SAĞLIK BAKANI’ NA AÇIK MEKTUP

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Sağlık Bakanı, Sayın Bakanı Fahrettin Koca’ya açık mektup:

Sağlık Bakanlığına, 9 Bakanlık, 7 sivil toplum kuruluşu, YÖK ve RTÜK temsilcilerinin katılımıyla “Ulusal Beslenme Konseyi” ne kolaylık olsun, boşuna zamanlarını heba etmesinler diye 20 basit ve kolay önerim olacak:

1. BEYAZ EKMEK YASAKLANACAK.

2. UN FABRİKALARINDA UNLARA KATKI MADDELERİ EKLENMESİ YASAKLANACAK.

3. FIRINLARDA, EKMEKLERE KİMYASALLAR, BOYALAR EKLENMESİ, KURU MAYA KULLANIMI YASAKLANACAK

4. GELENEKSEL TOHUMLARA TEŞVİK GELECEK.

5. GDO’LU BESİNLER HAYVAN YEMİ OLARAK ÜLKEMİZE SOKULMAYACAK.

6. KENDİ ÇİFTÇİMİZE DESTEK VERİLECEK, EL ALEMİN ÇİFTÇİSİ KAZANDIRILMAYACAK. HER TÜRLÜ İTHAL GIDA DURDURULACAK YASAKLANACAK.

7. MISIR ŞURUBU ŞEKERİ YASAKLANACAK.

8. SOYANIN ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ YASAKLANACAK.

9. ŞEKERLİ GAZLI İÇECEKLER, ÇOCUKLARIN ALKOLÜDÜR ALKOL GİBİ ÇOCUK VE GENÇLERE SATILMALARI YASAKLANAC AK.

10. TARIM ZEHİRLERİ YASAKLANACAK-(KUZULARIN 5 BACAKLI DOĞMASI ACABA NEYE BAĞLI? YA KURBAĞALARIN 2 BAŞLI OLMALARI?)

11. ZEYTİNLİKLERE UÇAKLARLA TARIM ZEHİRİ SIKILMAYACAK. ZEYTİNLİKLERİMİZİN, HALKIMIZIN ZEHİRLENMESİ ÖNLENECEK.

12. ÇOCUKLARA 2 YAŞINA KADAR HER TÜRLÜ ŞEKER VE ŞEKERLİ SU VERİLMEYECEK.

13. HAMİLELERE KESİNLİKLE ŞEKER YÜKLEMESİ YAPILMAYACAK.

14. PALM YAĞI İTHALİ YASAKLANACAK.

15. TRANSYAĞLARLA DOLU MARGARİN ÜRETİMİ YASAKLANACAK.

16. TRANSYAĞLARLA DOLU PROETİN TOZU İTHALİ YASAKLANACAK.

17. GENÇLERİMİZİ HEDEF ALAN HER TÜRLÜ ENERJİ İÇECEKLERİNİN ÜRETİMİ VE SATIŞI YASAKLANACK.

18. ŞEKERLİ GAZLI İÇECEKLERİN, VE ENERJİ İÇECEKLERİN REKLAMLARI YASAKLANACAK.

19. BAL PETEKLERİNİN ÖNÜNE KOYULAN ‘ARI KEKLERİNİN’ ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ YASAKLANACAK.

20. RAFİNE TUZ, RAFİNE ŞEKER, RAFİNE SIVI YAĞ KULLANIMI YASAKLANACAK.

***

KÜÇÜKUSTA‘ nın notu:

Yasaklarla bir yere varılabileceğine inanmıyorum.
Bütün mesele vatandaşın bilinçlenmesi, vatandaşın tepki koymasındadır.
Hükumetlerin bağlı olduğu uluslararası antlaşmalar ve yükümlülükleri vardır, bunlar yok sayılamaz.
Hükumet yapacağını yapmıştır.
Öyle “Armut piş, ağzıma düş” olmaz.
Vazife sırası vatandaşdadır.

Yazı için 9 yorum yapılmış:

  1. Kamuran Yüksel dedi ki:

    Canan Hocam çok haklı ama neyi nasıl ne kadar yasaklayacaksınız ki? Nereye kadar? Bunlar o memlekete ekonomik olarak diz çöktürtürler. Ahmet Hocam doğruyu söylüyor: O yasak, bu yasak, şu yasak, olmaz. Biz vatandaşlar kendi sorunumuza kendimiz sahip çıkmalıyız. Başka türlüsü olmaz.

  2. CANAN KARATAY dedi ki:

    Yasaklar yavaş yavaş gelecek, yavaş yavaş da geliyor zaten.

    Halkımızım blinçlenmesi önemli…senelerden beri bunun için uğraşmıyormuyuz zaten… Dilimiz de tüy bitmedi mi?

    Siyasilerin de uyanması gerekmez mi? Şart değil mi?

  3. Zeynep dedi ki:

    Hükümetler anlasma yaparken öncelikle halkının sağlığını ve çıkarlarını düşünmek zorundadır.halk olarak tabi ki dikkat etmeliyiz ama artık o kadar ileri gitti ki bizim de yapabileceğimiz şeyler çok sınırlı. Hem pahalı hem ilaçlı. Ne yapalım yemeyelim ama nereye kadar.. Manisa’da yaşayıp nasıl zeytin üzüm yemeyelim. Neden ilaç atılıyor? Kimin faydasına? Lütfen herşeyi biz yapamayız, bu toprakları korumak en başta devletin görevi. En güzel yerleri niye sattılar? Zeytin ağaçları niye kesiliyor neden izin veriliyor? Lütfen boseyler diyin eğer siz önde gelen doktorlar susarsaniz size de vebali büyük olur. Bilimadamlari doğruları söylemekten korkmamali. Gerekirse canı pahasına olsun susmayacak.

  4. Birsen Coşkun dedi ki:

    Vatandaş ne yapabilir ki bu gıdalar hayatımızın her noktasında mısır şutunundu vatandaş mı talep etti de bu kadar yaygın kullanılıyor tavuk yemeyin diyorsunuz eve almıyoruz olay bitiyor mu restoranlar fast food cular tavuklu gıdalar la dolu ucuz olduğu içinde özellikle gençler tercih ediyor, alış veriş yapmak kabus gibi ete uzanıyorsun sahtemi, peynir, pirinç, yağ, un şeker sebze meyve tarım ilacı gdo mevsimli mevsimsiz mumlu mumsuz soframıza koyduğumuz herşeyden iğreniyoruz, ama aç da duramıyacağımıza göre mecburen yiyoruz. Maalesef büyük şehirlerde yaşamak zorunda olan insanlara fatura çıkıyor.Bunun sorumlusu vatandaş değildir, vatandaşın sağlığını koruyucu önlemler almak devletin hükümetlerin görevidir. Bunun örneklerini duyuyoruz, okuyoruz başka ülkeler anlaşma yapmıyorlar mı zararını gördükleri zaman hemen önlemini alıyorlar bizde ne oluyor sağlıksız görülüp iade edilen ürünlerin bile tüketilmesine izin vermiyor kusura bakmayın bunu vatandaş çözemez. Yoğurt sakıncalı dediniz ne oldu süt alıp evde yoğurt yapıyoruz, ya sütler sütü ocağa koyuyorsun kaynatıyorsun ne köprüyle ne taşıyor su gibi kaynıyor taşmıyor, uzun oldu okumayacaksınız diye korkuyorum, teşekkürler

  5. Ahmet Oğuz dedi ki:

    Uluslararası anlaşma var ise devlet çıkıp anlaşmayı bozmamız gerektiğini ve baskı kurulduğu konuda direnmeniz gerektiğini açıklasın. Her baskıda nesikleri mahvedeceğiz. Ölümlerde kanser yüzdesi benim çevremde %90 ları bulmuş durumda. Bize ne uluslararası anlaşmalardan? Toplu katliam söz konusu. Bu daha mı iyi?

  6. Canan Karatay dedi ki:

    Sigara yasağı gelmeseydi,

    Okullarda, otobüslerde, vapur ve uçaklarda, lokantalarda vs. içilmeye devam edilecekti değil mi?

    Demek ki bazen sıkı yasaklar da şarttır, olması ve uygulanması şarttır, halkımızın sağlığı için!

    Aristo, Atina meclisine kanun teklifi vermiştir asırlarca önce: ‘Bir zeytin ağacı kesenin, başı kesilmelidir’ diye.

  7. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    Okuyan, sorgulayan, araştıran, bilgili, bilinçli bir kesim var. Bu kesimi ilk uyandıran 4 bilim insanı oldu.

    2011 yılında bu 4 bilim insanın yol göstericiliği ile başlayan aydınlanma süreci hala devam etmekte. Durumun vehametini öğrenen, beslenme yanlışlarının ne olduğunu bilenler her geçen gün sayıca artıyorlar.

    Ama maalesef ülke nüfusuna vurulduğunda oran hayli az…

    Beslenme tuzaklarından habersiz milyonlarımız bilmeyerek beslenmelerine devam ediyorlar. Onları korumak için bişeyler yapılmalı.

    Ahmet hocam yasaklar konusunda maalesef size katılamıyorum. Canan hocanın önerdiği yasaklar güzel insanlarımızın sağlığı için, iyiliği için…

    Üstelik siz de örneğin “çocukların markete girmesi yasaklansın” diye yakınlarda radikal bir öneri getirmiştiniz.

  8. Canan Hocam ŞEKERLİ GAZLI İÇECEKLERİN, VE ENERJİ İÇECEKLERİN REKLAMLARI YASAKLANACAK diyor. Neden reklamı yasaklanıyor? Doğrusu bunların tümden yasaklanması, imalatının ve satışlarının yasaklanması, mevcut ürünlerin imhası değil midir?

    Evet öyledir ama bu mümkün olamaz. Bunları dünyanın hiçbir devleti tümden yasaklayamaz. Ancak reklamını yasaklar, okullarda satışını yasaklar.

    Yasaklar halka bir uyarı olarak değerlendirilmelidir. Her şeyi yasaklayarak da bir yere varılamaz.

    Yasaklar her zaman müspet sonuç da vermeyebilir, aksine sorunları daha da artırabilir. Esas önemli olan halkın bilinçlenmesidir. Bu bağlamda çocukların markete girmesi yasaklansın sözü anne babalara bir çağrıdır.

    Kimsenin bana katılmasını beklemem, doğru bildiklerimi yazar söylerim. İsteyen de bunları istediği gibi değerlendirir, saygı duyarım.

    Yasaklamaların işe yaradığı durumlar da elbette olabilir lakin genel manada yasaklamalar yerine bilinçlendirmeye ehemmiyet verilmelidir.

    Yolu, yöntemi farklı olabilir ama esas mesele menzili maksuda erişmektir.

  9. Canan Karatay dedi ki:

    Çocuklar ellerinde kola kutusu ile mi doğuyorlar, annelerinden?

    Doğum günlerinde 3 yaşındaki bebelere,ve arkadaşlarına mısır şuruplu gazoz ve şekerli içecekler arz edilmiyor mu?

    Halkımızın uyanması ve sağlığına kavuşması için;Bunların tümünün çocuk ve gençlere yasaklanması gerek, aynen alkol yasağı gibi yasak gelmeli! Başka çaremiz yok!

Siz de yorumunuzu paylaşın: