TIP KONGRESİ Mİ TURİSTİK SEYAHAT Mİ BAYİ TOPLANTISI MI?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Sayın Prof. Dr. Cihat Ünlü’ nün benim de yazılarımda sık sık tenkit ettiğim tıp kongrelerini ele aldığı “Turistik kongre seyahatleri” başlıklı yazısını zevkle okudum (1).

Önce bu mevzuyu dile getirdiği ve tartışılmasına fırsat yarattığı için kendisine teşekkürlerimi sunuyorum.

Yazısında katıldığım, katılmadığım pek çok husus ve cevaplarını merak ettiğim bazı sorular var.

Yazının başlığını beğendim

Tıp kongrelerinin turistik bir seyahate dönüşmüş olduğunu gözler önüne seren “Turistik kongre seyahatleri” tabiri çok yerinde ve doğru.

Her katılımcının tüm masraflarının ilaç şirketleri tarafından karşılandığı kongrelere ben daha da ileri giderek “bayi toplantısı” diyorum.

Tıp kongresi mi, turistik seyahat mi, bayi toplantısı mı, tercih sizlerin.

Tıp kongrelerinin devri kapanmıştır

Sayın Ünlü, binlerce dolar masraf edilerek davet edildikleri kongrenin bilimsel aktivitelerine katılmayan ama sosyal aktivite ve akşam yemeklerini kaçırmayan meslekdaşlarına haklı olarak veryansın ediyor ama burada esas mesele “kongrelerin devrinin kapanmış olmasıdır”.

Özellikle son 10-15 senede “internet” sayesinde bilgiye ulaşmanın yollarının “tamamen” değişmesi, kolaylaşması ve yaygınlaşmasıyla kongreler işlevlerini büyük ölçüde yitirmiştir.

Bu mevzu ile ilgili fikirlerimi “Tıp kongrelerinin devri kapanmıştır” başlıklı makalemde teferruatlı olarak bulabilirsiniz (2).

Çuvaldızı kime batıralım?

Sayın yazar “Çuvaldızı kendimize batıralım” diye söze başlıyor ama yazının tamamını okuyunca çuvaldızın kendisini teğet geçtiğini, doğrudan meslekdaşlarına saplandığını görüyoruz.

Keşke çuvaldızı kendisine de az da olsa batırsaydı.

İstihbarat servislerinin gizli toplantılarının yeri gizlenebilir ama…

Yazıda övgüyle bahsedilen kongrenin yapıldığı 6 bin km uzaktaki “şehrin” ve “kongrenin isminin” neden saklandığına akıl sır erdiremedim.

Her kongrenin mutlaka bir ismi vardır ve bunda saklanacak gizlenecek bir şey de yoktur.

Sadece kongrenin isminin bilinmesi bile bir fikir vereceği gibi internet vasıtasıyla en azından kongre bildirilerinin özetlerine ulaşma imkânı da sağlar.

Kongre mi toplantı mı?

Yazının ilk cümlesindeki “kongre” tabiri birdenbire “toplantıya” dönüşüveriyor ki bence de bu bir kongre değil toplantı olmalıdır.

Zaten katılımcı sayısının 300 civarında olduğunu öğrenmemizle bunun bir kongre değil “toplantı” daha doğrusu bir “butik toplantı” olduğunu anlamış oluyoruz.

Çünkü günümüzde kongre dendiğinde en azından binlerle hatta beş-on binlerle ifade edilen katılımcı akla geliyor.

Bu tür butik toplantılar kâğıt üzerinde bir tıp derneği tarafından düzenleniyor gibi görünse de, aslında bir veya birkaç ilaç şirketi tarafından tertip edilir ve katılımcıların yüzde 100’ ü de şirketlerin davetlisidir.

Amaç da, genellikle bir hastalık bahanesiyle endüstrinin ürünlerinden birinin tanıtımının –reklâmın da denebilir- yapılmasıdır.

Kongreye davet edilmenin kıstasları nelerdir?

Sayın profesörün -kendi deyişiyle- “turistik kongre seyahatine” bir ilaç şirketinin davetlisi olarak gittiği anlaşılıyor.

1500 ABD doları olduğunu bildirdiği kongre kayıt ücretine, yol-konaklama-yeme içme gibi zaruri ve zaruri olmayan ama kaçınılamayan harcamalar da eklendiğinde kişi başına 4-5 bin dolar civarında bir maliyet ortaya çıkıyor.

Bu hesaba göre de 300 misafir için harcanan paranın 1.5 milyon doları bulduğu anlaşılıyor.

Endüstri bu meblağı neyin karşılığında gözünü kırpmadan bir kalemde veriyor, kongre kayıt ücreti neden bu kadar yüksektir ve bu para kimin kasasına gitmektedir merak ediyorum.

Stand alanları

Kim ne derse desin kongrelerin en kalabalık olduğu ortamlar, şirketlerin ürünlerinin reklâmını yaptıkları, çeşit çeşit hediyeler dağıttıkları, türlü atraksiyonların yapıldığı “stand alanları” dır.

Kongrenin bilimsel aktivitelerine katılmadıkları için eleştirdiği meslekdaşlarını stand alanları ve firma promosyonlarını gezerken (ne demekse?) gördüğünü söylediğine göre kendisinin de bahsettiği alanlarda bulunduğu anlaşılıyor.

Ben Sayın Ünlü’ nün, kongrenin sosyal aktiviteleri ve akşam yemeklerine katılıp katılmadığını merak ettim.

Yediğin içtiğin senin olsun

Bizde “Yediğin içtiğin senin olsun bana gördüklerini anlat” diye bir söz vardır ki bu ifade kongrelere de uyarlanabilir.

Sayın profesör de, kongreye katılanların hiç değilse gördüklerini, duyduklarını meslekdaşlarına anlatması gerektiğini söylüyor ama kendisi de aynı yoldan gidiyor, bırakın kongrede konuşulanlar hakkında bilgi vermeyi kongrenin adını bile öğrenemiyoruz.

Dilerim ki bir sonraki yazısında bu “eğitici yönü ağırlıklı çok önemli kongrede” öğrendiklerinden bizleri de nasiplendirir.

Mümessillerin gözüne girmek yeterli

Yazıdan, bu tür bir kongreye davet alabilmek için mümessillerin gözüne girmenin yeterli ve bunun temel kriterinin de “çokça ilaç yazmak” olduğunu öğreniyoruz.

Benim yazıda asıl dikkatimi çeken “kongre desteğinin ilaç şirketlerine geri dönüşü ifadesi oldu.

İlaç şirketlerinin esas amaçlarının ürünlerini daha fazla satmak ve daha çok kazanmak olduğunu dikkate alarak, bu geri dönüş nedir, nasıldır, kendisi nasıl bir geri dönüşte bulunmuştur açıklamasını bekliyorum.

Gelelim neticeye

BİR: Sayın Ünlü’ nün 6 bin km kat edip yorulmasına, zaman kaybetmesine hiç gerek yoktu. Kongrede kazandığı bilgileri 6 metre yürüyüp bilgisayarının başına geçerek de elde edebilirdi.

İKİ: Sayın profesör, ilaç firmalarına geri dönüş konusunda akıl verebilir ama kongrelere katılmayı çok arzu edip de bir türlü bunu başaramayanlara tavsiyelerde bulunmayı da ihmal etmemeliydi.

ÜÇ: Sayın Ünlü, davet eden firmaya teşekkür ederek “kendisini değil gelecek vadeden bir asistanını göndermelerini” talep etseydi çok iyi bir iş yapmış olurdu.

Doğru davranış, bu kadar şikâyetçi olunan kongrelere katılmamaktır.

DÖRT: Sayın profesörün bu çok faydalı eğitici kongre sayesinde “rahim ağzı kanseri aşısıyla ilgili endişelere” cevap verecek bilgileri edindiğini umut ediyor ve sorularıma cevap beklediğimi hatırlatıyorum (3).

BEŞ: Tıp kongreleriyle ilgili düşünce ve çözüm için tavsiyelerimi öğrenmek isteyenler için okunmayı bekleyen pek çok yazım olduğunu hatırlatırım (4).

Kaynaklar:

1. http://www.medimagazin.com.tr/authors/cihat-unlu/tr-turistik-kongre-seyahatleri-72-71-3863.html

2. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/09/08/yazilar/elestirel-yazilar/tip-egitimi/tip-kongrelerinin-devri-kapanmistir/

3. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/08/03/yazilar/tip-yazilari/rahim-agzi-kanseri-asisi/turkiye-jinekoloji-ve-obstetrik-dernegi-bu-sorularima-cevap-vermelidir/

4. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/09/08/yazilar/elestirel-yazilar/tip-egitimi/tip-kongrelerinin-devri-kapanmistir/

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Dr. Ali K dedi ki:

    Kongreler ilaç firmalarının hakimiyetinden kurtulamadığı sürece bayi toplantısı olmaya mahkumdur.

Siz de yorumunuzu paylaşın: