HEKİMLİK ÖLDÜ YAŞASIN DOKTORLUK !

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen‘ in yazısı:

Küreselleşen dünyada hekimlik mesleği, hastalıkları önleyen ve  sağlığı koruyan bir sanat olmaktan çıkarak hastalara ilaç ve yüksek teknoloji giydiren bir konfeksiyona dönüştü. Hekimin ilgisi ve iyileştirici gücü ise ilaç, teknoloji ve paraya devredildi. Artık hekimin saygınlığı bile kariyeri, şöhreti ve aldığı ücreti kadar…

İnsanı Tanrının emaneti olarak gören, onu korumaya kendini adayan, dertlere derman kutsal otorite artık yok.

Geleneksel tıbbın ‘hastalık yoktur hasta vardır’ anlayışında, genetik ve bünyesel farklılığı nedeniyle her hastanın hastalığı farklıydı. Bu yüzden hekimler de hastanın dilinden ve ruhundan anlayan, onun bünyesine göre davranan kutsal bir otorite idi.

Bu anlayışın hakim olduğu dönemlerde hastayı korkutan dev hastaneler, cihazlar ve fabrikasyon ilaçlar yerine, hekimin ilgisi ve şefkati vardı. Hastaları fabrikasyon robotlara benzeten yeni anlayış ise, konu mankeni yaptığı hastaları geri plana iterken, hastalıkları ve şablon tedavileri ön plana çıkardı.

Artık hastalar,  hastalıkları bile birbirinin kopyası olan, aynı tornadan çıkmış robotlarmış gibi, aynı şablon tedavilerin konu mankeni.

Seri üretimi yapılan ilaç ve teknolojinin maksimum tüketimi için, yaşam tarzının piyasaya sürdüğü hasta kuyruklarını kar amacıyla işleyen dev hastaneler fabrika gibi çalışıyor. Paket fiyatlarla kurulan hastalık borsasında satılık hastalıklar, hasta ve hastanelerin beğenisine sunuluyor.

Seç, beğen, al! Hastaneler ucuz fiyat biçilen hastalıklardan şikayet ederken, hastalar köşe bucak fark almayan hastane arıyor. Yaratılan moda herkesi hasta ediyor.

Hastayı müşteriye indirgeyen bu yeni anlayış, korku tüneline sokulan müşteriler için satılık hastalıkları, ilaçları, teknolojiyi ve ‘guidelines’ adı verilen tıbbi kuralları dayatıyor. Hekimlik sanatı da sanat olmaktan çıkarak alışveriş merkezleri gibi dev hastanelerde seri imalata geçen konfeksiyon işine dönüşüyor.

Maneviyattan yoksun bu anlayış, hastaları, kesilip biçilen konfeksiyon ürünü, hekimleri de hayat kurtarma ve sağlığa kavuşturma şevk ve heyecanından yoksun konfeksiyon işçisi olmaya zorluyor.

Sevilen, sayılan ve kutsal bir otorite gibi duran hekim algısı artık yok! Hekim yüzünüze değil bilgisayarın ekranına bakarken sizinle değil bürokratik işlemlerle ilgileniyor. Soğuk makinaların içinde, bilgisayarların  teşhis ve tedavisine sunulan, ölçülüp biçilen, borsada işlem gören ve menkul değerlere çevrilebilen hastalık dünyasında yaşıyoruz.

Sağlık ise paranın gücüne göre alınıp satılan tüketim malzemesi oldu. Sosyal güvenlik kurumunun paket programına giren hastalar, hastalık borsasında ödenen para kadar hizmet alabiliyor. Hastanelerin sağlıksız salonlarında ‘sıradaki gelsin’ komutuyla harekete geçen hastalar, dev süpermarketlerde alışveriş krizine girmiş müşteriler gibi köşe bucak şifa arıyor.

Artık hekimin ve hastanın robotlaştığı, sağlığın ise metalaştığı duygusuz ve vicdansız bir dünyada yaşıyoruz. Bu yeni dünya, kanıta dayalı bilim ve tıbbı tabulaştırırken sektörün yönlendirdiği milyar dolarlık araştırmaların özeti olan bilimsel rehberleri kutsal kitaba dönüştürüyor.

Kaynak: http://www.kemalyesilcimen.com/artikel.php?artikel_id=348

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Asistan doktor dedi ki:

    İyi ki varsınız Kemal Hocam, Allah sziden razı olsun.

  2. Hilmi Yalçın dedi ki:

    Doktorlardan kaçan insanlar bu sefer de alternatif tıp sahtekarlarının eline düşüyor, bize hekim lazım hekim anladınız mı? Ve gerçek şu ki tıp fakülteleri artık hekim değil doktor yetiştiriyor.

  3. Nahide dedi ki:

    Buyrun hanımefendiler beyefendiler, size iki şık şık bir tık tık yapıp tahlil mahlil istemeden teşhisinizi koyup ilacınızı veren doktor mu istersiniz yoksa tomografi de çıkmıyorsa Mr MR’ da görülmüyorsa endoskopi endoskopi de işe yaramıyorsa biyopsi isteyen bir bavul ilaç yazan ialçla da olmayınca keselim diyen doktor mu istersiniz?

  4. Sinan dedi ki:

    Bu yazılarınız onurlu hekimleri anlatıyor. Şimdiki doktorlar uzun süren eğitim hayatları nedeniyle kaybettikleri zamanı ekonomik olarak telafi etmek için çok paragöz oluyorlar. Bizim oralarda doktorun para almadan muayene ettiği hasta iflah olmaz ölür derler.

Siz de yorumunuzu paylaşın: