dünyanın hiçbir yerinde hiçbir etik kurul tarafından izin verilemeyecek olan bu tür bir Mengele tarzı araştırmanın” SGK tarafından yspılmasını mı istiyor?
    Yani diğer bir deyişle, SGK’nın etik olmayan bir araştırma yapmasını mı istiyor?
    Bu nasıl bir mantıktır ben çözemedim.

Siz de yorumunuzu paylaşın: