KANAL 24′ DE HASTA HAKLARI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
KANAL 24 HASTA HAKLARI

Kanal 24′ de Berfu Haşıoğlu ile beraber sunduğumuz “Farkında mısınız?” isimli programda hasta haklarını, aydınlatılmış onamı, tıbbi hataları ve sağlık hukukunu konuştuk. Programa Doç Dr. Nezih Varol ve Pozitif Yaşam Derneği danışmanı Avukat Habibe Yılmaz Kayar da katıldılar.

Seyretmek için: http://tvarsivi.com/player.php?y=160&z=2012-08-15 22:15:00

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. faik dedi ki:

    Şu insan/sağlık/hasta/bilgi haklarınıda bol bol yazsanız. Bu haksızlıklar karşısında neler yapılabilir. Bu haksızlıkların kanunda karşılığı/hükmü/yeri/bakışı/tazminatı/bedeli nedir. Ben şu hastalığa yakalandım diye dava açılabilir mi? Gıda sektörüne, ilaç sektörüne, sağlığı tehdit eden her tür sektöre davalar. Madem birileri bizi hasta ediyor, bunun hesabının sorulması lazım. Hasta hakları hakkında kimsenin bir şey yaptığı yok. Gelmiş geçmiş yaşanan maddi ve manevi tahrip teraziye konulursa ne olur. Hiç bir doktor hakkınızı bilin demiyor, haddinizi bilin diyor, bu had nedir. Doktorun haddi yok mudur. Dil, din, ırk, mezhep, memleket….. ayrımının hükmü nedir. Zengin, fakir, işsiz, yetim, öksüz, hırsız, katil, terörist….. Gıda sektöründen ötürü yaşanan tahrip. Sağlık bakanlığı ve vatandaş. İlişki, iletişim, hakaretler, zorlamalar, polis, jandarma…… Ambülans, aletler, muamele,….. Hastahane kokusu, kiri, pası, yemeği, masası, sandalyesi, tuvaleti, koridoru…. Ölümler, ölüye mudahaleler….. fabrikalar, dumanlar, atıklar, okul, kantin, çöpler, sgk, ilaçlar, fiyatlar….. Sağlık bakanlığı/başkanlığı olmalı mı olmamalı mı? Sağlık bakanlığıda ayrı bir tıp/eczane gibi değil mi? Din tıbbı, devlet tıbbı, modern, alternatif vs diye bölünmenin insana ettikleri. Bu bölünmüşlüğün kendi içinde bölünmeyle etkileri. Hastalıkları önleme çabalarının önlenmesi. İnsanların bilgilenmesini engelleyen her tür söz iş hareket. Tıbbın sırları olur mu? Tıp devletten ayrılmalı mı, ayrılmamalı mı? İsraflar, zorlamalar, baskılar, korkular….. Dini alet etmeler. Hastayı dinlememeler, detaylıca konuşmayanlar sormayanlar….. Despotlar, kaçanlar, diklenenler…. Birinin birine etkiyle ölümüne neden olması. Herşey.

    Dünyaya sağlık gelecek mi?

    Yapılanların bedeli nasıl, ne zaman ödenecek?

    Bu haksızlıkların susmayla çözülmediği gibi konuşmaylada çözülmediğini öğrenmek lazım. Lafla/konuşmayla birşey yürümüyor, icraat.

Siz de yorumunuzu paylaşın: