Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ ın “ilaçlar kutuyla değil tane tane satılsın” tavsiyesini ben de seneler önce “İlaç israfının sebebpleri nelerdir, önlenmesi için neler yapılabilir” başlıklı makalemde dile getirmiştim. İlaç israfı nasıl önlenir? İlaç israfı tüm dünya ülkelerini ilgilendiren ‘küresel ekonomik’ bir problemdir. Çözümü de ülke bazında alınacak tıbbi veya polisiye tedbirlerle mümkün değil ama gene […]

Doktorunuzun muayenehanesinden yeni bir ilaçla çıkarken doktorunuzun sizin için en iyi tedaviyi dikkatlice seçtiğini sanabilirsiniz. Gel gelelim doktorunuz Amerika’ lı doktorların yarısının olduğu gibi propagandistler tarafından ziyaret ediliyor ve bedava yemek davetlerini kabul ediyorsa ilaç seçiminin önyargılı olma ihtimali çok fazladır.

Eczacı Ayşem Jale Kıhtır, ilaç teknolojisi konulu bir fuarda bugüne kadar topladıkları 362 bin kilogramlık atık ilaç verilerini açıklayarak, atık ilaçların yüzde 29’unun son kullanma tarihinin geçmediğini, yüzde 45’inin ise hiç açılmadığını söyledi.

İlaç şirketlerinden şeytani bir pazarlama numarası daha. Endüstri, piyasaya küçük dozlardaki kanser ilaçları yerine daha yüksek dozlardaki ilaçları sürülerek haksız kazanç sağlıyor. USA’ da bu şekilde çöpe giden ilaçlar için senede harcanan para 3 milyar dolar. Pahalı ilaçlardan kazandıkları milyarlarca dolarla kasaları dolup taşan endüstrinin gözünün doymadığı anlaşılıyor.

Vatandaş, mesleğinde en üst mertebeye ulaşmış “burnundan kıl aldırmayan” doktorları bile sorguluyor artık ve çok da iyi ediyor. Aşağıda okuyacağınız hikâyeden bile astım veya KOAH olmadığı aşikâr olan hastaya üstelik de bir “profesör” ancak başka tedavilere cevap vermeyen hastalara verilebilecek ilacı (Seretide) sıradan bir solunum yolu enfeksiyonu için “şak” diye yazıyor.