BİTKİSEL İLAÇ ECZANEDE Mİ AKTARDA MI?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
bitkisel ilaçlara dur demek lazım

Eczacı Çağdaş Savaş’ tan aldığım mektup:

“Hocam iyi çalışmalar.Sözcü gazetesinde bitkisel ilaçlar ile ilgili yazınızı okudum.Gayet faydalı bir yazı fakat bir prof olarak bazı bilgi eksikliğinizi gördüm hem üzüldüm hem utandım.çünkü eczacılar bu konuda bilgiye sahip değiller yazmışsınız.Halbuki yazdığınız tüm bilgiler eczacılık fakültesi hocaları kaynaklıdır.Ne yazıkki tıp eğitiminde bitkisel tedavinin t si yokken eczacılar fakültede önce botanik sonra 2 yıl farmakognozi teorik ve pratik hem de fitoterapi ve homeopati eğitim alıp hem bitkileri hem bitki etken maddelerini öğrenip extre çıkarabilmektedirler*Aynı zamanda bunların kimyasını da bilmektedirler.Ayrıca sadece izmir ege ve yeditepe üni.ecz.fakültelerinde hekimlere yönelik fitotrapi eğitimleri verilmektedir.Bugün bir kararla tıp fak.lerinde bitkisel tedavi eğitimi verilecek olsa bunu sadece eczacı eğitimciler verebilir.Hocam bizler aktarların bu işi yapmayıp eczanelerde hekim kontrolünde verilmesini savunurken böyle yazı yanlış olmuş.önce hekimlerin bu işi öğrenmesi sonra da eczanede uygulanması doğrusudur.Sorun sadece buradan kaynaklanmaktadır.Saygılarımla.”

CEVABIM:

Çağdaş Bey,

Mektubunuzda katıldığım ve katılmadığım hususlar var.

Tıp eğitiminde bitkisel tedavinin “t” sinin olmadığı doğrudur. Farmakoloji derslerinde bitkilerden şöyle bir bahsedilir geçilir. Tıp fakültelerinde fitoetrapi dersi olması gerekir ama bu eğitimin eczacılar tarafından verilmesi de yanlıştır. Eczacıların ne teşhis ne de tedavi etme yetkileri vardır. Onlar hekimin istediği ilacı hazırlamakla yükümlüdür; ilacın ne dozuna ne süresine karışamazlar.

Fitoterapiyi, mutidisipliner bir bilim dalı olarak görüyorum. Bunu tek başlarına eczacıların da hekimlerin de öğrenmesi, öğretmesi ve araştırması doğru değildir. Bunlar bir enstitü veya merkez çatısı altında ilgili bilim dalları (botanik, biyokimya, eczacılık, toksikoloj, mikrobiyoloji, patoloji, klinik bilimler) tarafından yapılmalıdır.

Hastalık teşhis, tedavi ve takip etme yetkileri ve bilgileri olmayan eczacıların hekimlere fitoterapi eğitimi vermesini de çok yanlış buluyorum. Benim tanıdığım bu tür hekimler var. Bunlar, hasta tedavi etme yetkileri olmayan eczacılardan aldıkları fitoterapi eğitimi ile ortalıkta “fitoterapi uzmanı” olarak dolaşıyorlar. Olacak şey değil!

Şu hastalığa iyi geliyor, bu hastalığı önlüyor diyerek bir takım otların, çöplerin aktarlarda satılmasına da karşıyım. Tüm ilaçlar -bitkisel olanlar dahil- mutlaka eczanede satılmalıdır.

Eczaneler de eczane olmalıdır. Eczanelerde şampuan, oje, boya, kadın bezi, çocuk bezi, ıvır zıvır şeyler satılmamalıdır. İlaçlar mutlaka eczacı tarafından verilmelidir. Kalfa veya çırak sadece ilacı raftan alıp eczacının önüne koyar, ilacı hastaya eczacı verir. Eczacı eczanede değilse ilaç satışı yapılmamalıdır. Doktor olmadığı zaman hemşire veya hastabakıcı ilaç yazabilir mi?

Yazı için 3 yorum yapılmış:

  1. ÇAĞDAŞ SAVAŞ dedi ki:

    Cevabınıza çok teşekkür ederim.Ben de size katılıyorum.Bir çok meslekte olduğu gibi eczacıların da eczanesinin başında durmaması ayrıca bir konu.Bu işe ancak hekim-eczacı işbirliği ile sahip çıkabiliriz.Buna da ancak herzaman olduğu gibi iki meslekte de yüzde on sahip çıkar..(eczanede kozmetik satılmalıdır aslında çünkü bu konuda da eğitim alan tek meslek eczacılıktır.farmasötik teknoloji ve kozmetoloji gören meslek olarak kozmetikler artık eczanede güvenle alınmaktadır:)

  2. Fulya Gülyurdu dedi ki:

    Merhaba, eczacılık fakültesi mezunu ve farmakognozi uzmanı bir eczacı olarak söyleyebileceğim tek şey, farmakognozi,fitoterapi,bitkisel ürün,bitkisel ilaç vs.gibi ifadelerin tam Tanımını bile bilmeyen bir hekim mi yapacak bu işi? Yoksa sadece Ecz.fakültelerinde bir yıl farmasötik botanik,ardından üç yıl farmakognozi,Farmakoloji,farmasötik toksikoloji okuyan ve de bunların üstüne farmakognozide doktora, doçentlik ve profesörlük yapan bir öğretim üyesi mi?

  3. Muhsin Tazegul dedi ki:

    Bende o ot çöp şarlatanlarından biriyim deyiminizle.
    Otla Çöp birbirine karışmış doğru. Peki modern tıp öğretilerinde ki bilgiler ne derece doğru. Bu ülkede patent almış kaç tane İLAÇ var. Kaç arge ve klinik çalışması yapılmış yada yapılıyor. Bunun sorumlusu aktar lar yada alternatif tedaviye gönül verenler mi.
    Tedavi denilen bir süreçtir. Tartıştığımız uzmanlar birçok tedaviyi ÖMÜR BOYU ilaç kullanımı diye adlandırıyorlar. Bu tedavimi şimdi.
    Benim gibi bir Şarlatanı ifşa edin, şarlatanlığımı kanıtlayın dediğimde; modern tıp ın alanı değil denildi. Klinik çalışması yapalım dediğimde bırakın yardımcı olmayı hakaret ettiler. Tedavisi imkansız hastalığı kabul edenler olduğu müddetçe yada ömür boyu tedavi bizim gibi şarlatanlar HİÇ DEĞİLSE İNSANLARA MORAL VERİYORLAR YADA UMUT. Bu azmı.

Siz de yorumunuzu paylaşın: