NTV’ DE HASTA MEMNUNİYETİ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
OĞUZ HAKSEVER

NTV’ de yayınlanan ve Oğuz Haksever tarafından sunulan Bugün-Yarın programında hasta memnuniyeti ve sağlık sisteminin sorunları üzerine konuştuk.

http://tvarsivi.com/player.php?e=48394

Yazı için 7 yorum yapılmış:

  1. Selçuk Gümüştaş dedi ki:

    “aile hekimleri doğum yaptıramıyor,sonda takamıyor,dikiş atamıyor,uzmanlar kaliteli pratisyen hekimler ve aile hekimleri yeterince donanım bilgi ve beceriye sahip değil” ibaresi size ne kadar da yakıştı beyefendi. Bu ibareyi dinlediğimde aklıma ilk gelen “profesör olmanıza rağmen hangi mesleği yaptığınızı unutmuşsunuz” oldu. Siz bir doktor neleri yapabilir neleri yapamaz kararını verecek kadar yetkin misiniz? Size meslekdaşınız olarak en derin teessüflerimi iletirim. Umarım bu program sayesinde elde ettiğiniz maddi kazanç kursağınızda kalır.

  2. Eczacı Celal Kaya diyor ki:

    sayın Hocam dün akşam NTV de anlattıklarınızı 32 yıllık eczacı olarak,heyecanla ailece izledik..Çok doğruları söylediniz…ben eczanemde akşama kadar 100 civarında reçete karşılıyorum..bu reçetelerin 30 tanesi rp te..30 tanesi “uyduruk ” hastalıklar.. 30 tanesi de doktora dahi gitmeden iyileşebilecek rahatsızlıklar..hem doktorlar meşgul ediliyor..hem gereksiz ilaç tüketimi yapılıyor..kadının omuzu ağrıyor aylardır..geçiyor…yine geliyor…ne oldu diyorum…”halı yıkadım da abi…” saygılarımla…

  3. Sayın Hocam;

    Bu maili size yazıp yazmama konusunda epey düşündüm. Ama en sonunda 50 yaşına gelmiş bir pratisyen hekim olarak yazmaya karar verdim.

    1 Mayıs 2012 Salı günü NTV de yayınlanan ve sizinle yapılan söyleşiyi içeren programı dikkatlice izledim. Herşeyden önce şunu belirtmek isterim, sizi basından oldukça yakın takip eden ve herzaman düşüncelerinize saygı duyan ve sizi örnek alan biriyim. İşte bu yüzden, o programı keşke izlemeseydim diye içimden geçirmeden yapamıyorum. Çünkü röportajınızda ben ve benim gibi binlerce pratisyen hekim hakkında, sizin ağzınızdan çıkabileceğini tahmin edemeyeceğim sözler söylediniz..

    İnanın bana, ben çok üzüldüm, hatta o pragramı benimle birlikte izleyen aile fertlerim de üzüldüler ama bana farkettirmemeye çalıştılar.

    Ben ve benim gibi binlerce pratisyen hekim olan arkadaşım da, zamanında çok çalıştık, ama takdir ederesiniz ki, şu andaki eğitim sistemimizden dolayı tıp fakültelerinden mezun olan doktorların ancak bir kısmı uzmanlık eğitimi alabilmektedirler.. Ama, sizin programda dediğiniz gibi, pratisyen hekimler başarısız kimseler değillerdir.

    Ben yıllarca yurdumuzun bir çok köşesinde, dağ köyünde, ilçesinde, hastanesinde, verem savaş dispanserinde ve değişik illerde başarıyla ve gururla mesleğimi yaptığımı düşünüyorum.

    Sonuç olarak, keşke bir imkan daha bulup, tv de bir programa daha katılıp bu durumu düzeltebilseniz.!!

    Sayın Hocam, birkaç cümleniz ile binlerce doktoru (doktor olduğumuzu kabul etmiyorsunuz belki de) ve ailesini kırdınız, üzdünüz…

    Bundan sonraki hayatınızda ve muayenehanenizde başarılar dilerim…

    Dr. Mustafa Şankal

  4. Sürmene Aile Sağlığı Merkezi’nden Dr. Hakan Uzun’ un yorumu:

    Sayın Küçükusta,

    Meslektaşlarınızı küçük görerek bir yere varamazsınız biliniz ki bu sizin küçüklüğünüzdür. Bugüne kadar sizi meslektaşım olarak görüp medyadan takip etmiştim.Şimdi anlıyorum ki siz bizim meslektaşımız değil medyada boy göstermek isteyen bir çamuratansınız. Soy isminizi değiştirip bundan sonra KÜÇÜKÇAMURATAN yapabilirsiniz. Yazıklar olsun sizin gibilere….

  5. Merhaba,

    Öncelikle kendimi tanıtayım. Dr Bülent Güngör, pratisyen hekimim.

    02.05.2012 tarihinde Ntv’de konuk oldugunuz programı izledim.

    Siz pratisyen hekimi öyle bir tarif ettiniz ki açıkcası şaşırdım.

    Ya ben pratisyen hekim değilim ya da siz pratisyen hekim görmediniz.

    Sizin gibi profesör ünvanını tasıyan bir meslektaşımın anlattıklarını dinlerken üzüldüm.

    Ama şaşırmadım da.

    Ben Ankara Tıp’ ta okurken nice prof. dr. hocalarımızı da bilirim.

    Asistan ve internlerin yanında –kendine ayrılmış yatağa hasta alan- diğer profesörlere düz giden hocalar da gördüm.

    Muayenehanecilik yapıp takla üstüne takla atan hocalar da gördük.

    Muayenehanecilik kapatıldı diye yaygara yapan hocaları da gördük.

    Vatandaş hocalar üniversiteden ayrılınca eğitim düşer diye sanır, hocalarımız sanki üniversitelerde eğitim verme derdinde.

    İhtisas yapmadım. üniversitede hocaların asistanları ne kadar ezdiğini gördükten sonra düşünmedim.

    Hele yurtdışında staj yapıp ordaki hocaların mesleki bakışlarını görünce hiç düşünmedim.

    Ama isterdim yurtdışına çıkıp orda mesleğimi icra edeyim.

    Son sözüm şudur hocam. tv’ de beyanatta bulunurken lütfen mesleki deontolojiyi gözönünde bulundurun.

    Bu demek degil ki eleştirmeyin.

    Ama vurun abalıya hesabı pratisyen hekimlere değil, hepsine vurun.

    Çuvaldızla başlamak yerine önce iğneden başlayın.

    İyi günler.

  6. ahmet arslan dedi ki:

    Ben bir pratisyen hekim olarak proğramda iddia ettiğiniz şeklin aksine serum takabiliyorum,sutur atabiliyorum,acilde çalışırken yüzlerce mide lavajı,yüzlerce resüsitasyon yapmışımdır.Lütfen meslektaşlarımızı ezmeye çalışmayın.Bizi sizler yetiştirdiniz.

  7. Nihat kaya dedi ki:

    Hersey bir yana sunucu TUŞ U kazanamayanlar pratisyen oluyor derken itiraz etmemeniz saçmalık.etik değil.bundan dolayı once ve sonra söylediklerinizin bir önemi yok.kendinizi tv ye çıkmamış kabul edin.bir kabus deyin.UYANİN.
    Ben bu mesleği seçerken sizin gibi iki hoca görseydim inanın secmezdim.

Siz de yorumunuzu paylaşın: