PROSTAT TARAMALARI İŞE YARAMIYOR HATTA ZARAR VERİYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
prostat kanseri

Son 20 sene içinde tüm dünyada 50 yaşın üzerindeki erkeklerde yaygın olarak uygulanan PSA testlerinin prostat kanserinden ölümleri azaltmaya etkisi olmadığı hatta birçok kişinin bu yüzden zarar gördüğü gerekçesiyle bu taramalardan vazgeçilmesi tavsiye edildi.

Bu iddianın sahibi sıradan bir doktor veya kuruluş değil, kısa adı USPSTF olan Koruyucu Hizmetler Çalışma Kolu (United States Preventive Services Task Force).

USPSTF, USA’ da koruyucu sağlık hizmetleri konusunda tavsiyelerde bulunan, hükümet tarafından desteklenen, bağımsız bilim adamlarından oluşan bir danışma grubu.

Bu kuruluşun, Amerikan Milli Kanser Enstitüsü’ nün (NCI) kısa adı PLCO olan çalışmasına dayanarak hazırladığı raporunda 55-69 yaşları arasındaki 1000 erkeğin 10 sene süreyle PSA testiyle takip edilmelerinin sonuçları şöyle özetleniyor:

BİR: Bu sayede 0 ilâ 1 erkeğin prostat kanserinden ölmesi önlenebilir.

İKİ: Yanlış pozitif test sebebiyle 100 ilâ 200 erkeğe biyopsi yapılması icap eder. Biyopsi yapılanların üçte birinin bu işlemle alakalı çeşitli şikâyetleri ortaya çıkar.

ÜÇ: 110 erkeğe prostat kanseri tehisi konur. Bunların 50 kadarında tedavi komplikasyonları (29 erkekte sertleşme meselesi, 18’ inde idrar kaçırma, 2’ sinde ciddi kalp-damar olayları, 1’inde derin toplardamar pıhtısı veya akciğer embolisi) görülüyor. 3 bin kişiden biri de tedavilerden dolayı ölüyor.

USPSTF, biyopsi ile teşhis edilen prostat kanserlerinin çoğunun yavaş ilerleyen ve teşhis edilmediğinde hastaya bir zararı olmayan tümörler olduğunu bildirerek PSA değerleri yüksek olan kişilerin yok yere kanser stresi yaşadıklarını, gereksiz kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi tedaviler gördüklerini ve bunların komplikasyonlarına maruz kaldıklarını bildiriyor.

PSA ne işe yarar?

PSA, prostata özgü antijen demektir.  Bu antijen prostat dokusu tarafından üretilen bir proteindir.

Prostat kanserinde bu maddenin kandaki miktarı artar ve bunun için de 50 yaşından sonra tüm erkeklere yılda bir kere PSA bakılması tavsiye edilir.

Ne var ki PSA yüksekliği mutlaka kanser manasına gelmediği gibi prostat kanseri olanların bir kısmında yüksek de bulunmayabilir.

Bu, prostattaki bir enflamasyonun bulgusudur ve sebebi yaşla büyüyen bir prostat olabileceği gibi bir enfeksiyon (prostatit) da olabilir.

Yakın zaman önce cinsel ilişkide bulunmak, ata veya bisiklete binmek de PSA’ yı yükseltebilir.

PSA yüksekliğinin kanserden mi kaynaklandığını belirlemek için bir dizi tahliller (ultrason, endoskopi, MR gibi) ve prostat biyopsisi yapılması gerekir.

Kanser tespit edildiğinde ise hastalığın durumuna göre, kemoterapi, radyoterapi ve/veya cerrahi müdahaleler yapılır.

PSA, prostat kanserli hastaların tedaviye cevap verip vermediklerini değerlendirmek ve hastalığın nüks edip etmediğini belirlemek için de kullanılır.

PSA taramaları için farklı görüşler var

PSA taramaları, hiç yoktan teşhis ve tedavi edecekleri hastalara kavuşan ürolog ve onkologlar tarafından destekleniyor.

“Bunun ideal bir test olmadığının biz de farkındayız ama hangi kanserlerin agresif seyredeceğini veya hangilerinin çok yavaş seyirli olduğunu ortaya koyan testler bulununcaya kadar buna devam etmek gerekir” diyorlar.

Buna karşı Amerikan Kanser Derneği’nden Otis Brawley’ in şu sözleri yenir yutulur gibi değil:

“Klasik onkologlar tedavi başarısı hakkında düzenli olarak yalan söylerler. Sistem de hastaları en pahalı tedavilere yönlendirmek için düzenlenmiştir. Etkinliği ispat edilmemiş tedaviler tüm USA’ da yaygın bir şekilde yapılıyor.”

Erken teşhis aldatmaca mı?

Modern tıbbın en büyük vaatlerinden biri “erken teşhis” ve “erken tedavi” dir.

Bu sözlerin, özellikle de kanserin erken teşhisi ve tedavisinin büyüsüne kapılmamak mümkün değil.

Kim henüz hiçbir belirti vermeyen bir hastalığının erkenden teşhis ve tedavisini istemez ki?

PSA taramaları, PSA ile tespit edilen prostat kanserlerinin tümü hızla ilerleyen, hastayı ciddi sıkıntılara sokan ve ölüme götüren türden olsaydı taramalar şüphesiz çok faydalı olurdu ama durum öyle değil.

Hangi prostat kanserlerinin kemoterapi, radyoterapi ve ameliyattan faydalanacaklarını bilmek mümkün olmadığı için de kanser teşhisi konan her hastaya ölüme kadar varan komplikasyonları olan tedaviler uygulanıyor.

Gelelim neticeye

Ben de bir hekim olarak tüm erkeklere 50 yaşından sonra PSA taraması yapılmasını doğru bulmuyorum.

Bugünkü durumda PSA testinin, prostat kanseri riski yüksek olan özel gruplara uygulanması daha uygundur.

KAYNAK:

http://cancerdefeated.com/blog/2012/08/12/top-insider-slams-the-cancer-industry/

http://www.cancer.gov/cancertopics/factsheet/detection/PSA

http://www.aafp.org/online/en/home/publications/news/news-now/health-of-the-public/20111012psascreenrec.html

Yazı için 7 yorum yapılmış:

  1. ali gökçetin dedi ki:

    değerli hocam 37 yıldır böbrektaşı hastasıyım 4 kırma 2 açık ameliyat 2 defada dıren takıldı son ameliyatımın 18 ay geçti 1 üreterde 2 de mesaneden taşım alındı fakat sağ böbreğimde de bulunan taş için 5 seans kırma işlemi başarısız oldu ps 5.7 neyapacağımı şaşırdı 14 aydır mesaneye düşen taşı düşüremiyorum yanma ve ıltıhap yapıyor beni ameliyat yapan doçent ankaraya tayin oldu taş duruyorben ist fındıkzadeliyim ilk ameliyatimi alirıza kuranel cerrahpaşada yapmıştı 25 yıldır antalyada ikamet etmekteyim sizinde face arkadaşınızım öneriniz olursa memnun olurum saygılar

  2. tuna erinçler dedi ki:

    “Prostat taramaları işe yaramıyor” denir mi? Yapanlara para kazandırıyor. zaten amaç da o.

  3. cevdet tokat dedi ki:

    Sadece prostatmı sayın hocam? Pek çok arkadaşımız tarama testi olmamasına rağmen CEA,CA 19-9,CA 15-3 gibi testleri tarama amacıyla kullanıyor, bunların kitlerine yığınla para ödeniyor.

  4. Dr. Kamil Oran – 03.09.2012 22:11

    Sayin Dr. Kucukusta -belki- iyi niyetle yola cikiyor ama yanlis sonuclara variyor. Acimasiz ilac ve medikal sektorun oyunu bozmak isterken, USA’daki pastadan pay kaptirmak istemeyen ve tetkik ve tedavilere para odemek istemeyen Sigorta Sirketlerinin oyununa geliyor. Olan hastalara oluyor.

  5. Bilim; sebep – sonuç ilişkisi kuran disiplinin adı ise, kötü kader gibi yakamıza yapışan sonuçları önlemenin yolu, sebepleri önlemekten geçer. Kaynaklarımızı kuyruğu peşinde dolanan kedi gibi, bitmek bilmeyen sonuçların peşinde koşarak çarçur ediyoruz. Son 22 yılda % 1000 artan şeker hastalığını önlemeyi akıl edemediğimiz için her yıl 4 milyar doları şekerle ilgili hastalıklara harcıyoruz. Aynı akılsızlığı prostat ve diğer kanserlerde yaşıyoruz.

    Kansere yol açan damacanalar, plâstik maddeler, tarım ilaçları, kimyasallar kol gezerken, bunları yasaklamak yerine, kanserin erken teşhisi için kıvranıyoruz. Piyasa tanrısı böyle istiyor. Bunca hastalık, ölüm ve ızdırap kendi eserimiz. Demek ki bilimin sadece lâfını ediyoruz. Hayata yansıyan sadece cehalet.

  6. mustafa soysal dedi ki:

    psa degrim 0.546 cok dusuk degilmi ne anlama geliyor lutfen

  7. mustafa şehit dedi ki:

    hocam yaşım 61 psa 5.30 çıktı antibiyotik kullandım bir ay sonra 5.01 e düştü porostat büyümesi yok idrar temiz ne önerirsiniz

Siz de yorumunuzu paylaşın: