KÖYDE BÜYÜYEN ÇOCUK ASTIM OLMUYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Köylerde, çiftliklerde doğup büyüyen çocuklarda astım ve alerjik hastalıkların şehirli akranlarına göre çok daha az görüldüğü biliniyor.

Hijyen hipotezine göre, II. Dünya Savaşı’ ndan sonra bu hastalıklardaki artışın sebebi Batı Tarzı Hayatın çocukların sezaryen doğum, çocukluk çağı aşıları, sık antibiyotik kullanımı, antibakteriyel temizlik ürünlerinin etkisiyle enfeksiyon etkenleriyle daha az karşılaşmasıdır.

Fareler üzerinde gerçekleştirilen yeni bir araştırmada çiftlik tozlarının farelerin akciğerlerinde ileriki hayatlarında onları astımdan koruyan bir immun cevabı uyardıklarını, bunun da hücreler tarafından üretilen bir madde sayesinde gerçekleştiğini ortaya koydu.

Science isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma, çiftliklerde büyümelerine rağmen astım gelişen çocuklarda bu koruyucu proteinin üretimini engelleyen genetik bir mutasyon olduğunu gösteriyor.

asthmatic child living in a farm ile ilgili görsel sonucu

Çiftlik tozlarında bulunan çeşitli bakteri, virüs, küf ve parazitlerin çocukları koruduğu düşünülüyor ama bugüne kadar buna sebep olabilecek bir etken de belirlenemedi.

Araştırmada, farelerin burnuna “endotoksin” adı verilen bakteri ürünleri verildi ve bunun enflamasyon tarzında bir immun reaksiyona yol açtığı, bu farelerin daha sonra ev akarlarına maruz bırakıldıklarında astım gelişmediği belirlendi.

Bu amaçla Almanya ve İsviçre’ deki çiftliklerden toplanan tozlar kullanıldı.

Bronşların yüzeyindeki hücrelerin “A20” adını verdikleri bir enzim ürettiği, bu enzimin mutasyon dolayısıyla yapılamadığı farelerin astıma yakalandıkları belirlendi.

Araştırma kapsamında çiftliklerde büyüyen ve daha sonra astıma yakalanan çocukların da olduğu 2 bin çocuk incelendi ve astımı olanların çoğunun astımdan koruyucu olan A20’ nin bir versiyonuna sahip oldukları görüldü.

asthmatic child living in a farm ile ilgili görsel sonucu

Yeni aşı umudu var

Araştırmacılardan H. Hammad şunları söylüyor:

Şimdi sıra çiftlik tozundaki koruyuculuğu sağlayan maddenin ne olduğunun tam olarak ne olduğunun belirlenmesine geldi.

Bu maddenin belirlenmesiyle astımı önleyici bir aşının geliştirilmesi mümkün olabilir ama tabii bunun için daha senelerce sürecek pek çok araştırma yapılması gerekiyor.”

Gelelim neticeye

Birçok başka hastalık gibi astım ve alerjik hastalıkların sebebi insanların giderek “tabii hayattan uzaklaşmaları”.

Sezaryenle dünyaya gelen, çoğu çok az veya hiç anne sütü emmeyen, hazır gıdalarla beslenen, doğduğu günden itibaren aşılanmaya başlanan, her ateşi çıktığında antibiyotik verilen, sayısız kimyasallarla karşılaşan çocukların astım ve alerjilere yakalanması şaşırtıcı değil.

Bu hastalıkları ilaç veya aşılarla önlemeye çalışmak ancak ilaç/aşı üreticilerinin ve onlardan menfaat sağlayan uzantılarının işine gelir.

Bu araştırmayı yapanlar da “sağlıklı yaşamanın önemine” vurgu yapacaklarına “yeni bir aşı” peşinde olduklarını söyleyerek asıl amaçlarının ne olduğunu gözler önüne seriyorlar.

Oysa yapılması gereken şey, insanlara sağlıklı yaşayacakları imkânların, sağlıklı gıdaların, temiz havanın sağlanmasıdır.

Hadi gelin, köyümüze geri dönelim” dileği her şeyi özetliyor.

Kaynaklar

1. http://www.sciencemag.org/content/349/6252/1106.full

2. http://www.theguardian.com/society/2015/sep/04/farm-dust-that-protects-children-from-allergies-could-lead-to-asthma-vaccine

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Faruk Özer dedi ki:

    Her geçen gün sayıları artan çocukluk çağı aşılarının da başta astım ve alerjiler gelmek üzere oto-immün hastalıklar, vaskülitler ve bazı kanserlerin riskini artırması mümkün olabilir.

    Olayı bir de bu açıdan değerlendirmekte fayda var.

  2. Mehmet YILMAZTÜRK dedi ki:

    Dünyadaki her çeşit duygu evrenseldir ve çocukluk çağı her çeşit duygunun en çok yaşandığı, en çok hissedildiği, en çok hissettirildiği çağdır
    ve çocukluk da duygular gibi evrenseldir. Evrensel bir kavramın bölgeselleştirilmesi doğru mu diye bir soru sormalıyız bu noktada.

    Bu gidişata zıt bir cevap veriyorum: evet doğru! Öncelikle büyük şehirlerde yaşayan her çeşit teknolojiyi
    ellerinin altında bulabilen çocuklarla; teknolojileri yağmur çamur, hayvanlar, insanlar, doğanın eşsiz güzelliğine dair her şey olan köy çocuklarını karşılaştırıyoruz
    ve bu portrede, çizilen bu resimde köy çocuklarının ne kadar şanslı olduğunu görebiliyoruz.
    Onlar bu dünyada yaşamayı yaşarken bizler yaşamın içinde kaybolmayı tercih ediyoruz ve bununla övünüyoruz.
    Birçok dezavantajı var tabi. En başta akla gelen eğitim ama görüyoruz ki doğanın verdiği enerji stresin çaldığı enerjiyi mağlup etmeyi başarıyor
    ve birçok Türkiye derecesi çıkarıyor.

    İçimizdeki çocuğu doğal güzelliklerle ne kadar dolu yaşarsak, o kadar başarılı, mutlu ve içten oluruz.
    Saglıklı ve dogal yaşamayı gerçekten yaşarız belki.

    Köy çocuğu olmak ruh ve beden sağlığı hormonsuz tamamen Organik olmak demektir.

  3. Şerife Yeşildağ dedi ki:

    Sadece astım alerjiler değil neredeyse bütün hastalıklar şehir hayatından kaynaklanıyor. Hocamın dediği gibi köye gitsek sorun kalmayacak ama bu da mümkün değil. Gerçi Kadıköy, Erenköy, Yeşilköy gibi köyler var ama bizim de oarada yaşayacak olanağımız yok.

  4. bakkal dedi ki:

    toprak. binbir derde deva.

Siz de yorumunuzu paylaşın: