SAĞLIKLI OLMANIN TEK ŞARTI ”ADAM GİBİ BESLENMEDİR”

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

JAMA’ da yayınlanan yeni bir araştırma, besin desteklerinin erişkinler tarafından kullanımının 1999-2012 arasında sabit kaldığını, bazılarının satışı düşerken bazılarının ise arttığını gösteriyor (1).

Araştırmaya göre, 2012’ de Amerikalıların yüzde 52’ si bir veya birden fazla besin desteği kullanıyor.

D vitamini kullanımı yüzde 5’ den yüzde 19’a, balık yağı hapı kullanımı ise yüzde 1.3’ den yüzde 12’ ye çıkarken, multivitamin/multimineral tüketimi yüzde 37’ den yüzde 31’ e düşüyor.

Tüketimi azalan vitaminler arasında günümüzün D vitamini ve balık yağı hapları gibi göklere çıkarılan ama bir işe yaramadıkları gibi kanser ve kalp hastalıklarını artırdıkları ortaya çıkan “E ve C vitamini” ile “selenyum” da var.

Etkisi olmadığı birçok araştırma ile gösterilen ve eklem hastalıklarında kullanılan “glukozamin/kondroitin” kullanımında herhangi bir değişiklik yok.

Besin desteklerini zaten uzun yaşayacak olan sağlıklı insanlar içiyor!

Araştırmanın en dikkat çeken bulgularından biri bunları kullananların toplumun en sağlıklı yaşayan insanları olması.

Buna göre besin desteği alanlar, sağlıkları yerinde olan, az alkol alan, sigara içmeyen, egzersiz yapan ve sağlık sigortası olanlar.

Başka araştırmalarda da besin desteği tüketiminin daha yaşlı, kiloları düşük ve eğitim ve sosyo-ekonomik seviyeleri yüksek olanlarda daha fazla olduğu bildirilmişti.

Besin desteği alanlar sağlıklı yaşayan kişiler oldukları için bu destekleri almayanlardan daha uzun yaşamları zaten beklenen bir durumdur.

Bunun için de besin desteği alanların almayanlara göre daha uzun yaşadıkları sonucuna ulaşan araştırmalar hiçbir şeyi ispat etmez!

USA’ da hükumete sağlık konusunda tavsiyelerde bulunan bağımsız uzmanlardan oluşan PSTF isimli kuruluş da bir besin ögesi eksikliği bulunmayan insanların kalp ve kanserlerin önlenmesi için düzenli multivitamin kullanmasına karşı çıkıyor.

Besin desteklerinin faydası yok

Araştırma için “Gıda takviyesi Paradoksu: Önemsemeye Değmez Fayda, Müthiş Tüketim” başlıklı bir başmakale kaleme alan P. Cohen şunları dile getiriyor (2):

Besin destekleri vitamin ve mineral eksikliklerinin tedavisi için gereklidir ve bazı kombinasyonlar makula dejeneresansı gibi hastalıklarda yardımcı olur ama erişkinlerin çoğu için besin desteklerinin faydası yok denecek kadar azdır.” diyor.

Besin destekleri hiçbir hastalığı önlemez ve tedavi de etmez!

Amerikalılar çoğu gereksiz veya faydası şüpheli olan vitamin, mineral ve bitkisel ürünler gibi gıda takviyelerine her sene 30 milyar dolar harcıyorlar.

Bu, çoluk çocuk, büyük küçük her bir Amerikan vatandaşının senede 100 $ harcadıklarını gösteriyor.

1994’ de çıkan Dietary Supplement Health and Education kanunu ile endüstriye bu ürünleri etkinlik ve emniyetlerini FDA’ ya onaylatmaya gerek kalmadan piyasaya sürme imkânı doğdu.

Kanun, bu ürünler için herhangi bir hastalığı önleyebileceği, tedavi edebileceği veya tamamen iyileştirebileceği şeklinde bir iddia bildirmeden sağlığı “destekleyebilecekleri” şeklinde reklâmlarını yapma izni veriyor.

Destekleme” tabiri halkın nazarında “ispatlanmış fayda” şeklinde dönüşüveriyor ve 1994’ de birçok besin desteğinin satışlarında adeta bir patlama oluyor.

Birçok kaliteli araştırma, bu ürünlerin sağlığa faydasının “plasebo” dan daha fazla olmadığını göstermesine rağmen satışları giderek artmaya devam etti.

Kanunlara göre de bir ürünün pazara çıktıktan sonra satışının durdurulabilmesi için “yanlış etiketlendirilmiş” veya “tehlikeli” olduğunun ispatlanması gerekiyor.

Gelelim neticeye

İnsanlara sağlıklı olmanın olmazsa olmaz şartının ”adam gibi beslenme” olduğu unutturuldu.

Vitamin, mineral, balık yağı, bitkisel bir destek alınmazsa sağlıklı olunamayacağı algısı yaratıldı.

Yutulan her vitamin, mineral, bitkisel destek “adam gibi beslenmeye” vurulan bir darbedir.

İnsanları hap abonesi yapmanın “masum” basamaklarıdır.

Bu işe D vitamini başlarsınız, peşinden K vitamini, peşinden balık yağı hapı, peşinden magnezyum, peşinden çinko, peşinden likopen, peşinden koenzim Q gelir…  gelir babam gelir ama besin desteklerinin sonu bir türlü gelmez.

Hapsız yaşayamaz olursunuz!

Kaynaklar:

1. http://jamanetwork.com/journals/jama/article-abstract/2565748

2. http://jamanetwork.com/journals/jama/article-abstract/2565733

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. halit aksoy dedi ki:

    hocam müthişsin ya valla çevremde senin sayende insanalr artık vitamin içiyom demeye korkar oldular.

  2. faik dedi ki:

    google arama;
    adam gibi beslenme/sağlıklı beslenme = 0.18
    *
    Adam gibi beslenmek?
    Adam gibi uyumak?
    Adam gibi nefes almak?
    Adam gibi davranmak?
    Adam gibi sevişmek?
    ……

  3. faik dedi ki:

    Adam: Adem, insan, erkek, toprak……
    *
    Adam/adem gibi beslenmek istensede, havvaları kandırıp/kullanıp, cennetten/tabiattan kovulmaya neden olan cinler var.

    Cinler işi biliyor. Erkek sağlıklı yemek vs. den sözetmiyor. Çünkü yemek onun işi değil. Ya da takmıyor. Erkek önüne ne gelirse onu yiyor. Gıdaları en iyi tanyan, kadın. Sağlık ve sağlıklı yemeği kadınlar konuşuyor. Cinler bu yüzdende onlara yanaşıyor.

    Sağlıklı yemeğin anahtarı; kadın.
    Sağlıklı hayatın anahtarı; kadın.
    Sağlıklı ölümün anahtarı; kadın.
    *
    Adam kelimesi insan anlamına gelsede, pek anlaşılmıyor/oturmuyor. Böylece asıl kadınlara ulaşacak mesaj ulaşmıyor.

    Bazen bu ifade kasıtlı mı diye şüpheleniyorum.
    *
    Beslenme, seks, uyku, hava, psikoloji…… birbirini etkiliyor. Bunlardan biri bozuksa, diğerlerde bozuk.

    Sağlığı; beslenme, psikoloji, seks, uyku, hava…… etkiliyor.

    Sağlığı/hayatı kadın etkiliyor?
    *
    Hiç ağaç altında uyumak/yemek…… şöyle iyi/muhteşem/mucize böyle iyi diyen yok.
    *
    Canan Karatay/Karayol/Kötüyol, Ahmet Rasim Küçükusta/Küçükuzman/Küçükermiş ten daha etkili. Çünkü, kadın.

    Tahmin;
    Ahmet Rasim Küçükusta tanıyan/Canan Karatay tanıyan=0,001
    Ahmet Rasim Küçükusta tanıyan kadın/Canan Karatay tanıyan erkek=0,006

    -”Kötüyol, Küçükuzman” yanlış anlaşılmasın. Ben sadece dil sorununa dikkat çektim.
    *
    Twitter ya da instagramda gördüm. Beylikdüzünde 105 mi 110 mu yaşında bir kadın, yalnız başına yaşıyor, bahçesinde ektiklerini ve elişlerini satarak geçiniyor.

  4. Sadiye dedi ki:

    Babaannem 102 yaşına kadar yaşadı
    Becozym ve aspirin hergün alıyordu ekmek ve yoğurtla beslenirdi acıkınca elinin ayası kadar yerdi ..bol bol su içerdi ..ölene değin aklı başında eli ayağı tutuyordu.
    Balkan insanıydı .50 yaşlarında türkiyeye göç etmişti..
    Ama oğlu babam 60 şına gelmeden vefat etti..

Siz de yorumunuzu paylaşın: