KAYA VE HİMALAYA TUZU NE ZAMAN TÜKETİLMELİ?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Anadolu Ajansı’ nın haberi:

Çok özel durumlar dışında iyotlu tuz kullanma gerekliliğinin bilimsel olarak kanıtlandığını vurgulayan Endokrin Cerrahisi Uzmanı Dr. Erbil, yanlış yönlendirmeler sonucunda iyot eksikliğinin büyük bir sorun haline geldiğini söyledi, “Çok yararlı olduğu söylenen kaya tuzu, Himalaya tuzu gibi tuzlarda yeterli miktarda iyot yoktur” dedi.

İyotun insan yaşamında çok önemli bir eser element olduğuna işaret eden
Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Erbil, “Beslenmeyle alınan iyot, tiroid hücresi içine girerek, tiroid hormonlarının sentezini gerçekleştirir. İyot eksikliğinde guatr oluşumu dışında çok önemli sorunlar meydana gelir. Düşükler, ölü doğum, bebek ölümleri, doğumsal anomaliler, fiziksel ve mental gerilik bunlar arasındadır” ifadelerini kullandı.

İYOTLU TUZ ÖZELLİKLE HAMİLE VE ÇOCUKLAR İÇİN ÖNEMLİ

İyotlu tuz kullanımının özellikle gebe ve çocuklar için hayati önem taşıdığına işaret eden Erbil, anne karnındaki bebeğin gelişimi için iyot alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Erbil, çok özel durumlar dışında iyotlu tuz kullanılmasının gerekliliğinin bilimsel olarak kanıtlandığını dile getirerek, “Sıklıkla gündeme getirilen ve çok yararlı olduğu söylenen kaya tuzu, Himalaya tuzu gibi tuzlarda yeterli miktarda iyot yoktur ve yüksek oranda sodyum mevcuttur. Ayrıca Sağlık Bakanlığının yaptığı araştırmalara göre, bu tuzların içinde plütonyum, radon gibi çok zararlı radyoaktif maddeler bulunmaktadır” dedi.

DOKTOR ÖNERİSİ OLMADAN İYOTSUZ TUZ KULLANMAYIN

Bu tuzların minerallerden zengin olduğunun iddia edildiğini ancak bu minerallerin vücuda yararı olamayacak kadar eser miktarda bulunduğunu anlatan Erbil, sözlerini, “Bu tuzların kullanımıyla insanlarda iyot eksikliği gelişme tehdidi vardır. Bu yanlış yönlendirmelerle ülkemizde iyot eksikliği gelişerek gelecekte büyük bir tehlike oluşturacaktır. Doktor önerisi olmadan iyotsuz tuz kesinlikle kullanılmamalıdır.” önerileriyle tamamladı.

Kaynak: http://www.ntv.com.tr/saglik/kaya-ve-himalaya-tuzu-ne-zaman-tuketilmeli,uDbvwxUuSE-IhM0Bx-xemg

Yazı için 9 yorum yapılmış:

  1. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    Sayın hocam başlık ile içerik uyuşmuyor. Başlıkta kaya tuzunun ne zaman tüketileceği belirtilirken içerikte hiç bir zaman tüketilmemesi gerektiği söyleniyor. İç denizlerin kurumasıyla milyonlarca yılda oluşmuş tuz mağaralarında bulunan güneş enerjisini içinde depolaması sonucu oluşmuş kaya tuzlarını kullanmak yerine rafine edilmiş ve de iyot eklenmiş tuzu kullanmak tercih edilecek bir durum olarak gözükmüyor. Yazı “Doktor önerisi olmaksızın iyotsuz tuz kullanılmaması” önerisi ile tamamlanıyor, oysa ki varsa iyot eksikliğini gidermek için rafine tuz kullanmak yerine “Doktor önerisi ile iyot takviyesi kullanılması” önerilse daha uygun olurdu diye düşünüyorum. Saygılarımla.

  2. sabit çengel dedi ki:

    Hocam tüm yazılarınızı beğenerek ve isteyerek okuyorum. Teşekkürler bu konuda bizi aydınlattığınız için. Size tuz konusunda bir deney hatırlatmak istiyorum. 3yaşında bir çocuğa bir tarafa iyotlu rafine tuz bir tarafada himalaya tuzu koyun. Rafine tuzu ağzına götürüp bırakacaktır. Ancak himalaya tuzunu ne kadar varsa bitirecetir. Hatta himalaya tuzu ilave edilmediğinde iyotlu rafine tuzu yemeyecektir. Ancak himalaya tuzu ilave edildiğinde yemeğe devam edecektir. Bu çok önemli bir deney olduğu kanatindeyim. Doğal olan tuzu yer 3 yada 5 yaşındaki çocuk.Kimyasal tuzu yemez. Hatta bazı çalışmalar zehirin panzehiri yine zehirdir der. Tansiyonu yükselten tuzdur, tansiyonu dengeleyen de himalaya tuzudur der.

  3. nur dedi ki:

    Başlık da yazı da hocaya ait değil.

  4. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    Ahmet Mithat CAN sen kimsin lutfen bize kendini tanıt sevdik seni takip edelim
    Not.yoldan geçen vatandaşlar

  5. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    Sayın yoldan geçen vatandaşlar, ben de yoldan geçerken uğradığım, soluklandığım bir yer olarak gördüğüm bir sayfa burası. Değerli hocamız Ahmet Rasim Küçükusta’nın ilginç ve faydalı paylaşımlarını takip etmek keyifli benim için. Tabii ki katılmadığım konulara eleştiri hakkım saklıdır. Hocama eleştirileri olgunlukla karşıladığı için hassaten teşekkür ederim.

    Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Prof. Dr. Ahmet Aydın ve Uzman Biyolog Mevlüt Durmuş hocalarımızın 2011 yılında birlikte yaptıkları tarihi açıklama Türk Tıp tarihi için bir dönüm noktası olmuştur. Bu adımla Türk halkının sağlık alanında makus talihi yenilmiştir. Artık gelecek sağlık açısından daha bir güvenli olacak halkımız için. Heykelleri dikilecek hocalarımıza hürmetlerimi sunuyorum.

    Yoldan geçen bir vatandaş.

  6. İyot eksikliği gelişmemesi için kullanılan tuzların iyotlu olması gerekiyor. Bakanlık iyot oranlarını ülke ortalamasına göre ayarlıyor. Çok uzun yıllardır iyot eksikliğini gidermek için çaba harcandı. İçerisindeki iyot oranlarının standart olmadığı ve ne kadar iyot olduğunu bilmediğimiz tuzlar kullanılmamalı. özel durumlarda “iyotsuz tuz” kullanılır bu ancak bir endokrinolog önerisi ile olmalıdır. İyot takviyesi de aynı şekilde doktor önerisi ile yapılır. doğurganlık yaşı, çocuklar, bebekler ve hamileler için iyot alımı çok ama çok hayati önem taşır. Ben endokrin cerrahıyım be konu ile yakinen ilgiliyim. Sizlere doğru bilgileri aktarmak benim görevim. İyot eksikliğine bağlı gelişen sorunları klinik pratiğimde hastalarımdan görüyorum.
    Saygılar

  7. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    Sn.Prof.Dr.Yeşim Erbil bilgilendirmeniz için teşekkürler. Sizin konunuzla ilgili fikir beyan etmek en azından mesleki seviyenizde olmayanlar için bir saygısızlık olarak kabul edilmeli. Ama ukalalık olarak kabul etmemeniz dileği burada yazılanları izleyen bir takipçi olarak konuya kıyısından kenarından birkaç cümle ile ilişmek de mazur görülebilir sanırım. Aslında belirttiğiniz gibi konu çok önemli. Çünkü siz uzmanlığınız gereği hep bu konu ile haşır neşirsiniz. Ve de iyot eksikliğinin yol açtığı durumları birebir görüyorsunuz. İyot yaşamsal öneme sahip bir mineral. Yeterli hormon salgılanabilmesi için sulardan ve gıdalardan belli miktarda iyot almamız gerekiyor. Ancak Anadolumuzun suyu ve toprağı iyot fakiri denebilecek kadar az iyot içerdiği söyleniyor.

    Peki biz bu eksikliği iyot eklenmiş rafine tuzlarla mı gidermek zorundayız. Ayrıca iyotlu tuz herkes için uygun mudur? Tuzun vücudumuz için çok yararlı bir madde olduğu birçok araştırma ile ortaya konuldu. Tarihte tuz madenlerinin altın madenleri kadar değerli olduğu kanıtlandı. Asırlardan beri turşularımızda zeytinlerimizde sofralarımızda bu tuzlar kullanıldı.

    Doğal tuzun %84’ünün sodyum klorür; geri kalan %16’lık bölümünün lityum, fosfor, selenyum, magnezyum, kalsiyum, vanadyum gibi doğal minerallerden oluştuğu, doğada bulunan 94 elementten soy gazlar hariç tüm elementlerin (84 element) doğal tuz kristalinde mevcut olduğu, insan bedeninin de tuz gibi 84 elementten oluştuğu, yani doğal tuzun mineral ihtiyaçlarımızın tamamını sağladığı rahmetli Ahmet AYDIN hocamız tarafından ifade edilmişti.

    Bu tuzları rafine ederek sadece içinde NaCl bırakarak İyot eksikliği giderilecek diye bu rafine tuzu kullanmak ne derece doğru? Sayısız yararı olduğu belirtilen çok değerli kaya tuzunu tüketmekten vaz geçeceğimize iyot eksikliğini gerekirse takviye alarak gidermemiz daha doğru olmaz mı?

    Bir de rafine tuzun akıcı olması için içine katılan alümünyum hidroksit isimli kimyasal maddenin zararları ya da faydaları konusunda bir araştırmanın olup olmadığı açıklanırsa memnun oluruz.

    Bir de şöyle bir durum var Türkiyemiz’de 1960’lı yıllardan beri iyotlu tuz öneriliyor. Avrupa’nın üç katı tuz tükettiğimiz halde hala toplumumuzun yarısına yakınında iyot eksikliği olduğu söyleniyor. Tabii ki tek başına kaya tuzu da gerekli iyodu sağlamayacaktır. Peki toplumumuzu tehdit eden iyot eksikliğine bağlı hastalıklar nasıl çözülecek? Burada devreye çok değerli hocalarımızın açıkladıkları sağlıklı beslenme giriyor. Çözüm gerekli olan besinleri, vitaminleri ve mineralleri sağlıklı beslenerek almakta gözüküyor. Yine de eksiklik varsa doktor önerisi ile iyot takviyesi kullanılmasıdır.

    Bir de buradan Sn.Ahmet Rasim hocamıza bir soru iletmek istiyorum. Besin desteklerine kesinlikle karşı çıkarak “ADAM GİBİ BESLENMEK” konusunda tavsiyelerde bulunurken “İYOTLU RAFİNE TUZ”un bir gıda takviyesi olduğunu düşünüyor mu? Yoksa adam gibi beslenerek iyot eksikliğine çözüm sağlanabilir mi?

    Tüm hocalarımızın toplumumuzun sağlığı için çalıştıklarına gönülden inanıyorum. Çalışmalarınızda başarılar diler, saygılar sunarım.

  8. Talip Dilber dedi ki:

    Rafine tuzu öneren uzmanlar bu tuzun hangi işlemlerden geçtiğini ve topaklaşmasını önlemek için içine ne katıldığını bilmiyorlar mı? Hani bir söz vardır,attığın taş ürküttüğün kurbağaya değse bari diye. Başka yerden alabileceğin bir birim iyot için 10 birim zarar görüyorsun. Tuzla ilgili tüm bilgiler Karatay’ın kitaplarinda veya açıklamalarında var. Doktorlar okulda okudukları tıp bilgilerini son 10-15 yılın gerçeklerine göre guncellemeli artık.Örneğin,ne ekmek ne de su artık eski ekmek ve su değil.Ben de sıradan bir insanım. Canan Karatay,Umit Aktaş vb.değerli hocalar sayesinde gözümüz açıldı.Bu tür açıklamalara artık şüpheyle bakabiliyor ve sorgulayabiliyoruz. Sonuç;doktorlar da kendilerini guncellemeli ve yıllar önce ezberledikleri cümleleri tekrarlamayı bırakmalı artık.

  9. Talip Dilber dedi ki:

    Doktor Yeşim Erbil referans olarak Sağlık Bakanlığı’nın siteye koyup sonra kaldırdığı çakma raporu gösteriyor sanki. Oysa Canan hoca’nın konu ile ilgili gayet net açıklamaları var. Buna rağmen sanki bilimsel bir veri varmış gibi kaya tuzu kotülenmeye devam ediyor. Üstelik rafine tuzun zararları net olarak bilinirken.

Siz de yorumunuzu paylaşın: