PİLİÇLERİN YÜZDE 90′ INDA DİRENÇLİ BAKTERİLER BULUNDU

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
piliç kızartma

Hannover Üniversitesi Veteriner Fakültesi uzmanları tarafından yapılan araştırmada bir piliç çiftliğinde üretilen “sağlıklı” besi tavuklarının yüzde 90’ a yakınında “antibiyotiklere dirençli bakteriler” olduğu tespit edildi (1).

120 örnek üzerinde gerçekleştirilen araştırmada piliçlerin karkas etlerinin yüzde 88.6 ve körbağırsaklarının yüzde 72.5’ inde kısaca “ESBL” adıyla; karkas etlerinin yüzde 52.9 ve körbağırsaklarının yüzde 56.9’ unda da kısaca “AmbC” olarak bilinen “beta-laktamaz enzimi” üreten bakteriler olduğu gösterildi.

Emerging Infectious Disease” isimli dergide yayınlanan araştırmaya göre bakterilerin çoğu E. coli, Enterobacter cloacea ve Proteus mirabilis sınıfından olan bakteriler.

Dirençli bakterilerin kaynağı neresi?

Araştırmanın başı olan Günter Klein “Bu sonuçların tüm tavuk etleri için geçerli olduğunu söylemenin mümkün olmadığını ama dirençli bakteri ihtiva eden tavuk etlerinin seyrek olmadığının bir işareti olarak değerlendirilebileceğini” söylüyor ve ekliyor (2):

“Bakterilerin tavuk etine nereden geldiğini araştırmadık ama bunun iki kaynağı olabilir. Dirençli genler, tavuk etine tozlar ve böcekler vasıtasıyla çevreden bulaşabileceği gibi, teorik olarak yemlerine katılan antibiyotiklerle de ilgili olabilir.

Her sağlıklı piliçte tabii olarak bakteriler bulunabilir ve bunlar plazmidlerle dirençli hale gelebilirler.

Araştırma yaptığımız piliçler klasik işletmelerin ürünü idi ve hepsi de “sağlıklı” olarak biliniyordu. Bunlara antibiyotik verilip verilmediği hakkında bilgimiz yok ama Almanya’ da besi piliçlerine 39 günlük ömürleri süresince ortalama olarak 10 gün antibiyotik verildiğini biliyoruz.

Bu dirençli bakterilerin büyük bir kısmı kesim sırasında uzaklaştırılmış oluyor. Bu bakımdan kesim hijyeni çok önemli, bakterilerin etrafa bulaşmaması gerekiyor.

Sağlıklı insanlar için dirençli bakterilerin bir tehlikesi olmayabilir ama ağır hastalarda antibiyotikler etkisiz kalacaktır.

Mutfak temizliğine dikkat ediliyorsa ve etler yeteri kadar pişiriliyorsa bakteriler öleceği için korkulacak bir durum söz konusu olamaz.”

Besicilikte antibiyotik kullanımı çok yaygın

Alman Risk Değerlendirme Enstitüsü (Bundesinstitut für Risikobewertung) tarafından desteklenen ve kısa adı VetCAb (Veterinary Consumption of Antibiotics) olan araştırmada domuz, sığır ve piliç besiciliğinde hangi antibiyotiklerin kullanıldığı incelendi (3).

Bir besi domuzuna 115 günlük besi süresinde 4.2 gün; bir pilice ise 39 gün süresinde 10.1 gün antibiyotik verildiği belirlendi.

Alman Parlamentosunda kısa bir süre önce domuz, sığır ve piliç besiciliğinde daha az antibiyotik kullanımını düzenleyen sıkı kurallar onaylandı. Buna göre 2014’ den itibaren denetimler ve müfettişlerin yetkileri artacak.

Direnç genleri

Bu araştırmada piliçlerin neredeyse tamamında tespit edilen enzimler penisilin ve sefalosporinlerin temel yapısını oluşturan beta-laktam halkasını parçalayarak birçok enfeksiyon hastalığının tedavisinde kullanılan antibiyotikleri etkisizleştiriyorlar.

ESBL ve AmbC direnç genleri genellikle hücre çekirdeğinin dışında bulunan ve plazmid adı verilen küçük DNA molekülleri üzerinde bulunuyor.

Direnç genleri, hücrenin ana kromozomundan bağımsız olarak çoğalabildikleri ve bir bakteriden diğerine geçebildikleri için hastalık yapmayan bakterilerden patojen yani hastalık yapan bakterilere taşınabiliyorlar.

Antibiyotiklere dirençli bakteriler modern tıbbın en önemli ve giderek büyüyen meselelerinden biridir.

Her sene tüm dünyada yüz binlerce insan dirençli bakterilerin sebep olduğu enfeksiyonlar yüzünden hayatını kaybediyor.

Dirençli bakterilerin artmasının iki önemli sebebi var:

BİR: Besi hayvancılığında kısa zamanda daha fazla et elde etmek için “bilinçli antibiyotik kullanılması”.

İKİ: Doktorlar ve halk tarafından “bilinçsizce antibiyotik kullanılması”.

Gelelim neticeye

USA’ da üretilen antibiyotiklerin yüzde 85’ inin besi hayvancılığında kullanıldığını daha evvel yazmıştım.

Maşallah Alman’ ların da onlardan geri kalan bir tarafı yok.

Bizdeki durum nasıl derseniz bu mevzuda elimde hiçbir bilgi olmamakla beraber ben bizde besi hayvancılığında antibiyotik kullanıldığına “zerre kadar ihtimal vermiyorum”.

Bilmem anlatabildim mi?

KAYNAKLAR

1. http://wwwnc.cdc.gov/eid/article/19/8/12-0879_article.htm

2. http://www.pharmazeutische-zeitung.de/index.php?id=47286

3. http://www.tiho-hannover.de/aktuelles-presse/aktuelle-meldungen/aktuelle-meldungen/article/antibiotika-in-der-nutztierhal-3/

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. ELİF CANKURTARAN dedi ki:

    hocam son cümleniz çok manidardı.Bizler anladık…

Siz de yorumunuzu paylaşın: