AŞIYA İTİRAZ SAĞLIĞA TEHDİT

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Hürriyet’ te Fulya Sağbaş‘ ın haberi:

Çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin sayısı son dokuz yılda 183’ten 30 bine çıktı. Bu astronomik artış, halk sağlığını tehdit eder hale geldi. Aşı karşıtlığı yüzünden kızamık ve çocuk felci hastalıklarında artış oldu. Avrupa’da, ABD’de kızamıktan ölümler görülmeye başlandı. Bazı kesimlerin bilimsel olmayan verilerle halkı yanlış yönlendirdiğini söyleyen uzmanlar, “Aşı hayat kurtarır” diyor.

Aşılama programları; aşı ile önlenebilir bulaşıcı hastalıkları engellemeyi, dolayısıyla bu hastalıkların neden olduğu ölümleri ya da sakatlıkları önlemeyi amaçlar. Aşılanma yolu ile bireysel bağışıklık sağlanır ve kişi hastalıktan korunurken, aynı zamanda toplumsal bağışıklık sağlanır. Gelin görün ki, aşılanmamayla doğru orantılı olarak kızamık, çocuk felci gibi hastalıklarda artış var. Dünya sağlık örgütünün verilerine göre; Türkiye’de 2017 yılında kızamık vakalarının sayısı 69 iken 2018’de bu rakam 510’a, 2019’da da önceki yılın aynı dönemine kıyasla 5.2 kat artarak 2 bin 666’ya ulaştı.

NEDEN KARŞI ÇIKIYORLAR?

1) Dini sebeplerle; ‘Günah’ olduğu varsayımı- Caiz olmadığı yönünde verilen fetvalar, “Modern tıp Allah’ın işine karışıyor” düşüncesi.

2) Post modern yaklaşımlar; “Güvenli değil!” “Aşı olmaktansa hasta olmak iyidir; çünkü aşılar hastalığın kendisi kadar koruyucu değildir.” “Anne sütü, içeriğindeki maddeler bebeği enfeksiyonlardan korur.”

ÇOCUĞUNA AŞI YAPTIRMAYAN BİR ANNE

Ziraat Mühendisi Güldem Erbaşlı 42 yaşında. Bir erkek çocuk annesi. Doğumdan sonra onun haberi olmadan yapılan ilk aşıları hariç, çocuğunu bilinçli olarak hiç aşılatmadı. “Deli misin?” sorularına alışık ama kararlı. “Kimse beni çocuğumu aşılatmam gerektiğine ikna edemez” diyor. Nedeni ona göre basit, Erbaşlı’ya göre, aşıların içeriğinde bulunan kimyasal maddeler insan sağlığına zararlı. “Buna aşı üreten firmaların para kaygısı da eklenince kaygılarım arttı. Alternatif tıptan faydalanarak özellikle de bazı besinleri tüketerek doğal yollarla da bu hastalıklardan korunmak mümkün” diyor.

KUDUZ AŞISI OLMA DA GÖREYİM

Avrupa Enfeksiyon Hastalıkları Derneği üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül, aşı karşıtlarına sert çıktı. ‘Köpek ısırdığında kuduz aşısı olma da göreyim’ dedi. Ergönül, “Sizi köpeğin ısırdığını varsayalım, kuduz aşısı olmayacak mısınız? Hayır, deme şansınız yok çünkü ucunda ölüm var ama konu çocuklara aşı yaptırmaya gelince insan sağlığına olumsuz olduğu düşünülüyor. Burada ikircikli bir yaklaşım var” diyerek giriyor söze. Ergönül’e göre, bu tarz aşıların garantisi yüzde 70-80 olduğu için konu tartışmaya açık. Bir başka deyişle, ‘aşı tartışmasının ana nedeni kızamıktan ölen biriyle henüz karşılaşılmaması.’

HALK SAĞLIĞI TEHLİKEDE

Prof. Dr. Ergönül, böyle giderse salgın riskinin artacağını, halk sağlığının riske gireceğini düşünüyor. Öyle ki, Amerika ve İngiltere’de aşı yaptırmadığı için kızamıktan ölüm vakaları görülmeye başlandı. O yüzden uyarıyor: “Belki şu an değil ama aşı karşıtlığı artmaya devam ederse önümüzdeki 10 yıl içinde ölümler Türkiye’de de başlar.”

3 FAZLA HASTA İÇİN DEĞER Mİ?

“Üç tane daha fazla hasta çekmek için, popüler olmak, konuşulmak için aşı karşıtlarını destekleyen meslektaşlarımız var” diyor Prof. Dr. Ergönül ve uyarıyor: “Siz uyanık olun! Araştırın, sorun, öğrenin ve unutmayın ki TV’ye çıkıyor, kitap yazıyor diye bu kişiler otorite değil!”

BAKANLIK DEVREYE GİRSİN

Prof. Dr. Ergönül, aşı karşıtlığının önüne geçmek için Sağlık Bakanlığı’ nın da acilen devreye girmesi gerektiğini düşünüyor. Tıpkı, İtalya, Almanya örneğinde olduğu gibi aşı kişilerin inisiyatifinden çıkarılmalı ve zorunlu hale getirilmeli. Açıklamalar Sağlık Bakanlığı eliyle özenle yapılmalı, karşıt kampanyalar yürütülmeli.

PROF. DR. ARİF VERİMLİ: BU MESLEKTAŞLARIMIZ ÇİFTLİKBANK’IN BİRER TOSUNU

Aşı karşıtlarına en sert tepki, Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli ’den geldi. “Bu insanlar madem bilimle ilgilenmiyor bana da tedaviye gelmesinler” diyen Verimli, yeni bir tartışmanın kapısını aralıyor. “Hukuki ve etik anlamda hasta reddetme hakkım var. Aşı yaptırmayanları bundan sonra muayenehanemin kapısından sokmayacağım…”

BİLİMDEN UZAKLAR

Verimli, aşı karşıtı meslektaşlarına da ateş püskürdü. “Belki bir unvana sahipler ama bilimin kendisinden uzaklar” diyor, aşı karşıtlarını bilimsel olmayan verilerle yanlış yönlendirdiklerine inanıyor. Bunun için bir tabir bile geliştirmiş. “Maalesef ki bu meslektaşlarımız tıbbın Çiftlik Bank’ı, birer Tosun’u…”

PROF. DR. AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA: BAZILARI SİLAH KADAR STRATEJİK

Aşılar hakkında menfi söz söyleyene ‘halk sağlığı düşmanı’ yaftası yapıştırılıyor diyor Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta ve ekliyor, “Aşılar toplum sağlığının korunmasında çok önemlidir ve bunlardan bazılarının silahlar kadar stratejik önemi vardır…”

İTİRAZ OLMASIN İSTİYORLAR

Piyasada kızamık, kızamıkçık, difteri, boğmaca, suçiçeği, verem, zatürre gibi onlarca aşı olduğuna değinen Küçükusta “Aşı üreticileri her ürettikleri yeni aşı hiçbir itiraz olmadan kabul edilsin istiyorlar. Oysa her aşı, ticari bir ürün oldukları unutulmadan ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Her çıkan yeni aşının yapılması şarttır diye bir şey yok” diyor.

BAKINIZ: DOMUZ GRİBİ

Prof. Dr. Küçükusta, aşıların, toplumda korku ve paniğe yol açacak ifadelerle savunulduğuna dikkat çekerek grip aşısı örneğini veriyor. “Grip aşıları 2009’da birkaç milyar insan hastalanacak, on milyonlarca insan ölecek diye küresel korkutma kampanyalarıyla pazarlandı. Tüm dünyada bedava olan aşıların çoğu elde kaldı. Bu tür abartma ve korkutmalar, tıbba güveni sarsıyor.”

YENİ AŞILARA DİKKAT!

Prof. Dr. Küçükusta, “Çocuklarım ve torunlarım aşı takvimine göre aşılandılar ama bağışıklık ve sinir sistemleri tam gelişmemiş olan 2 yaşından küçüklerin aşı takvimine “yeni aşılar” eklenirken çok iyi düşünülmesi gerekir. Aşı sayısı arttıkça daha sağlıklı olunur gibi bir bilgi doğru olmayabilir. Çocukluk çağında geçirilen suçiçeği, hepatit A gibi masum enfeksiyonlar bağışıklık sistemini güçlendirir ve lösemi, lenfoma, astım ve alerjik hastalık risklerini azaltır” diyor.

TIBBA GÜVEN SARSILIYOR

2019’daki Gallup Araştırması’nda Amerika’da en nefret edilen sektörün ilaç endüstrisi olduğu ortaya çıktı. Prof. Dr. Küçükusta araştırmaya gönderme yaparak doktorlar ile ilaç şirketlerinin menfaat münasebetlerinin sıfırlanması gerekliliğini vurgulayarak şöyle diyor:

“Amerika’da kişi başına senede 10 bin Dolar harcanmasına rağmen sağlık hizmetleri memnuniyeti yerlerde, hadi gelin de kanun dışı pazarlama faaliyetleri, ilaç promosyonu, rüşvetler sebebiyle milyar dolarlık cezalara mahkûm edilen Amerikan ilaç endüstrisinin ilaçlarına, aşılarına güvenin.”

4 MADDELİK YOL HARİTASI

Peki, o zaman nasıl bir yol haritası izlenilmeli? İşte Prof. Dr. Küçükusta’nın önerileri:

1) Sağlık Bakanlığı belirli aşıları ‘stratejik ürün’ konumuna almalı.

2) Stratejik aşılar mutlaka devlet tarafından üretilmeli ve ücretsiz olmalı.

3) Endüstriyle alâkası olmayan uzmanlardan oluşan Aşı Danışma Kurulu olmalı ve isteyen herkes bu kurula danışabilmeli.

4) Halk, hastalıklar ve aşılar hakkında tam ve doğru olarak bilgilendirilmeli.

ELBETTE CAİZDİR

İslam araştırmacısı ve yazar Muhammed Serkan Gül, “Her konuda olduğu gibi hastalık konusunda da daha önceden tedbir almak, hastalık gelmişse tedavi olunması İslam’da asıldır” diyor. Ve ekliyor: “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız” (el-Bakara, 2/195) buyurulur. Allah Resulü de şöyle buyurmuştur: “Ey Allah’ın kulları, tedavi olun; çünkü Allah, yarattığı bir hastalık için mutlaka bir şifa veya deva yaratmıştır. Ancak bir dert müstesna. O da yaşlanmadır” (Tirmizî Tıp 2) Gül’e göre, fakihlerden önce tabiplerin konuşması gerekir ve dine saygılı olan doktorların gerekli gördükleri aşıları yaptırmak elbette caizdir.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/asiya-itiraz-sagliga-tehdit-41425097

***

EK 1 (16.10.2022): HALUK VAHABOĞLU “1/ Bu kadar acayip bir durum olur mu? Sen kendi çocuğuna istediğin aşıları yaptır istemeyen de istemediklerini yaptırmasın Hayır sen de yaptıracaksın! Ülkemizde zorunlu aşı yok Anayasa beden bütünlüğünü kişinin inisiyatifine bırakmış ve Tıp etiği onam olmadan girişimi yasaklıyor”

2/ Bilmedikleri tıbbi mülahazalarla başkalarına yaptırım uygula(t)maya çalışan meczuplara bir çift sözüm var “Keser döner sap döner, gün olur hesap döner” aklınızı başınıza alın yarın yandım Allah dersiniz Özgürlüklerimiz sağlığımız kadar önemlidir

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1581683993858437125?s=20&t=yBqGwAE9Oy2cw6SlWVRNmg

***

EK 2 (16.10.2022): HALUK VAHABOĞLU “Çocukluk çağı aşıları konusuna girmek istemiyorum Bu konu firmalarla çıkar ilişkisi olmayan bilim adamları tarafından dış denetime açık bir çalışma ile belirlenmelidir cedece kopyacılarının ve firmalarla çıkar ilişkisi olanların karar mekanizmalarında yer alması engellenmelidir”

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1581668640793202691?s=20&t=yBqGwAE9Oy2cw6SlWVRNmg

***

EK 3 (16.10.2022): HALUK VAHABOĞLU “Tıp eğitim/öğretiminde sorun var Maalesef bu çocukların cehaletinden yetiştirdiğimiz hocalar sorumlu “kişinin veya çocuksa ailenin istemediği hiç bir girişimi uygulayamazsın” zorlamak zorbalıktır Hem anayasaya hem de tıp etiğine aykırıdır doktor olamadın bari insan ol twitter.com/KSerefhanoglu/

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1581606970770870273?s=20&t=yBqGwAE9Oy2cw6SlWVRNmg

***

EK 4 (23.10.2022): FERHAT ARSLAN “Önce bilimsilerin ağzını kapatıp (fotoya bakın) sonra can alıcı sorumuzu soralım. Madem hepatit B anneden çocuğa geçiyor anasında hepatit B olmayan çocuğu 0.1.6 aylarda niye aşılıyorsun. Diğer geçiş yolları cinselllik?, ortak enjeksiyon kullanımı? Dövme? Dangalak demeyeceğim burda!”

Resim

Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1583874351124082688?s=20&t=

***

EK 5 (23.10.2022): FERHAT ARSLAN “Timus diye bir organımız var kendimizin ve kendimizin olmayan antijenleri ayırıp sağlam bir immun sistemin temellerini atıyor. Bunu yaparken myeloid hücre serilerinin ve dokuya gömülü monosit-makrofaj sistemini başat kullanıyor. Ha işte bunlar ilk 6 ayda tam olgun değil.”

“Değil 6 ay, 2 yaşa kadar tam da olgunlaşmaz. İlk 6 ay-12 ay arası annenden geçen antikor boşuna değil ayrıca anne sütünde boşuna değil. Bunlar senin immun sistemin olgunlaşıncaya kadar memeli olduğun için böyle evrildi. Sürüngensen başka tabi”

“Uyarıyorum sağlam argümanlarla gelin diyorum. Yok mevzuat ezberleyip karşımıza çıkıyorlar. Aşı yaptıranlarda üzülmesin. İnsan vucudu aptal mı birşeye üç defada antikor oluştursun. Zamanı yanlış. Mesele bu.”

Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1583899041363918848?s=20&t=ag3UmnyS0x_L__kBJWJ54w

***

EK 6 (23.10.2022): FERHAT ARSLAN Öyle bir kült ile karşı karşıyayız ki işe yarar olduğunu düşündüğünüz bir aşının zamanlamasını dozunu veya kaç doz yapılacağını bile tartışma konusu yapamıyorsunuz. E sonra buna bilim diyorlar. Çalışma? İlaç firması yapıyor. Katolik rahibi gibiler.

Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1583915564028030978?s=20&t=ag3UmnyS0x_L__kBJWJ54w

***

Yazı için 5 yorum yapılmış:

  1. Faruk Aksoy dedi ki:

    Bir psikiyatristin bu tür açıklamaları aşı uygulamalarına zarar verecek niteliktedir. İyi niyetle konuşmuş olsa bu sözler psikiyatrist gibi insanın ruh halinden en iyi anlaması gereken birine katiyyen yakışmıyor.

  2. Orhan dedi ki:

    :))) Aşı yaptırmayanları bundan sonra muayenehanemin kapısından sokmayacağım…”
    Üzülmeyin efendim, size gelmeye hiç de meraklı değiliz.

  3. Alişan Yıldıran, Çocuk İmmünoloji-Allerji Mütehassısı dedi ki:

    Muhtemelen kök hücre ihtiva etdiği ve kimera teşkil edeceği için ‘Süt kardeşi ile evlenmeye’ cevaz vermeyen dinimiz; içinde İNSAN DNA’sı olan ‘aşı’ya caiz der mi?
    Siz bunu neye istinaden söylüyorsunuz?
    ‘Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu’?

  4. Alişan Yıldıran, çocuk immünoloji-allerji mütehassısı dedi ki:

    Adhd, otizm, alzheimer, disleksi, şizofreni, mind control vs vs psikiyatri için çok iyi bir hasta popülasyonu!
    Yüz yıl evvel hemen hiç bilinmeyen hastalıklar!

  5. Münip dedi ki:

    ERGÖNÜL: Tıpkı, İtalya, Almanya örneğinde olduğu gibi aşı kişilerin inisiyatifinden çıkarılmalı ve zorunlu hale getirilmeli.

    KÜÇÜKUSTA: 1) Sağlık Bakanlığı belirli aşıları ‘stratejik ürün’ konumuna almalı.

    2) Stratejik aşılar mutlaka devlet tarafından üretilmeli ve ücretsiz olmalı.

Siz de yorumunuzu paylaşın: