100 YILI AŞMANIN SIRRI DA BAĞIRSAK BAKTERİLERİNDE

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Japonya’ da yapılan araştırmada, 100 seneden fazla yaşayanların bağırsaklarında belirli safra asitlerini üreten bakterilerin daha fazla bulunduğu tespit edildi.

Yaşları 100’ ün üzerinde olanlarla, 85 ve 30 yaş civarında olan üç grup insanın dışkılarındaki mikrobiyomun incelenmesinde bir asrı devirenlerin dışkılarının “lithocholic acid (LCA): iso-, 3-oxo-, allo-, 3-oxoallo- and isoallolithocholic acid” üreten Odoribacteraceae türlerinden zengin oldukları görüldü.

IsoalloLCA’ nın Clostridioides difficile ve Enterococcus faecium dahil olmak üzere Gram pozitif (ancak Gram negatif değil) çoklu ilaca dirençli patojenlere karşı güçlü antimikrobiyal etki gösterdikleri de belirlendi.

Araştırmacılar, bazı insanların 100 seneden fazla yaşamalarını enfeksiyonlara direnç sağlayan, kronik enflamasyonu baskılayan bu bakterilerin varlığına bağlıyorlar.

Gelelim neticeye

100 seneden uzun yaşamayı tek bir bakteri türüne bağlamak bence pek akıl işi değil.

Bu araştırmaya dayanarak yaşlıların bağırsaklarına belli bir tür bakteri grubunu eklemenin işe yarayacağına inanmıyorum.

Bir asrı devirmek bana göre birçok genetik özelliğin ortak bir neticesidir yani fıtrattandır.

Adam gibi yaşamanın kaidelerine riayet edin kâfi; bundan ötesi Allah’ ın takdiridir.

Allah’ dan uzun yaşamayı değil, sıhhat ve afiyetle, aklı başında, kimseye muhtaç olmadan ve üretmeye devam ederek mutlu ve huzurlu yaşamayı niyaz edin

Makale: Novel bile acid biosynthetic pathways are enriched in the microbiome of centenarians

Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41586-021-03832-5

Most Elderly Persons Are Subject To Abuse In Old Age, Reveals Study

***

EK 1 (21.11.2023): İçme suyunda yüksek iyot bulunan bir bölgede yaşayanlarda ölüm oranı %40 daha düşük!

Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32378500/

Makale: Long-term iodine nutrition is associated with longevity in older adults: a 20 years’ follow-up of the Randers-Skagen study

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: