ESİN ŞENOL: HERKESİN MASKE TAKMASINA GEREK YOK

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Gazete Duvar’ da Nuray Pehlivan‘ ın mülakatı:

Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, korona virüsü hakkında yanlış bilinen ve yapılması gerekenleri sıraladı. Şenol virüsün geçmişini ve güncel durumunu özetlerken, gündemde oldukça konuşulan ‘kelle paça önlemini’ ve son günlerde sıkça artan maske kullanımını değerlendirdi. Şenol herkesin maske takmasına gerek olmadığını, maskelerin takılırken ve atılırken çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

İZMİR – İlk olarak 2019 yılı Aralık ayında, Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan, insandan insana bulaşabilen ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından COVID-19 olarak adlandırılan yeni tip korona virüsü, tüm dünyaya hızlı bir şekilde yayılmaya devam ediyor.

Akciğer pnömonisine neden olabilen ve tedavi edilmediğinde ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu gibi ölümcül hastalıklara yol açan yeni tip korona virüsü hakkında merak ettiklerimizi GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’a sorduk.

SARS’DA HASTALIK HEMEN BAŞINDA TESPİT EDİLEBİLİYORDU

Karşı karşıya olduğumuz bu virüsün insan sağlığını tehdit eden diğer virüslerden farkı ne? Örneğin; geçmişte yine dünyada benzer bir paniğe sebep olan ve aynı virüs ailesinden gelen SARS ile karşılaştırıldığında nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?

Bu yeni, ilk kez tanıştığımız bir virüs. Hiç tanımıyoruz ve daha önemlisi “bağışıklık sistemimiz” hiç bilmiyor. Hayvanlarda hastalıklara yol açan geniş bir virüs ailesinden. Virüsler bazen hayvanlardan insanlara da geçebiliyor ve buna sıçrama deniliyor. Önce mutasyon geçiriyor; sonra muhtemelen, hayvan ile insan arasında, başka bir ara konak bulup orada “rekombinasyon“ dediğimiz yeni bir düzenlemeye giderek insana sıçrıyor.

Bu virüsün ait olduğu, korana virüs ailesi bize çok tanıdık aslında. 2000’lerin başında Çin’de SARS, 2012’de de Suudi Arabistan’da MERS-CoV ortaya çıktı. Bunların hepsi korona ailesinden olup, insana adapte olmuş olanlar. Ayrıca, yıllardır yalnızca “nezle“, “soğuk algınlığı” gibi hafif formda tablolar yapan, alt grupları var. Ama 2019 n-CoV, ya da artık SARS-Cov2; Aralık 2019’dan itibaren de ilk kez karşılaştığımız ve yepyeni bir virüs olarak hayatımızda.

SARS-CoV yani Ağır Solunum Yolu Sendromu, Kasım 2002 yılında; şimdi SARS-CoV2 olarak da adlandırdığımız bu yeni virüs gibi, Çin’de başlayıp, Çin dışında daha çok Asya kıtasında ve Kuzey Amerika gibi başka ülkelerde de görülen bir salgına yol açtı. Ancak SARS; daha çok hastanelerde, otellerde ve aile içi yayılım göstermişti. Epidemi tümüyle Temmuz 2003 gibi kontrol altına alınabilmişti.

Her ikisi de damlacık yolu ile bulaşıyor. Yani, hasta kişinin öksürmesi, aksırması, hapşırması sırasında ortalığa saçılan, en fazla 1-2 metre uzağa gidebilen, ağır olduğu için de bu mesafeyi alırken bir yüzeye düşüp bir süre sonra etkisizleşen büyük partiküller halinde bulaşıyor. SARS’da hastalık ağırlaşmadan önce boğaz ağrısı gibi üst solunum yolu belirtileri vardı. Bu iyi bir şeydi, çünkü hemen başında hastalık tespit edilebiliyordu. Böylece enfekte kişiler izole edilebiliyor ve hastalık bulaşma zinciri kırılabiliyordu. Yeni korona virüsle karşılaşanların bir bölümünde ise hiçbir belirti yok.

Belirtisiz hastaların olması, bulaştıran kişilerin aktif bir şekilde toplumsal yaşamda olması ve izole edilememesi demek…

Evet, bu karantina önlemlerinin tek başına yetemeyeceği bir salgın demek oluyor. SARS yalnızca karantina ile kontrol altına alındı, daha sonra da hiç görülmedi ve “dikkat çeken bir virüs” etiketlemesi ile tanımlanarak bir anlamda arşive kaldırılmış oldu. Kontrol altına alınması; damlacık ve hava yolu için enfeksiyon kontrol önlemleri ve hasta olanların izolasyonu ile sağlanmıştı.

Bugün, 31 Aralık 2019 tarihinde başlayan ve hala süren epideminin “2019-nCoV” olarak tanımlanan etkeni ile çok ortak yanı olduğu düşünüldüğü için SARS-CoV ile ilişkili epidemiyolojik bilgilerden yansıtmalar yapılıyor. Bulaşma hızları (R0: 2) ve kuluçka süreleri (2-14 gün) ile benziyor.

BULAŞICILIK YÜKSEK, ÖLÜM ORANI DÜŞÜK

Virüs ve sebep olduğu hastalığın seyri hakkında neler biliyoruz?

Çin’deki tüm olguların analiz edildiği bir çalışmaya göre; Hastalık 3 farklı klinik seyir gösterebiliyor.

1. Hafif, soğuk algınlığı gibi: Yüzde 80

2. Ağır(ciddi) olmayan zatürre: Yüzde 14

3. Ciddi, yaşamsal destek gerektiren zatürre: Yüzde 5

Olgu ölüm oranları ise yüzde 1-2.

İyileşme oranı diğer bu tür salgınlara göre nasıl? Virüsün mutasyona uğrama riski var mı?

İyileşme oranları bu tür salgınlara göre daha yüksek sonuç veriyor. Bulaşıcılık yüksek, ölüm oranı düşük, olguların yüzde 80’i hafif seyrediyor. Ölüm oranlarını yükselten nedenler ise;

80 yaş üzerinde olmak; yüzde 14 ölüm,

Kalp, akciğer hastalıkları, diyabet, kanser hastası olmak; yüzde 5.6 – yüzde 10.5.

Kritik, ağır zatürre bulguları ile hastaneye yatırılanlarda ise ölüm oranı yüzde 49.

Mutasyona uğrama olasılığına gelince; virüs henüz mutasyona uğramadı. Çin’in uyguladığı karantina nedeniyle de dünyanın diğer bölgeleri için kazanılan zaman, virüsün mutasyon hızını kesen bir fren oldu.

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ BU KEZ DAHA KONTROLLÜ DAVRANIYOR

Dünya Sağlık Örgütü’nün başlangıçta korona virüse karşı tavrı yumuşaktı ve virüsü yerel bir salgın olarak nitelendiriyordu. İlk kez “Dünya çapında bir salgınla karşı karşıya olabiliriz” diyerek pandemi ilanına göz kırptı. Bir süre sonra Çin Büyükelçisi “Biz aşıyı bulduk” dedi. Bu açıklamalar ne anlama geliyor?

Yumuşaktı diyemeyeceğim… Pandemi daha önce 2009 domuz gribi için ilan edildi. Tüm dünyada önemli bir nüfusu etkileyen ve ölümlere yol açan bu sürecin sonunda, o dönemde Dünya Sağlık Örgütü ile ilişkili herkes, örgütü, insanları gereksiz paniğe sürüklemek ve ülkelere aşı aldırmak ile suçlandı. Bu nedenle bu kez daha kontrollü ve dikkatli davranıyor. Çünkü sağlık sistemlerinin, toplumların dayanıklılığı için telaşsız bir tedbir içinde olmak ve zaman satın almak durumundayız.

Çin, aşı için uygun sekansı buldu ve test edilmek üzere Amerika’ya yolladı. Test olumlu bulunursa Nisan ayında klinik çalışmalar başlayacak. Sonra her şey çok yolunda giderse, 4-5 ay içinde, bu salgın için kullanılabilecek aşı hazır olacak. Ayrıca tedarik ve dağıtım planlamaları da gerek tabii…

Dünya Sağlık Örgütü’nün 28 Şubat’ta COVID19 riskini “çok yüksek” olarak güncellemesinin sebepleri neler?

Yayılımın artması ve hafif seyirli vakaların saptanamaması, karantina veya izolasyon gibi önlemleri etkisiz kılmaya başladı. Özellikle bazı ülkelerdeki test kapasitesi ve tıbbi malzeme yetersizliği… Kısacası sağlık sistemleri üzerindeki etki, yani sağlık sistemleri zayıf olan ülkelerdeki potansiyel bu güncellemeyi zorunlu kılmış oldu.

BU DENLİ CİDDİ BİR KONUYU KENDİ ÇIKARLARI İÇİN SULANDIRIYORLAR

Canan Karatay ve diğer figürlerin yaptığı “Korona virüsten korunma yöntemi olarak lahana, sarımsak tüketmek, tuzlu suyla ağız çalkalamak, sirkeli suyla temizlik yapmak ya da kelle paça yemek” gibi açıklamalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu denli ciddi bir konuyu kendi çıkarları için sulandırarak zaman kaybettirmeleri olarak görüyorum. Dünya Sağlık Örgütü, bu önerileri tek tek yanıtlayıp, neden ve nasıl işe yaramadığını, spot bilgi ve infografik olarak yayınladı. Kaldı ki tuzlu su, ayrıca, o bölgedeki koruyucu “mikrobiyota”yı etkileyerek zararlı bile olabilir!

Korunma yöntemleri belli;

*İyi uyku,

*Dengeli beslenme,

*El temizliği (sık el yıkama),

*El ile ağız, göz ve burun ilişkisin olabildiğince kesmek,

*Hasta kişilerin olabileceği kalabalık ortamlarda bulunmamaya çalışmak,

*Düzenli hareket etmek,

*Grip aşısını yaptırmak,

*Gerekli ise zatürre aşısını yaptırmak,

* Antibiyotik, ağrı kesici ve bitki kökenli, güvenilirliği bilinmeyen ürünlerden uzak durmak.

YANLIŞ ENFORMASYON EN BÜYÜK VE EN TEHLİKELİ SALGIN!

Resmi kaynaklara göre bugün itibariyle hala Türkiye’de virüs ve virüs ile enfekte kişi tespit edilmedi. Ancak sınır komşumuz İran’daki salgının boyutu ve son olarak Irak’ta hastalığın ortaya çıkması virüsün kapıda olduğu endişesini yayıyor. Sizce sınır kapılarını kapatmak, uçuşları durdurmak vb. önlemler virüsün ülkeye girmesinin önüne geçmek için yeterli mi? Önlemlerin zamanında alındığını düşünüyor musunuz?

Sağlık sistemi dayanıklılığının, fiziksel ve insani kapasite olarak artırılması gerekli. Sağlık sistemindeki gereksiz hasta ve ziyaretçi yükünün de azaltılması gerekiyor. Açık ve güvenilir olmanın yanında hızlı ve doğru bilgi paylaşımı önemli. Sosyal medya ve basında, konuya doğru ve sağduyu ile odaklanmış yorum ve kişiler dışındaki yanlış yorum ve özellikle dedikodulara yer verilmesi denetlenerek engellenmeli.

2009’da pandemi sırasında Dünya Sağlık Örgütü Başkanı olan Margaret Chan’den alıntı ile “Rumor & panic spread faster than the virus”: Söylenti ve panik virüsten daha hızlı yayılır. Sürekli bilgilenmeli, kaynakları kontrol etmeli, boş konuşmamalıyız: Yanlış enformasyon en büyük ve en tehlikeli salgın!

Virüsün Türkiye’de yayılması durumunda Sağlık Bakanlığı’nın imkanları bu salgını atlatmamız için yeterli mi? Nasıl bir proses izleneceğini öngörüyorsunuz?

Umarız ve öyle olacaktır. İyi bir danışmanlık alınan Bilim Kurulu var. Dünya Sağlık Örgütü ile sıkı işbirliği yapılıyor. En önemlisi 2009 Pandemisi ve sonra Doğu sınırımızda 2005 yılında yaşanan kuş gribi deneyimimiz var…

ÖPÜŞMEYİN, UZUN SÜRE KAPALI ORTAMLARDA KALMAYIN

Maske kullanımı, ellerimizi sık sık yıkamak; kamu ve devlet özelinde alınan önlemler dışında, birey olarak biz neler yapabiliriz korunmak için?

Az önce de söylediğim gibi hasta bakımı yapmayan; hasta olup aksıran, hapşıran kişinin 1-2 metre yakınında, 15 dakikadan uzun kalmayan kişinin maske takmasına gerek yok. Bu da normal maske olmalı. Takılırken, atılırken çok dikkatli olunmalı. Aksi halde, ortalığı “enfekte materyal ” çöplüğüne çevirip, grip gibi başka virüslerin yayılımına ve huy değiştirmesine yol açarız. Piyasada daha yüksek koruyuculuğu olduğu söylenen, yüksek filtreli maskeler hem gerekmiyor, hem de zaten uygun kullanılmadığı için hiç işe yaramıyor. Boşuna para vermeyin. Öpüşmeyin; uzun süre kapalı, kalabalık ortamlarda kalmayın.

Bu boyutta bir salgın, gelecek yıllarda ortaya çıkacak grip virüslerini etkiler mi?

Etkilemez…

En kötü senaryo ne olur?

Salgının tüm insanların yüzde 30’u bağışık hale gelene kadar sürüp sonra kendiliğinden gerilemesi en kötü olasılık. Bu, 12-18 ay gibi bir zaman demek. Ama ilaçlar, aşı ve koruyucu antikorların pasif uygulaması ile sürecin hafifletilmesi ve kısaltılması gerçekleşecektir.

Kaynak: https://www.gazeteduvar.com.tr/saglik/2020/03/02/prof-senol-opusmeyin-uzun-sure-kapali-ortamlarda-kalmayin

***

EK 1 (20.5.2021): KORCAN AYATA: Bilime değil, duruma göre mesaj verilirse böyle hikayeleri bol bol okuruz. Kategorik olarak bilim-kurgu ile başlamış, drama-komedi olarak devam etmiş. Tabi olan izleyiciye olmuş.

Size çok kısa bir fıkra anlatmak istiyorum.Esin Şenol

“Geçen yıl Haziran başından beri ;

Okullar en son kapanan ve ilk açılan yerler olmalı” dediğini iddia ediyor.

9 Aralık 2020’de yazdığı tivite bakın ve 19 Mayıs 2021’de  yazdığı tivite bakın. Fıkra bu kadar.

ResimResim

Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1395287501774929921?s=20

***

EK 2 (24.9.2021): Prof. Esin Şenol: Aşılılar da hastalığı bulaştırıyor demek kahve dedikodusudur, yok öyle bir şey

Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, “Aşılı hastalandığı zaman da çok kısa sürede hastalığı bertaraf ettiği için, boğazlarındaki virüs yükü çok düşük oluyor ve semptomları çok olduğunda bile en yakınındakine sadece 1-2 gün bulaştırma riski var. ‘Aşılılar da bulaştırıyor’ demek kahve dedikodusudur” dedi.

RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk olan Prof. Şenol, Türkiye’nin aşılamada geldiği duruma ilişkin konuştu. “İşimize, özgürlüğümüze ve çocuklarımızı okullarına göndermek istiyorsak ya hasta olmadığımızı göstererek ya da aşılanıp kalkanlarımızı kuşanarak bu süreci atlatacağız” diyen Şenol, “Dünyayı yaşanılabilir kılmak zorundayız, şu andaki derdimiz o” ifadesini kullandı.

Prof. Şenol’un açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Aşılı hastalandığı zaman da çok kısa sürede hastalığı bertaraf ettiği için, boğazlarındaki virüs yükü çok düşük oluyor ve semptomları çok olduğunda bile en yakınındakine sadece 1-2 gün bulaştırma riski var. ‘Aşılılar da bulaştırıyor’ demek kahve dedikodusudur. Aşı öyle herkesin konuşabileceği bir şey değil. Aşılıları karantinaya bile almıyoruz. Aşısız kişilerin enfekte olma ihtimali onlarca kat daha fazla. Aşının canlı bir şey olduğunu sanıyorlar. Yok öyle bir şey burada verilen bir protein ve bağışıklık sistemi ile hafıza ilişkisini sağlıyor.

“Aşısızlarla aynı ortama girmem”

“Aşıyı yaptırmak istemiyorsa yaptırmasınlar aşıyı ama ben aşısız kişiyle aynı ortama girmem, aşısız esnafın dükkanına gitmem çünkü ben sağlık çalışanıyım kendimden öte bana bulaştıracak olursa hastalarıma risk oluşturmak istemem. Bu nedenle kendimi korumak için 3 doz aşımı yaptırdım. Sağlık sorunum olmadığı halde her yıl grip aşımı yaptırıyorum çünkü hastalarıma risk oluşturmak istemem. Ben belki iki günde atlatacağım ama hastalarımdan kırılgan birisine çok zarar verebilirim. Aşılarını olmayanlar gidecekleri kapalı bir ortamda antijen testiyle ya da belki doğal yoldan geçirdiler, geçirdiklerini göstererek girsinler. ABD, vize başvurularında verem testi, kızamık aşısı ya da bağışık mısınız diye bakıyor ki haklı çünkü sınırlar ötesi geçişlerdir pandemi riski yaratan. İşimize, özgürlüğümüze ve çocuklarımızı okullarına göndermek istiyorsak ya hasta olmadığımızı göstererek ya da aşılanıp kalkanlarımızı kuşanarak bu süreci atlatacağız.

“Artık riske edemeyiz”

“Mekanlara aşısızların ya da kendi bulaşıcı olmadıklarını kanıtlamayanlar gidiyorsa ben gitmem. Biz artık riske edemeyiz. Dünyayı yaşanılabilir kılmak zorundayız, şu andaki derdimiz o.  Restoran ve kafe sahipleri, sanatçılar çırpındılar. Herkes istediği yerde yaşayabilir ama birbirine değmeden olmak zorunda maalesef.”

Kaynak: https://t24.com.tr/haber/prof-esin-senol-asililar-da-hastaligi-bulastiriyor-demek-kahve-dedikodusudur-yok-oyle-bir-sey,968208

***

EK 3 (24.9.2021): FOX HABER: Aşı olup ölen hiç kimse yok.

Resim

Kaynak: https://twitter.com/note_bot_/status/1441011571057168385?s=20

***

EK 4 (24.9.2021): 15 Mart 2020 8:27′ de attığı tivit: Bu süre sonunda ve içinde bulunduğumuz ortamda ve bu dönem için, pek çok insan bağışık olacaktır zaten. Ertesi yıl da virüs bir munisleşir haliyle Sürü bağışıklığı (Herd Immuntiy

 Resim

***

EK 5 (11.10.2021): ARK “İş tak-takma boyutunun bile ötesine geçti. Artık maske için Boğazda yemeğine iddiaya giriliyor. Çok yazık.”

KAAN YILANCIOĞLUBunları uzman diye TV’lere çıkaranlarda kabahat Hocam kusura bakmayın! Halk ne yapsın kimi dinlesin sabah akşam önene ne konursa o…”

Resim

Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1447603207971217408?s=20

***

EK 6 (25.10.2021): Habertürk’ te Esin Şenol ile grip aşıları üzerine tartışmamızı seyretmek için: https://www.youtube.com/watch?v=PltXj2RJ4t4&t=1693s

***

EK 7 (1.11.2021): MEHMET ALİ ÖNEL “Profesör Esin Şenol; “Hekimlik Tanrıcılık oynamaktır” Modern tıbbın babası İbn-i Sina; “Cahil bir hekim ölüm kampının yardımcısıdır.”

Armağan Çağlayan’a diyor ki: “Hakikaten bir kurtarma fantazisi hekimlik. Evet, biraz tanrıcılık oynamak var o işin içinde. Ve bunun da bir sakıncası olmadığını düşünüyorum ben. Zaman içinde kuşaktan kuşağa geçerken bu da normalleşecek

Kaynak: https://twitter.com/Mehmetali_Onel/status/1454919633367097348?s=20

***

EK 8 (4.11.2021): ESİN ŞENOL

Kaynak: https://twitter.com/esenol/status/1455842761001799681?s=20

***

EK 9 (20.11.2021): ESİN ŞENOLÇok iyi işleyen tedavi algoritmalarımız var bizim merkezimizde kullanılan. Plazma, deksametazon, favipiravir, oksijenasyon, antikoagulan ve gerekince bazen antibiyotik Hepsinin kimde hangi aşamada kullanılacağı, bilimsel veri gereğince konumlandırıldı Orta-ağır hastalarımız. ÖS 9:30 4 Ağu 2020.

Resim

ESİN ŞENOL “FAVİPİRAVİR konusu noktalanmıştır. Bu ilaca verilen paralar ile riskli, immun yetmezlikl, kişiler için monoklonal antikor kokteylleri getirtseniz pek çok ölüm olmazdı. Sağlık Bakanlığından, Bakanlık Rehberini acil güncellemesini ve güncel bilimsel verilere göre davranmasını bekliyoruz.”

“Rehberdeki ilaç protokollerini yazan ve sahadaki hekimlere baskı ile uygulatan kişileri deşifre etmesini istiyoruz. Kim alacak bu yanlış tedavilere ödenen paraların sorumluluğunu. 09:35 AM 18 Kas 21.

Resim

Kaynak: https://twitter.com/HaydarBrs/status/1462016210858651649?s=20

***

EK 10 (5.7.2022): ESRA GÜNEŞ KAYA’ nın tivit dizisi:

Esin Senol‘un, Pfizer ve dev ilac sirketleryle finansal çıkar ilişkisi ve tarafsızlığının şüpheli olduğu resmi olarak kamuoyuna bildirilmiştir. Peki bunları niye paylaşıyorum. Çünkü sistem kokuşmuş. Pfizer’in aşısnı halka anlatacak kişiler objektif bilim insanlarından seçilmelidir

Kiymetli dostlarım yazdığım Esin Şenol dosyasında suç unsuru olan tek bir harf yoktur. Esin cevap veremedigi icin dava açacam diye ağlıyor. Dosyalar gelmeye devam edecek Esin, bana ettigin en az 5 suç unsuru hakaret var. Hepsini kaydettim. Herkes merak ediyor bu zekayla nasıl? Sayin @TPDBilgi Istanbul Üni. Psikoloji ve Beykent Üni. Klinik Psikoloji tezli YL mezunuyum (yök tez nom:524957). Meslektaşınız hakkında diplomasının ve unvanının sahte olduğu iddiasıyla iftira ve itibar suikastı yapan; hakaretler eden Esin Senol ve photo pediatrician

Kaynak: https://twitter.com/UzmEsraGunes/status/1543665997093257217?s=20&t=z9sHGiqjPxQljMjajRQAqg

***

EK 11 (5.7.2022): Esra Güneş Kaya’ nın tivit dizisi:

ESİN ŞENOL DOSYASI Kıymetli dostlarım, basireti, feraseti açık kardeşlerim.. Bugün sizlere resmi belgeleriyle E.S’nin ilaç şirketleriyle çıkar ilişkilerini anlatacağım. Bu kadar da olmaz! diyeceksiniz, çıldıracaksınız ama söz, kendim dahil hepinizi iyi edeceğim;

çıkarcılari ise öyle çılgın bırakacağım. Aslında size belgeye gerek yoktu çünkü kalp gözünüzle herşeyi görüyorsunuz. Bu belgeler fazla iyi niyetliler(!) ve uyuyanlara. Yalnız sizden bir ricam var. Paylaşımı beğenin ve paylaşın ki sağır sultan bile duysun artık.

Ayrıca bilgisayarınıza kaydedin. Başlamadan önce bir ön bilgilendirme yapacağım. Dostlarım, bir araştırma makalesinde “çıkar çatışması beyanı (conflict of interest- competing interests)” yazılır.

Şu anlama geliyor: Bu araştırmayı yapan kişilerin çıkar ilişkileri vardır veya yoktur diye bilgilendime. Normal araştırmacılarda “çıkar çatışması yoktur” yani çıkar ilişkisi yoktur yazar. Çünkü çıkar çatışması suç değil fakat etik de değildir.

Eğer çıkar çatışması yani çıkar ilişkisi varsa o araştırmaya da o araştırmacılara da güven olmaz. Ciddi bir güven sorunudur. Bu nedenle etik olarak araştırmacılar çıkar ilişkilerinden uzak durur. “Nasılsa gizlerim” diye bir durum yoktur çünkü ortaya çıkarılınca dibin dibi olur.

Şimdi bizim Esin Şenol’un anormalliklerine başlayalım. NOT: Araştırma başlıklarını baş harflerini kısaltarak yazacağım çünkü cok uzun. Tüm belgeleri resim olarak göreceksiniz.

BELGE 1 RESIM 1: PEofCas&LAB (2013) başlıklı araştırma. Araştırmacılar: Esin Senol ve ark. Kısaltması “DCMK” olan kişiye de dikkatinizi çekerim. Çizdim. Resim 2: ÇIKAR ÇATIŞMASI BEYANI “ES (Esin Senol) Pfizer, Merck, Novartis, Gilead’den bedava seyahat ve para almıştır.”

Resim

Devami: araştırma ortağı DCMK: “Pfizer’in araştırma kurullarında yer aldı. Pfizer, Roche, Merck, Novartis ve Gilead’dan mali drstek almıştır.”

Resim

BELGE 2 RESIM 1: SMBAM (2002) başlıklı araştırma. Araştırmacılar: Esin Şenol ve ark. RESIM 2: “Bu araştırma Pfizerdan sınırsız mali hibe almıştır.”

Resim

BELGE 3 RESIM 1: TROPPACAP.. başlıklı araştırma. Araştırmacılar: Esin Şenol ve ark. RESIM 2: FINANSMAN BEYANI: “Bu araştırma Pfizer tarafından desteklenmiştir.”

Resim

Devamı: RESIM 3: ÇIKAR ÇATIŞMASI BEYANI: “Esin Şenol ve diğer araştırmacılar Pfizer’dan bedava seyahat ve para almışlardır.” Honorarium, huzur hakki parası demektir dostlarım. Yani şirketler gönüllerinden kopmuş vermişler.

Resim

BELGE 4 RESIM 1: CASACRE.. (2021) başlıklı araştırma. Araştırmacılar Esin Şenol ve ark. RESIM 2: ÇIKAR ÇATIŞMASI BEYANI: “Bu araştırma Pfizer tarafından hibe desteği almıştır.”

Resim

BELGE 5 RESIM 1: PEOVLABIET.. (2013) başlıklı araştırma. Araştırmacılar Esin Senol ve ark. DCMK’ya dikkat; yine araştırmacı. Çizdim. RESIM 2: ÇIKAR ÇATIŞMASI BEYANI: “Esin Şenol (ES), Pfizer, Merck, Novartis ve Gilead’dan bedava seyahat ve para almıştır.”

Resim

Devami: RESIM 2: Diger araştırmacı için çıkar çatışması beyanı: “DCMK Pfizer’in danışma kurullarında yer aldı ve Pfizer, Roche, Merck, Novartis, Gilead’dan araştırma ve seyahat hibesi almıştır.”

Resim

BELGE 6 RESIM 1: EEOM&LABFTP..(2018) başlıklı araştırma. Araştırmacılar Esin Şenol ve ark. DCMK yine burda da araştırmacı:)) RESIM 2: ÇIKAR ÇATIŞMASI BEYANI: “ES (Esin Şenol) Pfizer, Merck, Novartis, Gilead’dan bedava seyahat ve para almıştır.”

Resim

Devami RESIM 2: Diger araştırmacı için: “DCMK, Pfizer’in danışma kurullarında yer aldı, Pfizer ve Roche’dan seyahat ve finansal hibe aldı.”

Resim

BELGE 7: TIKTAIFMET (2017) başlıklı araştırma. Araştırmacılar Esin Şenol ve ark. Araştırma Pfizer’in bir ilacının etkinliğini araştırıyor ve etkin buluyor. Belgeler: Resim1 Resim 2 Resim 3 Resim 4 Dev ediyoruz..

Resim

Tabi ne var bunda araştırmacılar ilaç etkinliğini araştırabilir diyebilirsiniz bu doğru ama Resim 1 deki gibi CIKAR ILISKISI NOTU düşülmüşse öyle olmuyor.. Bu yayın parali o nedenle etik olarak tam açılımını degil alttaki kadar paylastim. Zaten okunuyor yine çıkar notları..:)

Resim

Dostlarim icim şişti ben hayatımda bu kadar çıkar ilişkisi notu düşülmüş kariyer görmedim. Onlar adına utandim. Bu araştırmaların hiç biri güvenilir olarak akademide kabul almaz.

Bir çay molası vermiştim. Devam ediyoruz dostlarım.. BELGE 8 RESIM 1: IVAOVABAFACS.. (2008) başlıklı araştırma. Araştırmacılar Esin Şenol ve ark. Pfizer’in ilaci Vfend Voric*.. isimli ilacın etkinliğini araştırıyorlar ve etkin buluyorlar. RESIM2 RESIM3

Resim

BELGE 9 RESIM 1: TATIK&VME (2014) başlıklı araştırma. Araştırmacılar Esin Şenol ve ark. Yine araştırmacı DCMK da var:) CIKAR ILISKISI BEYANI: Resim 2’de görüyorsunuz. Ucretli olduğu için tam metni paylaşmıyorum. Yine çarşaf çarşaf ilaç sirketleriyle çıkar ilişkisi notu düşülmüş.

Resim

Devam ediyoruz. 2008’de bir önceki araştırmada Pfizer’in Voriko.. ilacını etkin bulmuşlardı. 2014’deki bu araştırmada ise Pfizer’in Vori.. ilaciyla Merck’in Kaspo… ilacını kıyaslıyorlar ve Merck’i daha etkin buluyorlar. Çok adiller:))

Resim

Bugünlük bu kadar. Parça parça çıldırtmaya devam edecegim. Basireti, feraseti, kalp gozleri acik dostlarim. Ilac şirketleriyle kariyer yapıp utanmayanlarin bize, çocuklarımıza el uzatmasına izim vermeyecegiz. Bu vatanin fedaileri var. Ben sen biz hepimiz.. Selametle kalın.

Akademinin “bu kişinin ilaç şirketleriyle çıkar ilişkisi vardır; bu makaleyi okurken ona göre okuyun, cok da guvenmeyin” notu düştüğü kisiyi savunan ya troldur ya beyin ölümü gerçekleşmiştir. Direk blok.

Kaynak: https://twitter.com/UzmEsraGunes/status/1543285897969504257?s=20&t=z9sHGiqjPxQljMjajRQAqg

***

EK 12 (5.7.2022): KORCAN AYATA “Du yu sipik ingliş? Ken yu andırstend vat yu ar riiding? “R0 is the average number of people an initial case infects in a population with NO IMMUNITY (from vaccines or previous infection).” Dünyada virüsle, aşıyla karşılaşmamış toplum kalmadı. R0 tamamen anlamsız.

Resim

Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1544402768152219651?s=20&t=SONsRUdfM912Gb6WQTdHzQ

***

EK 13 (6.7.2022): KORCAN AYATA “Önce şu “Yazın geçirdiğiniz hastalığın bağışıklığı sonbahara kalmaz” diyen ve kendini enfeksiyon hastalıkları uzmanı olarak yutturmaya çalışan kişiyi araştırsak?”

Resim

Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1544337013889015808?s=20&t=SONsRUdfM912Gb6WQTdHzQ

***

EK 14 (6.7.2022): KORCAN AYATA “Yaaa işte böyle salgının başına dönersiniz… Tabi bu mesajla bile algı yapmaya çalışıyor. Hastalığı geçirmiş milyonlarca kişi var, hastanelerde yoğunluk yok. Pandemi bitti, -salgının başına dönme yok, -yeni varyantlardan endişelenme yok, -çocuklar üzerinden duygu sömürüsü yok!

Resim

Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1544015185215635457?s=20&t=SONsRUdfM912Gb6WQTdHzQ

***

EK 15 (21.7.2022): ESİN ŞENOL “Pandemi boyunca, hastanelerde kovid birimi olduğu için hastaneler “normal hizmet dışı” sayıldı ve tüm ölümler, “pandemi ölümü” olarak kaydedildi.

Kaynak: https://twitter.com/uguraktemur_/status/1428744495450005508?s=20&t=DjXL7oVXqaQQ9sBeqxth1A

***

EK 16 (21.7.2022): ESİN ŞENOL: “Maske konusunda doğru konuşmalıyız. Maskeler sağlık çalışanları haricindeki kişilerde işe yaramaz. Doğru kullanılmazsa da enfeksiyon malzemesi olur.”

Kaynak: https://twitter.com/UzmEsraGunes/status/1488898954423119875?s=20&t=DjXL7oVXqaQQ9sBeqxth1A

***

EK 17 (27.7.2022): BÜLENT POLAT “3 doz Biontech aşısını olmuş, sonrasında yeni COVID geçirerek Omicron’a karşı da bir çeşit aşılanmış gibi doğal bağışıklık geliştiren insanlara 1 ay içinde 4.doz aşı önermek ne Viroloji ne de Bağışıklık bilimi gerçekleriyle bağdaşmaz. Ancak akıl tutulmasıyla açıklanabilir.”

Aşı konusundaki trajikomik tartışmalar artık saçmalık düzeyinde: Adam 50 yaşlarında, 3 doz Biontech aşı olmuş, sonrasında COVID geçiriyor. FDA, EMA, KLİMİK derneği vb. artık yeni bir aşı olmana gerek yok diyor. Ama enfeksiyoncu doktor hanım 1 ay sonra mutlaka yeni aşı öneriyor. 

Aşı konusundaki trajikomik tartışmalar artık saçmalık düzeyinde: Adam 50 yaşlarında, 3 doz Biontech aşı olmuş, sonrasında COVID geçiriyor. FDA, EMA, KLİMİK derneği vb. artık yeni bir aşı olmana gerek yok diyor. Ama enfeksiyoncu doktor hanım 1 ay sonra mutlaka yeni aşı öneriyor.

Resim

Çünkü, hastalığı geçirmekle kazanılan doğal bağışıklığın koruyuculuğu 4 haftadır diyor. Bu çok yanlıştır. Artık bilimden falan bahsetmiyorum, bu bir tıbbi hatadır. Bağışıklık konusunda en küçük bilgisi olan biri böyle öneri yapmaz. @klimik_dernegi Hasta kişi buna ne desin?

Resim

İnanılır gibi değil. Bir tane daha. Bu artık safsatanın zirvesi, “False Analogy” safsatası olarak bilinir. Böyle saçma benzetme olur mu? 3 Biontech aşı ve sonrası Covid geçiren kişiye asla yeni bir aşı önerilmiyor. Bu bilim değil, dürüstlük değil.

Bu önerileri yapanlar, yazanlar ve RT ederek yayanlar bilsinler ki: Bu tepkim asla kişisel çatışma değil, artık bir HALK SAĞLIĞI sorununa dönüşecek büyük tıbbi hataya dikkat çekmek, insanları uyarmak içindir.

Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1548580098458222595?s=20&t=EquSO_JolRPr_Rj_7DMmIw

Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1549497403274891264?s=20&t=EquSO_JolRPr_Rj_7DMmIw

***

EK 17 (1.8.2022): T.C Vatandaşı @tcvatandasi16 “Aşısız olduğumuz için benim ve ailemin saçının teline zarar gelirse bunun sorumlusu “aşısızlar havayı kirletiyor” diyen @esenoldur. Cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyorum. @RTErdogan

Kaynak: https://twitter.com/tcvatandasi16/status/1554011314611277825?s=20&t=raXPPOaB7Y724_DLrdlo0Q

AYBİLGE AKÇA “Ülkede isteyen,geneli ilgilendiren ve bu denli önemli bir konuda bilimsel açıklama adı altında insanların can guvenligini tehdit edebiliyor mu? Toplumun ciddi anlamda ruhsal dengesinin bozulduğu bir ortamda bu tip rezil açıklamalar ciddi anlamda tehdittir!@saglikbakanligi”

K: https://twitter.com/AkcaAybige/status/1554052356098211841?s=20&t=raXPPOaB7Y724_DLrdlo0Q

HALUK VAHABOĞLU “Acaba RTÜK’ümü göreve çağırmak lazım?”

K: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1554089900408029185?s=20&t=raXPPOaB7Y724_DLrdlo0Q

***

EK 18 (1.8.2022): HALUK VAHABOĞLU “Sadece konu mankeni olmak, yazık doğrusu eleştirilenin kendisi (aslında kanalı) olduğunu bile anlamıyor Kimsenin Esin Hanım’ı eleştirdiği yok, cambaza bak diyen senin kanalın sen ise konu mankeni gibisin”

MURAT AĞIREL “Esin hocanın görüşlerini,düşüncelerini beğenmeyebilirsiniz.Eleştirebilirsiniz ancak hakaret edemezsiniz. Konuşmasında Macronun sözlerini ve kendi düşüncelerini ifade ediyor. Tepki verecek bir durum söz konusu değil.”

K: https://twitter.com/muratagirel/status/1553790960190033922?s=20&t=raXPPOaB7Y724_DLrdlo0Q

DR. FATMA KAMİLOĞLU “Aşı olmayanları, toplumun karşısında ötekileştiren, sosyal hayattan dışlayan bu ifadeler sizi rahatsız etmiyor mu? Havayı kirletiyormuşuz! İki yıldır ne cahilliğimiz kaldı ne toplum düşmanlığımız. Lütfen Sağlık Bakanını bir dinleyin. Kötü günler geride kaldı. Grip ve covid!”

K: https://twitter.com/FtmKmlgl/status/1553824575552720896?s=20&t=raXPPOaB7Y724_DLrdlo0Q

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1554040865529683970?s=20&t=raXPPOaB7Y724_DLrdlo0Q

***

EK 19 (1.8.2022): HALUK VAHABOĞLU “Esin hanımı gereksiz önemsiyorsunuz, bizim camiamızda kendisi bilim ile ilişkilendirilmez yani bilimsel bir altyapısı yoktur daha ziyade dedikodu medikodu yani önemsenecek bir tip değil. Bakın asıl sorun medya da”

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1554103367881920512?s=20&t=q7bTvdUMR6q7SIBoM8X-mQ

***

EK 20 (3.8.2022): Maske hakkında birbirinin zıddı açıklamaları

Kaynak: https://twitter.com/_furkan_kalkan/status/1554779051885305857?s=20&t=q7aVrpFyEpSmv4zNayxRlg

***

EK 21 (3.8.2022): Çeşitli Kovid zırvaları.

Kaynak: https://twitter.com/gecbuldum/status/1552946063354613760?s=20

***

EK 22 (3.8.2022): ESİN ŞENOL-Domuz gribi

ResimResim

***

EK 23 (4.8.2022): Bakın hidroksiklorokin ve favipiravir ilaçları için neler diyor. Bu ilaçları yüzbinlerce insana hastanelerde dağıttılar ve insanların zarar görmesine engel olmadılar! Bu kadın ve avenelerine güvenenler akıllarını yitirmiş olmalılar..

Kaynak: https://twitter.com/seda_artu/status/1554911353336434690?s=20&t=0zuvmGzNdns7ABtITDFQkQ


EK 24 (5.8.2022): Esin Şenol’un maske çelişkisi! Takmalı mı takmamalı mı?

Seyretmek için: https://www.youtube.com/watch?v=R7PKJlcE1Nc

***

EK 25 (6.8.2022): Türk Tabipleri Birliği (TTB), ölüm tehdidi alan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’a, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde destek açıklaması yaptı. Davutoğlu Şenol, “Lütfen ben bu işlerle meşgul olurken, siz salgına ve aşılamaya ilginizi yöneltin ve susmadan yola devam edin. Her zaman olduğu gibi bilim kazanacak. Her zaman olduğu gibi karanlık, kimlerin aydınlık olduğunu gösterecek” dedi. TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise “Kamu otoritesi seyretti. Nasıl, pandemide ölenleri seyrettiyse, bu saldırıları da seyretmeye devam etti. Ama biz seyretmiyoruz. Biz mücadeleye devam diyoruz” diye konuştu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’un tehdit edilmesi karşısında fakülte önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ve HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul da katıldı.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, burada yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

“Covid-19 bu ülke için turnusol oldu. Koronavirüs bu ülke için turnusol oldu. Aslında sadece bu ülke için de değil dünya için. Çünkü hakikat inşasında rolü olan bizlere, hakikati inşa etmememiz için yöneltilen tehditlerle, saldırılarla da yüzleşmek, bilim karşıtlığını görünür kılma olanağı yarattı; ne yazık ki… Bir yandan da hakikat inşasının ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Bugün kamu otoritesinin, sağlık otoritesinin hala vaka sayılarından ölüm sayılarına pek çok hakikati gizleme çabasının karşısında, bizler hakikati dile getirirken sevgili dostumuz Esin Şenol tehdit ile karşı karşıya kaldı. Her gün o hakikat inşasını durdurmak, susturmak için ellerinden geleni yaptılar. Aşı karşıtlığı üzerinden halk sağlığını tehlikeye düşürürken; hakikati tersine çevirip, o algı ile oynayarak, sanki halk sağlığını tehdit edenler hakikati inşa edenlermiş gibi bizleri yanıltmayı sürdürdüler. Peki kamu otoritesi ne yaptı? Kamu otoritesi seyretti. Nasıl, pandemide ölenleri seyrettiyse; nasıl hastaları seyrettiyse, nasıl sağlık kurumlarının insanlarla dolup taşmasını seyrettiyse ve sağlık emekçilerinin bu süreçte tükenmesini seyrettiyse bu saldırıları da seyretmeye devam etti. Ama biz seyretmiyoruz. Biz mücadeleye devam diyoruz. Biz, halk sağlığını tehdit edenlere karşı her zaman, birlikte, yan yana, omuz omuza dimdik ayaktayız. Biz çokuz. Biz çoklar olarak hakikatin inşasına devam sözü veriyoruz.”

TTB Merkez Konsey üyesi Nursel Şahin, TTB adına okuduğu basın açıklamasında ise şunları kaydetti:

“Ne yazık ki siyasi iktidarın pandemi ve aşı konusunda gerçekleri ifade etmeyen açıklamaları; aşı konusunda gerçekleri açıklayan hekimleri değersizleştiren, bilimsel önerilerini yok sayan söylemleri; etkili ve ceza yaptırımı olan cezalandırıcı bir şiddet yasasının olmayışı; bilim düşmanı ve aşı karşıtı grupları daha fazla cesaretlendirmektedir.

İÇİŞLERİ VE SAĞLIK BAKANLIKLARINA ÇAĞRI

Şiddet sağlık alanında her geçen gün artarken, bilim karşıtlarının hakaret ve tehditleri karşılıksız kalmakta; herhangi bir yasal girişim ve takip yapılamamaktadır. Doğrudan bilim insanlarının canına kastedilmiş, Esin Hocamız tehdit edilmiştir. Söylediklerimiz yetkililer tarafından ciddiye alınmalıdır. Nefret dili ile bilim insanlarını hedef göstererek, örgütlü bir faaliyet yürüten aşı karşıtı çevrelere karşı İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı görmezden gelen tutumlarından vazgeçmeli. Gerekli girişimleri bir an önce başlatmalıdır. Zira Prof. Dr. Esin Şenel nezdinde aslında hakikate, yurttaşlarımızın sağlığına ve yaşam hakkına saldırılmıştır.”

Hacettepe Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Ömrüm Uzun da Şenol’a destek vererek, şunları belirtti:

“Bütün toplumlarda sözde meczup ve sosyopatlar vardır. Bu kişiyi de meczup olarak değerlendirenler var, biliyorum. Ancak insana saygının olduğu toplumlarda bunlar uyguladıkları şiddetin cezasını en ağır şekilde öder. Öfkelenen, nispeten normal bireyler de tepkilerini koyarken iki kere düşünmek zorunda kalır. Şiddet konusunu bir avuç meczup ya da sosyopata indirgemek yanlışlık olur. Günlük poliklinik hasta sayısının 90’lara çıkarılması, 5 dakikada her derde deva olmamızın beklenmesi, öte yandan hasta hakları doğru şekilde gözetilirken, doktor ve sağlık çalışanlarının haklarının göz ardı edilmesi, bunun üstüne de performans sistemi ile körüklenen modern kölelik sistemi bizi bu noktaya getirdi. Kısacası şiddeti besleyen ve büyüten sistemden başkası değil.”

“ÇENELERİNİ KAPATMALARINI RİCA EDİYORUZ”

HDP’li Toğrul, her gün bir yerde bir sağlık emekçisinin şiddete uğradığını kaydederek, “Sağlık emekçileri bu ülkenin en zor dönemlerinde emek veren, toplum sağlığını korumak için elinden geleni yapanları oraya buraya göndermeye çalışanlara, sağlık emek örgütlerini kapatma direktifi verenlere bir zahmet çenelerini kapatmalarını rica ediyoruz” dedi.

CHP’li Emir ise Şenol’un tehdit edilmesinin Türkiye’deki bilimsel düşünceyi sindirme amacı taşıdığını ifade ederek, “Olayın gelişimine baktığınızda, açık bir tehdit, cana kast söz konusu, eyleme geçilmemiş olsa da nihayetinde cana kastın hazırlık eylemlerini yapıldığı apaçık ortada. Türk Ceza Kanunu’na göre suç olan bir sürü unsur var. Bunlar ortada dururken bu kişi hakkında gerekli işlemin yapılmamış olması, bu kişinin sırtının sıvazlanmasıdır” diye konuştu.

“YANIZ BAŞIMA ZANLININ SERBEST OLMAMASI GEREKTİĞİNİ DİLE GETİRİYORUM”

Prof. Dr. Şenol da kendisine destek olan meslektaşlarına teşekkür ederek, şunları söyledi: 

“Bugün burada olma nedenim, biraz talihsiz bir durum. Tam 45 dakika farkla tamamlanamamış bir cinayetin faili, zanlısı şu anda serbest dolaşımda. Ben ise ölümle yüzleşip, ama bugün sizinle olmanın keyfini çıkarıyorum. Keyfini çıkarıyorum, çünkü o gün o talihsiz olay gerçekleşseydi; büyük bir kaos, büyük bir üzüntü, büyük bir sessizlik olacaktı.

Ben hekimim. Tam ölümü gördüğünüz noktada; Azrail’inizi bir fanatik hayran olarak kabul eder, o fanatik hayranınıza bir göz kırpar ve yola devam edersiniz. Eğer orada durursanız, uzamış bir ölüme teslim olursunuz. Tam hareket etme noktası o noktadır.

Şu günlerde salgınla, olup bitenle ilgilenemiyorum. Çünkü karakollarda geçiyor vaktim. Çünkü bu yoğun ilgi ve desteğe minnet duymakla birlikte şu günlerde yalnız başıma, bu zanlının serbest dolaşımda olmamasını dile getirmeye çalışıyorum. Bu failin, zanlının bir katile dönüşmemesi de ne bir katilin ne bir kahramanın olmadığı hikayeler yaratmak da toplumsal sorumluluğumuz.

Hiçbiriniz susmayın; salgına sahip çıkın, aşı politikalarına sahip çıkın, bilime sahip çıkın… Genç meslektaşlarım; asla korkacak hiçbir şey yok, hayatta korkacak hiçbir şey yok. Uzamış bir ölüme teslim olmaktan daha kötüsü yok. Bunu en iyi siz bilirsiniz.

Lütfen ben bu işlerle meşgul olurken, siz salgına ve aşılamaya ilginizi yöneltin ve susmadan yola devam edin. Her zaman olduğu gibi bilim kazanacak. Her zaman olduğu gibi karanlık, kimlerin aydınlık olduğunu gösterecek. Elbet bitecek, elbet geçecek.”

Kaynak: https://ankahaber.net/haber/detay/tbb_tehdit_edilen_esin_davutoglu_senola_destek_verdi%E2%80%A6_senol_susmadan_yola_devam_edin_her_zaman_oldugu_gibi_karanlik_kimlerin_aydinlik_oldugunu_gosterecek_98090#.Yu0HPJyGCXk.twitter

***

EK 25 (6.8.2022): FERHAT ARSLAN “Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan çaresizlik İler tutar yanı yok. Bakıp bakıp üzülüyorum.”

Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1555809984566501377?s=20&t=EP3rpB_xRVqxcqwj4JgnuA

***

EK 26 (6.8.2022): ERKAN TRÜKTEN OKUMA ODASI “Esin Şenol:Burnunuzu sildiğiniz mendil gibi ağzınızın üstünde tuhaf bir şey taşıyorsunuz, diyor. Sonra nereden emir geldi de koruyucu oldu?”

Kaynak: https://twitter.com/TruktenOkumalar/status/1556030041653485569?s=20&t=LQhT9j-KDWOnnCUzLod47w

***

EK 27 (6.8.2022): ESİN ŞENOL “Mesela şu maske konusunda daha açık yorumlar yapılmalı. Maskenin işe yaramadığını söylüyoruz. Olağan maskelerin hasta bakımı veren kişiler dışında işe yaramadığı ve doğru kullanılmazsa, doğru kullanılması ne demek, maskeyi takarken ve çıkarırken bir sürü dikkat etmeniz gereken şey var. Aksi takdirde bir enfekte materyal çöplüğüne dönüşüyor ortalık.”

Kaynak: https://twitter.com/AZUR2334/status/1556033396077477890?s=20&t=LQhT9j-KDWOnnCUzLod47w

***

EK 28 (6.8.2022): AHMET KÜÇÜK “esin ölürse büyük bir kaos olurmuş, öyle söylüyor. Ölüm hepimiz için var, kendisini temin ederim kaos olmaz. Ayrıca ölüm kelimesini çok diline doladı, bu kadar telaffuz etmek onu çağırmak gibidir. Herkes ölecek bir gün, kendini bu kadar önemsemek sağlıklı bir ruh hali değil.”

Kaynak: https://twitter.com/ahmt_kucuk/status/1555674685370781697?s=20&t=LQhT9j-KDWOnnCUzLod47w

***

EK 29 (10.8.2022): ESİN ŞENOL “Esin Şenol, Ben virüsle aynı hamurdan gelmişim, bir varoluş ısrarım var “

Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1557318291512823812?s=20&t=E08Vm8-7D-zbvM6FoHggvg

***

EK 30 (10.8.2022): HALUK VAHABOĞLU “existansiyalizm anlar mı? nerede canım benim çirkefliği bir varoluş yöntemi zannediyor Çekil köşene istirahat et anlamadığın konular seni bitiriyor Boş bir zamanda olayın biyolojik temellerini anlatırım”

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1557463597122555907?s=20&t=E08Vm8-7D-zbvM6FoHggvg

***

EK 31 (24.9.2022): Size çok kısa bir fıkra anlatmak istiyorum. Esin Şenol “Geçen yıl Haziran başından beri ; Okullar en son kapanan ve ilk açılan yerler olmalı” dediğini iddia ediyor. 9 Aralık 2020’de yazdığı tivite bakın ve 19 Mayıs 2021’de  yazdığı tivite bakın. Fıkra bu kadar.

ResimResim

Kaynak: https://twitter.com/bayanmukavva/status/1573369825694466052?s=20&t=uALMozHeLW234dZuRyK4tQ

***

EK 32 (24.9.2022): Kahve dedikoduları büyüktür, Esin’in temel immünoloji bilgisi. Bu salgında Tıp camiasına Esin Hanım ve orkestrası kadar kimse zarar veremedi. Bilim ve aydınlanma ve Esin

Resim

Kaynak: https://twitter.com/bayanmukavva/status/1573370159548534784?s=20&t=uALMozHeLW234dZuRyK4tQ

***

EK 33 (12.10.2022):

Resim

***

EK 34 (15.12.2022):

Resim

Kaynak: https://twitter.com/ressam1/status/1603482996090322946?s=20&t=db71QkB8yalpNwhmCPS5bg

HALUK VAHABOĞLU “Hayır insan korkuyor bunlar öyle fırıldak ki üç gün sonra biz vaksinci haydut oluruz onlar sorgulayan”

Resim

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1603450690889826322?s=20&t=db71QkB8yalpNwhmCPS5bg

***

EK 35 (17.4.2023): MELİH ALTINOK “ESİN DAVUTOĞLU’NA GÖRE MESELE YOKMUŞ

Pandeminin korku figürlerinden, aşı mümessili Esin Davutoğlu Şenol, “Aşılar güvenli dedikodusundan öte bir mesele yok” diyerek savunmaya geçmiş.

Durup dururken değil tabii…
Belli ki Almanya’da mRNA aşılarının yan etkilerinden dolayı 301 kişiye ömür boyu tazminat ödediğini duymuş o diğer korona meşhurları gibi paniklemiş, pozisyon alıyor. Unuttururum sanıyor.
Hepiniz oradaydınız.

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2023/04/17/ozal-sonrasi-turkiyeyi-vadediyorlar

***

EK 36 (9.12.2023): F. SİBEL GÜRCİHAN “1-Esin Davutoğlu Şenol’un nihayet behemehal yüzünü görebildik. Medyatikliği sindirememiş sonradan ünlüler, mahkeme salonlarına gelmezler biliyorsunuz. Kendilerini mahkemeden üstün görürler, hakimlere yüzlerini bir kez bile gösterip medyanın kendilerine sağladığı güvenli++

2-sularda salladıkları iri lafları gözümüzün içine baka baka tekrar etmezler. Hep avukatları gelir++

3-Neyse, hanımefendi nihayet benim İstanbul Anadolu Adliyesi’nde kendisi aleyhine açtığım davanın duruşmasında zuhur etti ve de “Benim gibi birisi, buralara boşuna mı geldi” şeklinde mahkemede adeta kriz geçirerek hakim ve savcıyı hayretler içinde bıraktı. ++

4-Muhakeme usulü, duruşma adabı diye bir şeyden haberi olmadığı ve de umursamadığı için hakim ve savcıdan defalarca azar işitti. Hatta savcı, tavırlarını tekrarlamaya devam ederse mevzuatı işleteceğini beyan etmek zorunda kaldı. Hanımefendi özetle şunu demekteydi.++

5-“Benim gibi yüce bir bilim kadını hakkında böyle böyle basit insanların şikayeti ile nasıl dava açılır. Beni nasıl sanık bölümüne alırsınız? Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?” Önce gayet üstten tavırlarla “Şimdi size kendimi anlatacağım. Ben Prof. Dr. Esin D. Şenol++

6-Pandemide gece gündüz çalışmış, uyku yüzü görmemiş bir bilim insanıyım” diye söze başlamak istedi. (Oysa klinikte çok ender göründü, tek görevi tv kanallarında tek taraflı bilgilendirme yapmaktı). Hakim, “Kendinizi anlatmanıza gerek yok. Biz burada sadece hakaret fiilinin++

7-var olup olmadığına bakıyoruz” dedi. Medyatik doktor çok sinirlendi. Zaten elleri ve vücudu sürekli titremekte, gözler devamlı kırpıştırılmaktaydı. “Ne demek gerek yok! (Beni göstererek) “Ben bu insanla neden muhatap olmak zorunda kaldığımı anlatacağım” dedi++

8-Bunun üzerine savcı, “Hanımefendi, dosyada tarafların bütün beyanları mevcut, mütalaaya ilişkin söyleyeceğiniz bir şey varsa dinleyelim” deyince, bu kez de “Dosyaları okumuyorsunuz ki, okusanız biz de tekrar anlatmaya gerek görmeyiz”diyerek savcıya hücum etti++

9- Savcı, “Nereden biliyorsunuz okumadığımızı? Bu nasıl itham?” diyerek sesini yükseltmek zorunda kaldı? (Aslında Hanımefendi haklı, ah dosyaları bir okusalar, kendisinin yargıdan muaf olduğunu derhal anlayıp şikayette bulunan için tutuklama talep ederlerdi:)++

10. Bu arada, doktorun avukatı çok zor durumlarda kaldı ki ona da acımadık değil.Salondaki histeri havası o kadar yükseldi ki işin kötüye gitmekte olduğunu sezen kadın avukatın “Hocam lütfen sakin olalım, ben izah edeceğim hocam” şeklindeki yalvarmalarını sanık duymuyordu bile.++

11-Hanımefendi, “Bu salonda benim dediğim olacak!” fikrine kilitlenmiş, adeta ayaklarını yere vurmaya başlamıştı. Benim “korkunç bir insan”, “bir manipülasyon ustası” olduğumu, kendisini ısrarla taciz ettiğimi tiz bir sesle bağırmaya başladı. Bunun üzerine hakim++

12- “Varsa böyle şikayetleriniz yeni davalar açabilirsiniz, biz burada sadece önümüzdeki dosyaya bakıyoruz. Avukatınız bunları size anlatsın” deyince sanık hakime “Oldu. Sizden tavsiye de alayım!” demesin mi? Bu kez hakim de sinirlendi, “Hanımefendi, ben size++

13- tavsiyede bulunacak bir danışman değilim, hatırlatırım ben hakimim” dedi. Sanık artık hiç bir şeyi duymuyordu. “Kadın kimliğime, cinselliğime saldırılıyor, yargı da buna göz yumuyor!” diye bağırmaya başladı. Bu “cinselliğime saldırılıyor” boyununun üzerinde ++

14-biraz durmak gerekiyor. Dikkat edilirse bu doktor, kendisine yönelik en ufak bir eleştiride “cinselliğime saldırılıyor” diye yaygara koparıyor. Ben gerçekten çok merak ediyorum, 60 yaşındaki kariyer sahibi bir insanın cinselliğine neden durmadan saldırılır?++

15- üstelik ben de bir kadın olduğun halde sürekli benim de bunu yaptığımı iddia ediyor… Gerçekten üzerinde durulması gereken bir psikoloji. Bir dahaki davalarda uzman psikiyatrist görüşü isteyeceğim. İnsanların fiziksel özelliklerinin tabii ki önemi yok ama kendisi++
16- 80 yaşındaki Canan Karatay’ın fiziksel özelliği ile dalga geçtiği için, ben de mahkeme salonunda ilk kez fiziken karşılaştığım bu insana ilişkin izlenimimi yazmak zorundayım. Kendisi son derece esmer ve kısa boylu birisi. Sarıya boyadığı saçları esmer teniyle++
17-hayli tezat oluşturuyor. Fanatiklerinin “hocamız sörf yapıyor, sen ise Moda burnundan denize atlıyorsun” noktasına taşıdığı marazlı hayranlığı da düşündüğümüzde, o fizikte bir gün bile sörf yapmış biri izlenimi edinemedik. Hayır, 60 yaşında ve belli bir albesini olmayan++
 
18-birinin herkes neden cinselliğine saldırıp durur?? Kendisi vatandaşları, meslektaşlarını her açıdan aşağılayıp durduğu için biz de bu izlenimimizi paylaşmak zorunda kaldık, kusura bakmayın. Velhasıl, biz de savcının mütalaası üzerine söyleyeceklerimizi hukuk ve âdab++
 
19-çerçevesinde kalarak söyledik. Bunları burada tekrar etmeme gerek yok ama sanırım hanımefendinin kendisini daha çok kaybetmesine de sebep olduk. Davanın neticesi ise şudur: Benim açtığım davanın hakimi, Şenol’un Ankara’da bana açtığı davada “karşılıklı hakaret” olduğu için++
 
20- dosyaların birleştirilmesini talep etmiş ancak Ankara’daki mahkeme bu birleştirme kararını onaylamamıştı. Yani birleştirme olsaydı, bugün iki taraf için de ceza verilmemiş olacaktı. Hakim bu görüşüne sadık kalarak “Karşılıklı hakaret olduğu için cezaya gerek yoktur”++
 
21- hükmünü verdi. Peki hakaretin “karşılıklı” olduğu kararda kabul edildiğine göre, Ankara’daki mahkeme bana niye ceza verdi? Eşitlik ilkesine tamamen aykırı bir karar ama sonuçta, benim istinafa götüreceğim en kolay dosya olacak bu. Yargı süreci devam ediyor. ++
 
22- Herkesin kılıcına keskinlik dilerim. Mahkeme salonunda gördüğümüz profil çok sorunlu bir profildi, hâlâ hayretler içerisindeyim.

Kaynak: https://x.com/FSYuksek/status/1733307047016316974?s=20

***

EK 37 (4.4.2024): Maske hakkında 

Kaynak: https://x.com/DrOzanUnlu/status/1775611796419682489?s=20

Kaynak: https://x.com/lknur39609929/status/1775263640683462788?s=20

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Alişan Yıldıran dedi ki:

    İbretlik!

Siz de yorumunuzu paylaşın: