ÜNLÜ İŞ ADAMI GÖZ GÖRE GÖRE ÖLMÜŞ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

“Göğsümde batma var, sırtım kaşınıyor” şikâyeti olan gençlere bile “her ihtimale karşı” anjiyo yapılmasının rutin bir uygulama hȃline geldiği modern tıp çağında “kolunda uyuşma, göğsünde ağrı” olan 57 yaşında bir iş adamına “gaz” teşhisi konan hastanenin pazarlama müdürünün derhal işten çıkarılması gerekir.

***

Hürriyet’ te Vahap Munyar‘ ın köşesinden:

Ünlü iş adamı göz göre göre ölmüş /Kalp şikâyetiyle hastaneye gitti/”Gazın var” diye evine yollandı/ 4 saat sonra öldü

Çağlar, pazar sabahı “Payitaht” dizisinin setine eşi, çocuğu ve torunuyla birlikte gitti. Akşam saatlerinde evine döndü. Gece 01.00 dolayında kolunda uyuşma, göğsünde ağrı hissetti. Eşiyle birlikte Koşuyolu’ndaki bir özel hastaneye gitti.

Nöbetçi doktorlar Çağlar’ı muayene etti, EKG çekti, bir aksilik görünmediğine karar verdi:
– Gaz sıkışması olabilir. Size gaz sıkıntınızı çözecek bir ilaç yazalım. Bunu kullanın, rahatlarsınız.

Eşinin kullandığı arabayla nöbetçi eczaneye yöneldiler, İbrahim Çağlar cebini yokladı, yanına para almamıştı. Eşi atıldı:
– Sen arabada otur. Ben ilacı alırım.

İTO Başkanı Çağların vefatı iş dünyasını yasa boğdu

Eşi ilacı alıp döndüğünde Çağlar’ı başı önünde, kendinden geçmiş buldu. Hemen aynı hastaneye döndü. Kalp masajıyla müdahale sonrası Çağlar, aynı hastanenin Bağcılar’daki merkezine yönlendirildi. Orada anjiyo yapıldı, doktor Çağlar’ın eşi ve o ana kadar haberi olup hastaneye koşan arkadaşlarına durumu açıkladı:
– Anjiyo yaptık, bir damar tıkalıydı. Stent taktık. Hastayı iki gün burada müşahede altında tutacağız. Bir süre vücudun oksijensiz kalması sorun yaratmış olabilir. Müşahede sırasında vücudu soğutacağız.

Hastanede bekleyenler arasında bulunan Adnan Ersoy Ulubaş ve arkadaşları saat 04.00 dolayında görev bölümü yaptı:
– Hepimiz beklemeyelim. Bazılarımız evlerine dönüp biraz dinlensin, sabah nöbeti devralır.

Ulubaş, görev bölümü sonrası eve döndü. Çok geçmeden telefon geldi:
– İbrahim Çağlar ikinci kez kalp krizi geçirdi.

Hastaneye gitmek üzere evden çıkmıştı ki acı haber ulaştı:
– İbrahim’i kaybettik…

Çağlar’ın vefatını dün sabah İTO’daki Başkan Yardımcısı Murat Kalsın’ın mesajıyla öğrendim. Çağlar’ın son günü ve anlarını Adnan Ersoy Ulubaş’tan dinledim:
– Allah’ın işine karışılmaz ama İbrahim elimizden uçup gitti…
Mekanı cennet olsun…

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/unlu-is-adaminin-olumu-is-dunyasini-yasa-bogdu-o-gece-neler-yasandi-iste-carpici-ayrintilar-40675035

Yazı için 5 yorum yapılmış:

  1. @drahmetrasim adlı kullanıcıya yanıt olarak

    Devlet hastanesine gitse kurtulurdu. Özel hastanelerde ölüyorlar. Özel hastaneleri matah sanıyorlar.

  2. Mahmut Nedim dedi ki:

    Biraz da kader. Mustafa Koç da Beykoz Devlet Hastanesinin acilinde öldü.

  3. Sabri Yılmaz dedi ki:

    Hocam sen hasta olursan sana kimse ilaç vermez bu biiir, ikincisi de hastaneye yatman gerekse hiçbir özel hastane seni kabul etmez. Ayağını denk al fazla ileri gitme.

  4. Ne yazık ki, Türkiye’nin acil sağlık hizmetleri konusunda ciddi bir altyapısı yok. Ambulans kaç dakikada ulaşır bir kalp krizine? Üç dakikadan geç kalmak dönüş umudunu riske sokar. AED aleti uçaklarımızda dahi yoktur. Bomba atan dronlar yapılır, AED taşıyacak dronlar yapılmaz. Trafikte ambulansa saygı yoktur. İçinde bir dostunuz ya da siz yapmadıkça…
    Bunu düzenleyecek kafaları da bulmayı da beceremezler…
    İşi Allah’a yüklemek en kolayıdır.
    Düzeni değiştirecek de biziz unutmayalım…

  5. kemal yesilcimen dedi ki:

    DOKTORLAR VE HASTANELER, HASTALARI FİKİRLERİNE GÖRE DEĞİL HASTALIKLARINA GÖRE TEDAVİ EDER.

Siz de yorumunuzu paylaşın: