NAMUSLU BİLİM ADAMLARINA İHTİYAÇ VAR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
ismail hakkı aydın

Sabah gazetesinin haberi:

Avrasya Bir Vakfı Basın Sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre, Avrasya Bir Vakfı’nın düzenlediği “Küresel Bağlamda Bilim Üzerinden Oynanan Oyunlar” paneline konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın “ilim adamı kimdir? Bilim adamı kimdir? Namuslu bilim nedir? Namuslu olmayan bilim nedir?” sorularının irdelenmesi gerektiğini belirterek, “Gerçek bilim adamları ölümsüzdür. Bilim adamlarının ölüm tarihleri, kendisinden en son bahsedildiği gündür” dedi.

Konuşmasında “İlim adamı, bilinenlerin üzerine yeni bir şeyler koyandır” diyen Prof. Dr. Aydın şunları söyledi:

“İslam ülkelerinin en büyük sorunu, aktarıcı akademisyenliğin üzerine çıkamayıp, bilim adamı yetiştirememesidir. Tüm dinlerde ve inanışlarda bilim adamları hep ön planda tutulmuş, onlara ilahi bir önem atfedilmiştir. İslam inancına göre, ilim adamının kaleminden boşalan mürekkep, şehitlerin kanından daha kutsaldır. Kur’an da yüzlerce kez, (neden düşünmüyorsunuz) diye sorulmaktadır.

New Jersey’de, sabahın 5’inde on binlerce Yahudi’yi ayakta, işlerine koştururken görürsünüz. Bunların para ihtiyacı mı var? Hayır. Dünyanın, sorun odaklı, ihtiyaç odaklı araştırmalar yapan namuslu bilim adamlarına ihtiyacı var. Bilimde kesinlik yoktur, son nokta da yoktur. İlim insanlığın ortak malıdır. İlmini insanlığa aktarmayanlar, bütün semavi dinlere göre vebal altındadır. Bilgi insanın ayrılmaz parçası olmalıdır. İlim insanlığı, fani hayattan baki hayata geçirip, baki kılacak şeydir.

Tıp karteli isterse genleri aktive edebilir

İnsanda; akıl-ruh-vicdan üçlüsü, şeytan-nefis-zeka üçlüsüyle daima çatışma halindedir. Nefis grubu hakim gelirse, şeytani bir durum ortaya çıkar. Endülüs’ten bize sadece 30 kitap kaldı, bunlarla atomu parçaladık. Eğer yakılan 1 milyon kitap kalsaydı, bugün yıldızlar arasında seyahat ediyor olabilirdik. Her toplumun gen haritası ayrıdır. Gen araştırmasıyla o toplumun ne gibi hastalıklara yatkın olduğu görülür. Tıp karteli isterse, o genleri aktive edebilir. Bu nedenle doktorlarımızın eğitimini ilaç şirketlerine bırakmamalıyız.”

“Bilimsel diktatörlükler giderek güçleniyor”

“Microsoft’un sahibi Bill Gates, sıradan, siyasi hesapları olmayan bir işadamı mı? Yoksa devasa serveti ve kadrosundaki binlerce süper beyinle küresel bilimsel diktatörlüğün bir mensubu mudur?” şeklinde soran Prof. Dr. Aydın sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD Başkanı Eisenhower bir konuşmasında şöyle bir uyarıda bulunmuştu: “Bilim adamlarının, kamu politikaları tarafından veya paranın gücü tarafından tahakküm altına alınması olasılığı her daim mevcuttur ve bundan kaçınılması gerekir. Diğer yandan devletin, bilimsel-teknolojik elitin esiri haline gelmesi gibi bir tehlike karşısında da teyakkuzda olmalıyız. Bugün, giderek güçlenen (bilimsel diktatörlüklerle) karşı karşıyayız.

“Dünya gizli ittifaklarla değil, fikirlerle yönetiliyor”

Dünyamız gizli ittifaklarla değil, fikirlerle yönetiliyor: Gücün, paranın, ırkın, politikanın fikirleriyle… Bu fikirler önündeki tek sorun ise, yeni fikirler… Fikirler, güçlü şeylerdir; imparatorlukları kurdukları gibi, aynı hızla yıkmayı da başarırlar. Dr. Martin Luther King, 1967 yılında yaptığı “Vietnam’ın ötesinde” başlıklı meşhur konuşmasında şöyle demişti:

“Makineler ve bilgisayarlar, mülk hakları, insanlar için giderek daha büyük bir önem kazanırken, ırkçılık, materyalizm ve militarizmin yarattığı dev üçlüye ise, kimse söz geçiremiyor.”

Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, beyin ve sinir cerrahisi alanında kullanılan ve dünyada ilk defa kendi adı ile (Aydın Tekniği) literatüre geçen yeni bir ameliyat tekniği geliştiren, ulusal ve uluslar arası bir çok bilimsel ödüle sahip olması ile tanınıyor.

KAYNAK: http://www.sabah.com.tr/Gundem/2013/12/23/namuslu-bilim-adamlarina-ihtiyac-var

Siz de yorumunuzu paylaşın: