CEP TELEFONLARI “RESMEN” KANSER YAPIYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü’ nün 25 milyon dolar harcayarak yaptırdığı 7 yıl süren çok önemli araştırma medyamızda “Cep telefonunun zararı kırmızı et kadar” başlığıyla yer aldı (1).

Cep telefonlarının kansere yol açabileceği iddiasına yeni ve çok kuvvetli bir delil olan çalışmanın bu şekilde küçümsenmesi kasıtlı olabileceği gibi tamamen cehaletten de kaynaklanabilir.

Gene bugün medyada yer alan bir haberde de gençlerdeki kanser artışının endişe verici boyutlara ulaştığı bildiriliyor (2).

Küçümsemenin kasıtlı olmasını anlarım.

Medya, en çok reklâm veren sektörün yani en önemli müşterisinin ürünlerinin gerçekten de zararlı olduğunu saklamak veya bunu hafife almak isteyebilir.

Cehalet meselesine gelince.

Bir kere Dünya Sağlık Örgütü kırmızı eti değil “işlenmiş eti” kanserojen ilan etti.

Kırmızı et ve işlenmiş et birbirinden tamamen farklı şeyler.

Hatta tam aksine sağlıklı kırmızı et kanserin düşmanı.

Kanserojen kanserojendir uzak durmak gerekir

Bir maddenin kanserojen etkisinin düşük olması onun zararsız olduğu anlamına gelmez, neticede kanserojen kanserojendir.

Soluduğumuz havada, yiyip içtiğimiz gıdalarda, ev yapı malzemelerinden elbise ve eşyalarımıza, temizlik malzemelerinden kozmetik ve kişisel ürünlere kadar her gün yüzlerce belki binlerce kanserojenle temas hâlindeyiz.

Farklı kanserojenlere maruz kalmak birbirlerinin etkilerini katlayarak artırır ve işte bunun içindir ki kanserojen olan hatta kanserojen olma şüphesi bulunan maddelerden şayet mümkünse uzak durmak en doğrusudur.

Farede yapılan deneyler insanlar için geçerli midir?

Pek tabii ki efendim, pek tabii.

Deneylerin fareler üzerinde yapılmış olması araştırmanın değerini azaltmaz.

Fareler için hatta sadece erkek fareler için kanserojen olan bir madde insanların da buna karşı dikkatli olmasını gösterir.

Farede kanser yapan bir madde kesinlikle insanlar için de zararlıdır, bunun pazarlığı yapılamaz.

Aslına bakarsanız zaten biz insanlar da her gün üzerinde deney yapılan fareleriz.

Hayatımıza her sene giren 700 kimyasalın hiçbiri yeterli güvenlik testlerinden geçmiyor ve zaten geçmesi de mümkün değil, bunun için birkaç on sene süren geniş kapsamlı araştırmalar yapılması lâzım.

Bu kimyasalların zehirli, alerjenik veya kanserojen oldukları kullanımları arttıkça ve insanlar hasta olmaya başladıkça anlaşılıyor.

Cep telefonları kanser mi yapıyor, kanser riskini mi artırıyor?

Bu ve benzeri araştırmalar “illiyeti” yani sebep-sonuç ilişkisini ispatlamaz, “risk artışını” bildirir ki bu yeterli bir sonuçtur.

Bırakın cep telefonunu sigara gibi bir karsinojenin bile bir kişide kanser yaptığını ispatlamak imkânsızdır.

Bunun için tümör dokusunda sigara veya cep telefonuna ait bir parçanın çıkması gerekir ki bugüne kadar bunu gösteren bir delil ortaya konamamıştır, konacağını da sanmam.

Risk artışı cep telefonundan uzak durmanın, bu mümkün değilse maruziyeti olabildiğince azaltmanın ve onların yerini alabilecek güvenirliği ispatlanmış alternatiflerin kullanılmasının daha doğru olduğunu gösterir.

Cep telefonu sahipleri için tavsiyeler

Cep telefonları hayatımıza öyle bir girdi ki modern adam açlığa susuzluğa ve hatta havasızlığa dayanabilir ama cep telefonsuz yaşayabileceğine ihtimal vermiyorum.

Bu araştırmaya dayanarak cep telefonları herkesi kanser yapıyor, yasaklanmalıdır falan gibi iddialar abesle iştigal olur.

Bu bize uyarıdır ve diyor ki: Cep telefonları kanserojen olabilir, mümkün olduğu kadar bunlardan uzak durun:

Cep telefonu yerine varsa sabit telefonları kullanın.

Mümkün olduğu kadar kısa konuşun.

Kullanmadığınız zaman üzerinizde taşımayın.

Açık telefonu yastığınızın altına, başucunuza koymayın, hatta yatak odasında bile bulundurmayın.

Ararken bağlantı sağlanana kadar telefonu kulağınıza dayamayın.

Konuşurken de telefonu kulağınıza olabildiğince uzakta tutun; daha iyisi kulaklık kullanın.

Uzun konuşmalarda kulak değiştirin. Sinyal azken aramayın ve konuşmayın.

Gelelim neticeye

Cepleri atalım, güvercinlerle, dumanla haberleşelim demiyorum ama modern adamla cep telefonu arasındaki samimiyet beni korkutuyor.

Özellikle de birilerinin çocukların cebe özendirilmelerine ve cep reklâmlarında kullanılmalarına dur demesi lazım.

Kaynaklar:

1. http://www.ntv.com.tr/saglik/cep-telefonunun-zarari-kirmizi-et-kadar,uNVXv4XOVk6h6YdtdTB9Mw

2. http://www.ntv.com.tr/saglik/genclerdeki-kanser-artisi-endise-veriyor,92LoLBNH5kKVrvl125CxiQ?_ref=infinite

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. faik dedi ki:

    Laf olsun, torba dolsun.

Siz de yorumunuzu paylaşın: