KALP KRİZİ GEÇİRECEK KİŞİ TAHMİN EDİLEBİLİR Mİ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

İnsanları huzursuz etmek için mükemmel bir yöntem.

Hele bir de bunun “D vitamini” örneğinde olduğu gibi evde uygulanabilen şeklini de geliştirirlerse daha da müthiş bir iş yapmış olurlar.

Günde 10 defa tansiyonlarına, nabızlarına bakan insanlar bundan böyle ne zaman kalp krizi geçireceğim diye selfi yapar gibi zırt pırt kalp görüntülemesi yaparlar.

Kafalarına “ne zaman kalp krizi geçireceğim” virüsü sokulan insanların bu muhteşem yöntem sayesinde uykularının, huzurlarının kaçması, kaygı ve endişelerinin artması ve dolayısıyla kalp krizi risklerinin tavan yapması kaçınılmazdır.

Efendiler ben size söyleyeyim; bu alet saatli bombaların tümünü de patlatır.

Kalp krizi ve felçlerin altında yatan enflamasyonun başlıca sebepleri işlenmiş şeker, işlenmiş un, trans yağlar, hazır gıdalar; hareketsizlik; sigara; stres; uykusuzluk gibi beslenme ve hayat tarzı yanlışlarıdır.

Bin bir türlü yan etkisi olan kolesterol ilaçlarının da, şimdiden göklere çıkarılan kolesterol aşısının da bu hayat tarzı yanlışlarını telafi etmesi mümkün değildir.

Kalp krizi ve felçleri önlemenin tek yolu adam gibi yaşamak ve adam gibi beslenmedir; gerisi lafügüzafır

Cümleten hayırlı görüntülemeler!

***

BBC’ nin haberi:

Bilim insanları, kimin kalp krizi geçireceğini tahmin edebilecek yeni bir kalp görüntüleme yöntemi geliştirdi.

Oxford Üniversitesi’ndeki araştırma ekibine göre yeni görüntüleme sistemi, dünyada en çok ölüme neden olan tıbbi vakalardan kalp krizi ve felçlerin tedavisinde devrim yaratma potansiyeline sahip.

Yeni sistem, kimlerin saatli bomba gibi bekleyen kalp krizi riski altında olduğunu belirlemek için kalp damarlarının etrafındaki yağ ve iltihaplanma veya kızarıklık şeklinde açıklanabilecek enflamasyonu inceliyor.

Bu şekilde, kalp krizi ya da felç riski altındaki yüksek riskli hastalarda bunları önlemek için daha yoğun bir tedavi uygulanabilecek.

Uzmanlar, enflamasyonun kalp hastalıklarını rolünü bir süredir inceliyordu.

Kalp krizini ne tetikliyor?

Enflamasyon, bir yeriniz kesildikten sonraki kızarma, şişme veya acı hissi. Ancak bu süreç aslında vücuttaki tüm dokularda görülüyor.

Kalp damarlarının içindeki enflamasyon, istikrarsız plakların birikimiyle ilişkilendiriliyor. Bu plaklar parçalanabiliyor ve kalp damarını tıkayıp, kalbi oksijensiz bırakıyor, yani bir başka deyişle kalp krizini tetikliyor.

Araştırma ekibinden Prof. Charalambos Antoniades “Kardiyolojideki en önemli buluş kalp damarlarının içindeki enflamasyonu görebilmek. Bu son 50 yıldır büyük bir zorluktu” dedi.

Yağ çözünmeleri

Science Translational Medicine adlı bilim dergisinde yayımlanan araştırma, enflamasyonun kalp damarlarının dışındaki yağların davranışını nasıl değiştirdiğini gösteriyor.

Enflamasyon olduğunda yağ çözünmeye ve etrafındaki doku daha sulu hale gelmeye başlıyor.

Bu durum, zaten kalp muayenelerinin bir parçası olan tomografilerde görülebiliyor.

Doku kızardıkça, enflamasyon seviyesi ve dolayısıyla risk artmış oluyor.

Bu araştırma, aslında bu alanda sadece bir başlangıç.

Araştırma ekibi yıl sonunda ise sağlıklı gözüken yaklaşık 2 binden fazla kişinin kalp tomografilerini inceleyerek, yöntemlerinin kalp krizini tahmin etmekte ne kadar işe yaradığını ölçecek.

Prof Antoniades, “Bu teknoloji gelecekte kimin kalp krizi geçireceğini tahmin edebilir. Yani olmadan önce aile doktorunuza gidip, ilaçlarınızı değiştirebilirsiniz anlamına geliyor.

Örneğin, sağlıklı görünen ancak kalp hastalığının ilk aşamalarındaki bir kişiye kolestrol düşürücü ilaçlar verilebilir.

Ciddi risk altındaki hastalara daha farklı müdahalelerde bulunulabilir.

‘Daha etkili bir tedavinin önünü açabilir’

“Hangi plakların yırtılma yaratacağını bulmak ve insanların böyle yıkıcı bir şey saldırmadan önce tedavi edilmesi, mevcut araştırmanın başlıca amaçlarından biri” diyen İngiltere Kalp Vakfı’nın direktörü Prof. Metin Avkıran ise sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Eğer teknik, daha büyük bir hasta grubunda da işe yararsa, potansiyel olarak ölümcül kalp krizi ve felçleri önlemek için daha etkili bir tedavinin önünü açabilir.”

Kaynak: http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-40592730

Siz de yorumunuzu paylaşın: