EKONOMİK KRİZ OBEZİTEYE YOL AÇIYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
obezite 3

OECD tarafından yayınlanan “obezite” raporunda, ekonomik krizin insanları daha ucuz ama sağlıksız yiyeceklere yönelttiği, bunun da obezite salgınının artmasında önemli rol oynadığı açıklandı.

2008’ de başlayan krizden çok etkilenen ülkelerde ailelerin mutfak harcamalarında kısıntıya gittikleri, sebze ve meyve gibi sağlıklı yiyeceklerden yüksek kalorili ucuz gıdalara yöneldikleri vurgulanıyor.

Raporda Türkiye’ ye ait bilgiler de yer alıyor; ülkemizde 15 yaşından büyük olanlarda obezite oranı “yüzde 22.3”.

Bu oran kadınlar için yüzde 29.2 iken erkeklerde yüzde 15.3, yani kadınlarımızda obezite erkeklere göre iki misli daha fazla!

Bizde, obezite dâhil fazla kiloluk 5-17 yaş arasında kız çocuklarında yüzde 19, erkek çocuklarda ise yüzde 13 oranında.

Kadın ve fakirler daha fazla etkileniyor

OECD’ nin obezite raporundan ilginç bilgiler:

BİR: OECD ülkelerinde yaşayan insanların çoğu fazla kilolu veya obez.

İKİ: Obezite oranları Avustralya, Fransa, Meksika ve İsviçre gibi ülkelerde senede yüzde 3 artarken, USA, Kanada, Kore ve İtalya’ da ise değişmedi.

ÜÇ: Obeziteye yatkınlık kadın ve fakirlerde daha yüksek.

DÖRT: USA’ da 2007-2009 arasında işsizlikteki artma ile beraber sebze-meyve tüketimi azaldı.

BEŞ: 2008-2009’ da İngilizlerin yiyeceğe harcadıkları para yüzde8.5 azalırken, tükettikleri kalori yüzde 4.5 daha fazlaydı.

ALTI: OECD içinde obezitenin en fazla olduğu ülke USA. 1980’ den önce Amerikalı erişkinlerin yüzde 45’ den azı fazla kilolu iken, bugün bunların üçte ikisinden fazlası fazla kilolu, üçte biri de obez.

YEDİ: USA’ da sağlık harcamalarının yüzde 5-10’ u obeziteye gidiyor ve obezitenin yol açtığı diyabet, kalp ve eklem hastalıklara bağlı olarak daha da artacak.

SEKİZ: Beslenme ve sağlık farkındalığını artırmak içim düzenlediği kampanya için Meksika övülüyor. Meksika’ nın, abur-cubur vergisiyle şekerli içeceklerin fiyatını artırdığının ama benzer bir tedbirin New York’ ta alınamadığının altı çiziliyor.

DOKUZ: Bazı ülkelerde işlerini kaybedenlerin fiziki aktivitelerini azaltmalarının da obeziteye katkı yapmış olması muhtemeldir.

ON: Obezite salgını son beş senede artmış olmakla beraber artış hızı yavaşladı.

ONBİR: 1980’ e kadar OECD ülkelerinde her 10 kişinin 1’ inden daha azında görülen obezite, sonraki on seneler içinde iki ve üçe katlandı ve artmaya da devam ediyor.

ONİKİ: OECD ülkelerinde genel olarak her 5 çocukta biri fazla kilolu olmakla beraber, Yunanistan, İtalya, Slovenya ve US’ da her 3 çocuktan biri fazla kilolu.

ONÜÇ: Eğitim ve sosyo-ekonomik durum düşüklüğü obeziteyi artırıyor.

Gelelim neticeye

Obezite, tüm dünya için olduğu gibi ülkemiz için de önemli bir sağlık ve ekonomi meselesi.

Sağlık meselesi, çünkü obezite başta diyabet, kalp-damar hastalıkları, kanserler olmak üzere birçok hastalığa zemin hazırlıyor.

Ekonomik mesele, çünkü obezitenin sebep olduğu hastalıkların faturası ülkelerin hazinesini tamtakır yapacak kadar büyük.

İdarecilerimizin obezitenin boyutları daha da artmadan gerekli tedbirleri almakta acele etmesi gerekiyor.

İşe şunlardan başlayabilirler:

BİR: Sebze-meyve tüketimi teşvik edilmeli ve insanların bunlara daha ucuz fiyatlara ulaşmaları sağlanmalı.

İKİ: Obeziteye yol açan rafine un ve şekerden yapılan yiyeceklere sağlığa zararlı uyarısı ve obezite vergisi konmalı.

KAYNAK

http://www.oecd.org/els/health-systems/Obesity-Update-2014.pdf

Siz de yorumunuzu paylaşın: