VİTAMİNLİ İÇECEKLERE KANMAYIN

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Son senelerde yiyeceklerden sonra içeceklere de vitamin ve mineral ekleme modası başladı.

Sporcu içeceklerinden meyve sularına ve şişe sularına kadar birçok içeceğe vitamin ve mineral ilave ediliyor.

Gerçi bunlara konan vitamin ve minerallerin miktarları az ama bu takviye edilmiş hazır gıdalar ve tabii besinlerle insanların ihtiyaçlarının üzerinde hatta onlara zararlı olabilecek miktarlarda bu maddeleri almaları mümkün.

USA’ da erişkinlerin yarıdan fazlası bir multivitamin veya gıda desteği alıyor; ekmek, süt ve başka gıdalara sıklıkla folik asit, niasin, A ve D vitaminleri ekleniyor.

Yeni bir araştırmada birçok insanın Tıp Enstitüsü (Institute of Health) tarafından belirlenen emniyet sınırlarının üzerinde besin ögesi aldıkları ortaya çıktı ve besin desteklerini alanların çoğu da bunlara ihtiyacı en az olanlardı (1) .

water with vitamins ile ilgili görsel sonucu

Antioksidanın fazlası tehlikeli

Uzmanlar özellikle de yüksek miktarda antioksidan ilave edilen içeceklerdeki “patlamayı” endişe verici buluyorlar.

Vücudumuzun serbest radikallerin sebep olacağı hücre ve DNA hasarına karşı elbette antioksidanlara ihtiyacı var ama serbest radikaller aynı zamanda vücudun enfeksiyon ve kansere karşı mücadelesinde önemli rol oynuyor.

İki sistem arasındaki dengenin bozulması enfeksiyon ve kanserlere zemin hazırlayabiliyor.

Şekerli ve şekersiz 46 içeceğin incelendiği bir araştırmada bunların çoğunda genç erişkinlerin vücudunun günlük ihtiyacının ötesinde B6, B12, niasin ve C vitamini bulunduğu gösterildi (2).

Bu içeceklerin 18’ inde günlük ihtiyacın 3 misli B6, yarında ise ihtiyacın 3 mislinden fazla niasin ve riboflavin bulundu.

Bu ürünlerin bazıları “bağışıklığı kuvvetlendirdikleri”, bazıları ise “performans artırdıkları, enerji verdikleri” iddiasıyla satılıyor ama beslenme bilimi bakımından bu iddiaların bir geçerliliği yok.

Bu içeceklere ilave edilen vitaminler hemen her insanın diyetinde zaten bol miktarda bulunduğundan bunların içeceklere eklenmesinin de bir anlamı yok.

Tabiatta vitamin ve antioksidanların aşırı tüketimini dengeleyen bir kuvvetler ayrılığı sistemi var.

Mesela, hiç kimsenin lif, protein ve yağlarla beraber bulunduğu mantar, balık veya avokado yiyerek aşırı miktarda niasin alması mümkün değildir ama bir şişe “Vitaminwater formula 50” içen biri hem günlük niasin hem de vitamin C, B6, B12 ve pantotenik asit ihtiyacının yüzde 120’ sini almış olur.

NIH (National Institutes of Health) tarafından ülke çapında gerçekleştirilen bir araştırmada, vitamin ve mineral kullanan Amerika’ lıların zaten yiyecekleri vasıtasıyla bunları fazla miktarda aldıkları tespit edilmişti.

Araştırmaya göre, besin destekleri kullanan bu kişiler folik asit, kalsiyum, demir, çinko, magnezyum, vitamin A, C ve B6’ yı aşırı miktarda alma riskiyle karşı karşıya idiler (3).

Vitamin mineral destekleri gebe veya emziren anne veya beslenme bozukluğu olanlar için gerekli olabilir ama toplumun büyük çoğunluğunun böyle bir desteğe ihtiyacı yoktur.

Suda eriyen B ve C vitaminin fazlası idrarla atılır ama yağda eriyen A, D, E ve K vitaminleri dokularda depolanır ve risk yaratır.

Bunlar idrarla atılamadığından, çok fazla alındıklarında zamanla vücuttaki miktarları karaciğer fonksiyonlarını bozacak derecede artabilir.

Vitaminin fazlası zararlı

7 sene süreyle her gün B vitamini veya plasebo alan 6 binden fazla kalp hastası üzerinde gerçekleştirilen çalışmada, folik asit ve B12 alanların “kanser ve ölüm risklerinin” daha yüksek olduğu belirlendi (4) .

300 bin kişi üzerinde yapılan çalışmada beta karoten, vitamin A ve E gibi antioksidan besin destekleri kullanılmasının “mortaliteyi” (ölüm riski) artırdığı tespit edildi.

USPSTF de vitamin ve minerallerin kanser ve kardiyo-vasküler hastalıkları önlediğine dair yeterli delil bulunmadığını, yüksek doz antioksidanların zarar verebileceklerini açıkladı (5).

Gelelim neticeye

BİR: Sağlıklı yaşamak hastalıklardan uzak kalmak için “adam gibi beslenme” yeterlidir, besin desteklerine kesinlikle ihtiyaç yoktur.

İKİ: Vitamin, mineral ve antioksidanların vücudun ihtiyacından fazla alınmasının zararları vardır.

ÜÇ: Vitaminlerin, minerallerin antioksidanların ve diğer besin ögelerinin tabii kaynaklarından alınması doğrudur.

DÖRT: Vitaminli içecekler bir kandırmacadır.

BEŞ: Tecavüzcü Coşkun’ un ilaçlı gazozunun vitaminli sulardan daha az zararlı olduğuna dair herkesle iddiaya girerim.

Kaynaklar

1. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/25036360

2. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/25577949

3. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22709770

4. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19920236

5. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22419320

Not: Bu yazı aşağıdaki kaynaktan özetlenerek hazırlanmıştır.

http://well.blogs.nytimes.com/2015/01/30/are-vitamin-drinks-putting-our-health-at-risk/?ref=health

Siz de yorumunuzu paylaşın: