EĞER 25 KİŞİYE UYKU HAPI YAZARSAM, İÇLERİNDEN BİRİ ÖLECEK

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

İndependent Türkçe’ den:

Bir pratisyen hekim olarak hastaya hayır demenin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ancak İngiltere Halk Sağlığı kurumunun ‘ölümü gözü alınabilir’ sayıya dair son araştırması, doktorlara neden cesaretlerini toplamaları gerektiğini gösteriyor.

Uyku hapları üzerine yapılan son araştırma, uyku hapı kullanan kimselerin ölme ihtimalinin, kullanmayanlara kıyasla 3,5 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu. Bu, uyku hapı kullanan her 25 kişiden birinin 7 yıl içinde öleceği anlamına geliyor.

Bir pratisyen hekim olarak daha basit şöyle ifade edebilirim: Eğer 25 kişiye uyku hapı yazarsam, içlerinden biri ölecek. Doktorlar arasında bu “ölmesi göze alınabilir sayı” olarak bilinir.

Doktorların bağımlılık yapan ilaçları reçete ederek verdiği zarar, mesleğe başladığımdan beri takip ettiğim bir konu. İşimdeki ilk günde, eczacının yanına oturup yeni meslektaşlarımın yazdığı raporlu sürekli reçetelere göz attım. Bu reçetelerde gördüğüm ağrı kesici ve yüksek dozdaki uyku hapı bileşenleri beni ürkütmüştü. Eczacı ise omuz silkti; “Her zaman olan şeyler. Bu konuda bir şey yapamam. İlacı vermek zorundayım.”

O zamandan beri düzenli olarak bu tür ilaçlar konusunda hastalarla karşı karşıya geldim. Başa çıkması en zor olanlar doktorun birinin üç haftadan daha uzun bir süre -çoğu zaman üç yıl kadar- önce yazdığı bir reçetesi olan ve karışıklığın çözümü mevcut pratisyen hekimin omzuna kalan narin yaşlı insanlar. Hastalar uyumalarına yardım edecek bir şey istemeyi, doktorlar da reçete yazmayı sürdürüyor. İşte bu yüzden, İngiliz Halk Sağlığının (İHS) henüz yayınlanan reçeteli ilaç bağımlılığı incelemesine göre şu an uyku hapı içeren 2,4 milyon aktif reçetemiz var.

Amerika‘daki opioid salgınına dair uyarılmıştık ancak bağımlılık yapan tek şey opioid’ler değil. Uyku hapları da, gabapentin ve pregabalin denilen iki yeni ağrı kesici de bağımlılık yapıyor.

Doktorlar bu hapların bağımlılık yapan yapısının gayet farkında, ancak bunu hastalarına tam olarak söylemiyorlar. Kanımca, bir grup olarak biz doktorlar, hastalara bağımlılık yapan ilaçlar reçete etmemiz sebebiyle neden olduğumuz zararın sorumluluğunu henüz kabullenmiyoruz.

İHS, bu konudaki rehberliğin “iyileştirilmesi” gerektiğini öneriyor -ancak doktorlar zaten var olan tavsiyeye bile uymuyorken bunun bir yardımı olmaz. Uyku haplarının bağımlılık yarattığı tam olarak yeni bir keşif değil. 2004 kadar erken bir tarihte Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelleştirme Enstitüsü (NICE) kılavuzları özellikle şunu belirtiyordu: “Kriz halinde kısa süreli önlemler haricinde, birinci veya ikinci basamakta genel anksiyete bozukluğunun tedavisi için benzodiazepin uyku hapı önermeyin. Bu bağlamda, benzodiazepin kullanımına ilişkin Britanya Ulusal İlaç Rehberi (BNF) tavsiyelerine uyun.”

Birleşik Krallık’taki her doktorun kullandığı ve çevrimiçi ücretsiz olarak erişilebilen BNF’yi açarsanız, bu ilaçların sadece ciddi engelleyici anksiyete vakalarında “2-4 hafta arası kısa süreli rahatlamalar” için olduğunun belirtildiğini görürsünüz. Uyku için rastgele verilmemeli, “3 ila 14 gün arasında tolerans geliştirdiği için” sadece “akut sıkıntılı” kısa süreli vakalarda kullanılmalılar. Sedasyon ve düşme riski sebebiyle yaşlılarda kullanımından ise her zaman kaçınılmalı.

Bu tavsiyelerin herhangi birini anlamak için doktor olmanıza gerek yok, ancak bazı doktorlar hala buna uymuyor.

Biri benden uyku hapları istediğinde, hemen bağımlılık yaptığını anlatırım. İnsanları ertesi gün daha zinde hissettirmediklerinden ve genellikle sabahları ilaç sersemliğine neden olduklarından bahsederim. Daha sonra hastalar bana genellikle, aslında bağımlı olmadığını, ancak uyumalarına yardımcı olmak için bu haplara ihtiyaç duyduğunu anlatır. Dinlerim. Sonra da hayır derim.

Bu sohbeti toplumumuzun her köşesinden hastalarla yaptım; kendi yolunu çizmek isteyen göz korkutucu bankacılardan, yakın zamanda hapishaneden tahliye olan sinmiş eski suçlulara kadar. “Hayır” demek bir doktor için pek rahatsız edici bir deneyim; belki bazı doktorlar bunu söylemek için yeterli cesareti toplayamıyor olabilir.

Ancak toplamalılar. Doktorlar uyuşturucu satıcısı değildir. Uyku hapı yazdıkları her 25 hastadan biri ölecek.

Kılavuz gayet açık; hastalarına karşı dürüst olmayan tarafsa doktorlar.

Benim için, İHS incelemesindeki en önemli öneri “hastalar için bilginin” iyileştirilmesi. Eğer doktorlara, bağımlılık yapan bir ilacı her reçete edişlerinde hastalarını bilgilendirmeleri konusunda güvenemiyorsak, o zaman doktorları bir kenara bırakıp bilgiyi doğrudan hastaya ulaştıralım.

İHS bunu halihazırda pratik bir önlemle başlattı -ilaç kutularını etiketleyerek. Eskiden kullanılan hafif “alışkanlığa neden olabilir” ifadesi yerine, yeni kutularda belirgin bir sarı direktifte, sigara kutularındaki gibi “UYARI: BU İLAÇLAR BAĞIMLILIĞA, ALIŞKANLIĞA VE DOZ AŞIMINA NEDEN OLABİLİR” yazacak. Görmemeniz imkansız. Olur da doktorunuz unutursa diye hükümet size söylüyor.

Meslek açısından kahredici, utandırıcı bir şey. Ama doktorların neden olduğu zararı önlüyor. Ben de bu nedenle destekliyorum.

Kaynak: https://www.independentturkish.com/node/71006/d%C3%BCnyadan-sesler/e%C4%9Fer-25-ki%C5%9Fiye-uyku-hap%C4%B1-yazarsam-i%C3%A7lerinden-biri-%C3%B6lecek-bununla?utm_medium=Social&utm_source=Twitter#Echobox=1568622945

 

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Nahide dedi ki:

    zaten ilaçların çoğu hem tedavi etmiyorr hem de çoğu zaman daha berbat yapıyor insanı

Siz de yorumunuzu paylaşın: