ÇOCUKLARDA ASTIM TEŞHİSLERİNİN YARISI YANLIŞ
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Hollanda’ lı uzmanlar tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada çocuklardaki astım teşhislerinin yarısının yanlış olduğu tespit edildi (1).
British Journal of General Practice isimli dergide yayınlanan araştırma astım teşhis edilen veya astımı varmış gibi tedavi edilen 652 çocuğa ait veriler üzerinde geriye dönük olarak gerçekleştirildi.
Araştırmacılar, 6 yaşından büyük çocuklarda astım teşhisi için spirometre testinin (solunum fonksiyon testi) mutlaka gerekli olduğunu, sadece belirti ve fizik muayeneye dayalı teşhisin doğru olmayacağı görüşünden hareket ediyorlar.
Araştırmanın sonuçları özetle şöyle:
BİR: 105 çocuğun teşhisleri (%16.1) spirometre ile doğru olarak konmuştur.
İKİ: 151 çocukta (%23.2) muhtemelen astım vardır ama bunun doğrulanması için spirometre yapılması gerekir.
ÜÇ: 349 çocuk (%53.5) aşırı teşhis olarak değerlendirilmiştir. 344’ ünde astım teşhisi mümkün görünmemektedir ve 5’ ine de spirometre yapıldıktan sonra astım olmadığına karar verilmiştir.
DÖRT: 47 çocuk (%7.2) muhtemelen astımlı değildir ve bunlara astım kodu verilmediğinden bu çalışmada aşırı teşhis olarak kabul edilmemiştir. Bunlara bir astım spreyi yazılmış olduğu için çalışmaya dâhil edilmişlerdir.
Buna göre, Hollanda’ da astım teşhisi konan ve astım ilaçları kullanan 6-17 yaş arasındaki çocukların yarısının aslında astımlarının olmadığı ortaya çıkmış oluyor.
Araştırmacılar sonuçları nasıl değerlendiriyorlar?
Araştırmacılar, çocukların yarısından fazlasında aşırı teşhis olduğunu, bunun da gereksiz tedavilere, hastalık yüküne yol açtığını ve hayat kalitelerini etkilediğini düşünüyorlar.
Milletlerarası kılavuzlarda tavsiye ediliyor olmasına rağmen astım teşhisinin çok az çocukta spirometre ile konduğunu vurguluyorlar.
Astım teşhislerinin çoğu yanlıştır
Ben de senelerdir astım teşhislerinin çoğunun yanlış olduğunu, teşhis doğru olsa bile gereksiz ilaçlar kullanıldığını savunuyorum.
Bu araştırmada astım teşhisi için “temel ölçü” kabul edilen solunum fonksiyon testlerinin klinik pratikte hiçbir yeri olmadığına ve hatta bunların aşırı teşhise yol açabileceğine inanıyorum.
Astım teşhisi için solunum fonksiyon testlerine ancak çok özel durumlarda ihtiyaç duyulabilir, hastaların neredeyse tamamına yakınında adam gibi hasta sorgulama ve muayene ile astım teşhisi doğru olarak konabilir.
Akciğer röntgeni, alerji testleri ve diğer tetkikler de astım teşhisi için kesinlikle gerekli değildir, bunlar daha ziyade başka hastalıkları dışlamak için gerekebilir.
Astım artmıyor azalıyor
40 seneye yakın bir süredir göğüs hastalıklarıyla ilgilenen bir hekim olarak hem çocuklarda hem erişkinlerde “tipik astım vakalarının” giderek azaldığını, bunun yerini öksürüğün hâkim olduğu bir tablonun almakta olduğunu gözlemliyorum.
Benim “İstanbul Bronşiti” adını verdiğim bu klinik tabloya bilim dünyası “öksürük varyant astım” adını veriyor ve sanki astımmış gibi de ilaçları dayıyor.
Oysa temelinde “bronş aşırı duyarlılığı” (hiperreaktivite) yatan bu tabloda nefes açıcı ilaçların hiçbir yeri yok ve astım gibi kalıcı da değil.
Erişkinlerde de ama özellikle de çocuklarda bu hastalık tablosunun tekrarlama özelliği olmakla beraber bir süre sonra belirtilerin şiddeti azalıyor, ataklar seyrekleşiyor ve çoğunda da tamamen kaybolup gidiyor.
Bu çocuklara astım diye astımda kullanılan tüm ilaçlar çoğu zaman hem de ömür boyu kullanılması gerektiği uyarısıyla veriliyor.
Oysa bu çocukların büyük kısmının sadece atak dönemlerinde “inhale steroit + antihistaminiklerle tedavisi yeterli oluyor, tedaviye cevap vermeyenlere bazen bir makrolit eklenmesi de icap edebiliyor.
Atakları çok sık tekrarlayanlarda ise inhale steroit + antihistaminik tedavinin birkaç ay –hemen daima kış mevsimi boyunca- verilmesine ihtiyaç duyulabiliyor, hepsi bu.
Astım tedavisi de yanlış yapılıyor
Astım teşhisi doğru bile olsa maalesef doğru tedavi edilmiyor.
Astımlı her hastanın mutlaka ilaç kullanması şart değildir, çoğunda atakların çevre kontrolü ve doğru hayat tarzı ile kontrol altına alınması mümkündür.
Bu mümkün olmadığında ise birkaç ay süreli “inhale steroit tedavisi” yeterli olmaktadır.
Kortizon + uzun etkili nefes açıcı ilaçlar (en yaygın kullanılanları Seretide, Symbicort, Foradil-combi, Foster) bizde de dünyada da maalesef çocuklardaki astım tedavisinin de standart ilaçları olmuştur.
Oysa bunlar sadece ve sadece erişkinlerde görülen “ağır” KOAH ve astımın ilaçlarıdır.
Bu ilaçların prospektüslerinde bile bunların sadece sprey şeklinde kortizonla kontrol altına alınamayan hastalarda ve üstelik de sürekli değil belirli bir süre denenmesi tavsiyesi vardır ama bunlar hastalığın ağırlığına bakılmaksızın her astımlıya verilir olmuştur.
Son birkaç senedir bu da yetmemiş ve önleyici astım tedavisine “antilökotrien ilaçlar” da ilave edildi.
Gelelim neticeye
Son senelerde astım da dâhil birçok hastalık için yapılan iki temel yanlış var:
BİR: Hastalık teşhisleri arttı. Gelip geçici belirtiler ömür boyu tedavi edilmesi gereken hastalıklara dönüştürüldü.
İKİ: Hastalık yok hastalık vardır temel tıp prensibi unutturuldu, teşhis doğru olsa bile en ağır hastalara verilebilecek ilaçlar her hastaya standart olarak verilir oldu.
ÜÇ: Gereksiz teşhis ve tedavi ilaç endüstrisinin pazarlama zaferi, bilim dünyasının iflasıdır.
Kaynak:
http://bjgp.org/content/66/644/e152
Araştırmanın medyada haberleri:
http://www.mirror.co.uk/lifestyle/health/millions-children-wrongly-diagnosed-asthma-7445197
Mevzu ile ilgili makalelerim:
http://ahmetrasimkucukusta.com/2013/08/08/derdime-bir-care/derin-nefes-alma-ihtiyacim-var/
http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/12/29/yazilar/tip-yazilari/astim/cocukluk-cagi-astimi-azaliyor/
http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/12/18/yazilar/tip-yazilari/astim/istanbul-bronsiti-3/
***
EK (11.11.2024): Aşırı teşhis almış başını gidiyor Avustralya’ da, kronik öksürüğü olan ve yarısına astım teşhisi konmuş olan 108 çocuğun bronkoskopi de dahil olmak üzere yoğun şekilde incelendiği araştırmada astım olduğu düşünülenlerin sayısı testlerin sonunda yüzde 5’e düştü. Pratikte kronik öksürüğü olan bu çocukların çoğuna astım veya astım başlangıcı teşhisi konup ömür boyu ilaç dayatması yapılıyor. journal.chestnet.org/article/S0012-
Martin Luther likened human reason to a drunken man on horseback, alternately falling off to the left and then to the right.1 The same is true of diagnosing asthma; undoubtedly in the past it was underdiagnosed, but have we gone too far in the opposite direction? The evidence is that we have; for example, in an Australian paper, in which more than 100 children with chronic cough were investigated intensively, including with bronchoscopy (which we do not recommend as a routine diagnostic test!), half were given a diagnosis of asthma prior to investigation; the number actually thought to have asthma had dwindled to 5% at the end of testing.2 Although cough-variant asthma exists, it is overdiagnosed; isolated cough in the community is rarely, if even, due to asthma,3 and even in a tertiary centre, atopic children with cough only infrequently have eosinophilic inflammation.4 Key to diagnosing asthma correctly is being confident in making that most difficult diagnosis of all, normal child; and this requires detailed knowledge of the range of symptoms with upper respiratory infections in the normal child.5
Overdiagnosis of asthma clearly matters. The fiscal cost of asthma medications is not trivial. Inhaled corticosteroids (ICS), when properly used, drastically improve quality of life and reduce the risk of asthma attacks and mortality. However they have side effects, including adrenal failure and growth suppression, with increasingly worrying evidence (mainly in adults) that they cause mucosal immunosuppression and an increased risk of respiratory infections.6 There is also evidence that systemic absorption of ICS depends not just on the prescribed dose, but is greater if the dose is inappropriately high for the degree of airway inflammation.7 The National Review of Asthma Deaths8 highlights another reason why we need to get the diagnosis right. It is an intensely depressing document which shows that no lessons have been learnt over the last 15 years, and children still die because of failures in basic management. We propose that one contributing factor is that the diagnosis of asthma has been trivialised and inhalers dispensed for no good reason, and have become almost a fashion accessory. The result is the fact that asthma is a killing disease, if not correctly managed, is overlooked.
Makale: Is asthma overdiagnosed?
Kaynak: https://adc.bmj.com/content/101/8/688.full
***
İyi de biz vatandaşlar teşhis doğru mu yanlış mı ilaçlar uygun mu değil mi nasıl anlayabiliriz ki? Keşke bunu da yazsaymışsınız gelelim neticeye diyerek.
Doğduğu günden başlayarak yapılan aşılar immün sistemin bozuk ve ayarsız çalışmasına yol açmakda ve bronşiollerin (hava yolu) kronik enflamasyonu ile (bir çeşit nezle) akciğerlere hava giriş çıkışının güçleşmesine sebep olmakdadır.
Bunu da maalesef çocuk doktorları astım zannetmekdedir, bu çocukların kısm-ı azâmîsi 8-9 yaşından sonra düzelmekdedir.
Üstelik bu yaşa gelene kadar defalarca gereksiz yere deri testi yapılmakda ve çoğu zaman allerji bulunmadığı halde, bu çocuklara nâhak yere allerjik denilmekdedir. Bu kepazeliğin adı da “modern bilim” oluyormuş! Böyle buyurmuş Rockefeller!