BİTTER ÇİKOLATA ÖKSÜRÜĞE İYİ GELİYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Çikolatayı tadıp da sevmeyen, çikolata yiyip de yüzünde gülümseme ifadesi belirmeyen bir kimse olabileceğini düşünemiyorum. Bu sadece çikolatanın ağızda bıraktığı tattan değil içinde bulunan bazı maddelerden de kaynaklanır.

Çikolata yiyenlerde beyinde mutluluk hormonu olarak bilinen “serotonin” artar; serotoninin depresyonu önleyici etkileri vardır.

Çikolata vücutta endorfin salgılanmasına yol açarak ağrı hissini de giderir.

Çikolatada bulunan “polifenol” ve “flavonoid’“ler bağışıklığı kuvvetlendiren antioksidan etkileri olan maddelerdir.

Bunlar kanser, kap-damar ve iltihabi hastalıklara karşı koruma sağlar, yaşlanmayı geciktirirler.

Çikolatada bulunan “teobrominin” etkili bir öksürük kesici olduğu gösterilmiştir.

Çikolatanın tansiyonu düşürücü, LDL-kolesterolü azaltıcı etkileri olduğu gibi kansızlığa da iyi gelebilir.

Beyin aktivitesini ve bilişsel fonksiyonları artırabileceği gösterilmiştir. İshale karşı da faydalıdır.

Pieces of a chocolate bar and cocoa powder.

Kalorisinin yüksek olduğunu unutmayın

Kararında yendiğinde çok yararlı olan çikolatada fazla miktarda şeker hatta birçoğunda mısır şurubu bulunduğu, bunun da obezite ve bununla ilgili hastalıklara zemin hazırlayabileceği unutulmamalıdır.

Bu bakımdan “bitter çikolata” daha uygundur.

Fazla yenen çikolata sebze, meyve gibi faydalı besinlerin daha az tüketilmelerine de sebep olur.

Çikolatadaki teobromin ve kafeinin uyarıcı etkileri vardır. Duyarlı kişilerde beyin damarlarını genişleterek migren ataklarına yol açabilir. Osteoporozu artırabileceği de ileri sürülmüştür.

Çikolata aşırıya kaçılmadığı takdirde çocuklar için faydalı bir besindir ve astımlı çocukların çikolata yemelerinde de hiçbir sakınca yoktur.

Reflü yapmaz

Efendim, çikolata alerjiye sebep olmasa bile reflüye yol açarmış ve reflü de astımı azdırırmış. Bu reflü-astım ilişkisi hep söylenir durur ve nazari olarak haklı birtakım gerekçeler de sıralanabilir ama gelin görün ki teori her zaman pratiğe uymuyor.

Ben bu seviyeli ilişkiye ilk günden beri karşı çıkarken, reflünün ne öksürük nöbetlerinin ne astım krizlerinin sebebi olamayacağını iddia ederken tıp dünyası reflüye adeta bir can simidi gibi sarıldı. Her öksürene, sesi kısılana, boğazı ağrıyana, her astımlıya reflü hastası muamelesi yapıldı.

Zaman beni haklı çıkardı: Etkili reflü ilaçlarının astım tedavisi üzerine de öksürük üzerine de hiçbir etkisi olmadığını ortaya koyan araştırmalar yayınlanmaya başladı.

İlaç endüstrisinin propagandalarıyla “Sessiz reflü olabilir, bu da astımı ağırlaştırabilir” diye aylarca tedavi edilen hastalar hem bunlardan hiç fayda görmezler hem de ilaç yan etkileri ile karşılaşırlar.

Görüşümde ısrarlıyım: Reflü astım ataklarına yol açmaz, reflü astımı ağırlaştırmaz.

Astımlılara pek çok astım ilacı yanında bir de reflü ilaçlarının verilmesi gereksizdir ama reflü belirtilerinden rahatsız olan ve reflüye bağlı olarak yemek borusu alt ucunda iltihap yani “özofajit” gelişmiş olanların astımlı olsunlar veya olmasınlar reflü tedavisi görmesi de şarttır.

Bazı yiyeceklerin reflüyü artırabileceği doğrudur ama küçük bir parça çikolatanın reflüye yol açması ve bunun da astımı etkilemesi tamamen hikâyeden teyyaredir!

Bunun için astımlı çocukların makul miktarda çikolata yemelerine karşı çıkmadığım gibi tam tersine bunu tavsiye de ederim, zira özellikle siyah çikolatanın hem astım hem genel olarak sağlık üzerine pek çok müspet etkileri vardır.

Gelelim neticeye

Bitter çikolata bu mevsimde sık görülen solunum yolları enfeksiyonlarına bağlı öksürüğe karşı  faydalı olabilecek bir yiyecektir.

Öksüren çocuklarınıza benim adıma bir parça çikolata verin lütfen.

***

EK 4 (8.12.2024): Haftada beş porsiyon bitter çikolata tüketmek tip 2 diyabet riskini azaltıyor ama sütlü çikolatanın böyle bir etkisi olmadığı gibi aksine uzun vadede kilo alınmasına da yol açıyor.  Araştırmacılar, bulguları doğrulamak ve bitter çikolatanın koruyucu etkisinin sebeplerini belirlemek için klinik deneylere ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Kaynak: https://www.bmj.com/content/387/bmj-2023-078386

Makale: Chocolate intake and risk of type 2 diabetes: prospective cohort studies

-***

Yazı için 3 yorum yapılmış:

  1. İbrahim Çırğaoğlu dedi ki:

    Besinlerde bulunan ve sinir sistemini etkileyen kimyasal maddelere ise psikoaktif maddeler denir. Bunların bilinen en iyi örneği, kahve, çay, kola, çikolata, kakao gibi yiyecek ve içeceklerde bulunan kafein ve teobromin‘ dir.

    Hani, bazı insanlar ‘İki fincandan fazla kahve içsem uyuyamam’ veya ‘Demli çay içersem çarpıntım tutar’ diye şikâyetçi olurlar ya, işte bu olayların sebebi sinir sistemini uyaran bu kimyasal maddelerdir.

    Bu tür şikâyetleri olan kişilere bir kutu kolada 55 mg, bir fincan kahvede 150 mg kafein ve 100 gram çikolatada 200 mg teobromin bulunduğunu hatırlatalım ki, aşırıya kaçmasınlar.
    10 Mart 2014 “Çikolata neden bağ ağrısı yapar?” başlıklı makalenizden alıntı.Not:Hocam bazen şaşırtıyorsunuz.

  2. İbrahim Çırğaoğlu dedi ki:

    14 mart 2014 Çikolata neden başağrısı yapar başlıklı makalenizden alıntı….”Besinlerde bulunan ve sinir sistemini etkileyen kimyasal maddelere ise psikoaktif maddeler denir. Bunların bilinen en iyi örneği, kahve, çay, kola, çikolata, kakao gibi yiyecek ve içeceklerde bulunan kafein ve teobromin‘ dir.

    Hani, bazı insanlar ‘İki fincandan fazla kahve içsem uyuyamam’ veya ‘Demli çay içersem çarpıntım tutar’ diye şikâyetçi olurlar ya, işte bu olayların sebebi sinir sistemini uyaran bu kimyasal maddelerdir.

    Bu tür şikâyetleri olan kişilere bir kutu kolada 55 mg, bir fincan kahvede 150 mg kafein ve 100 gram çikolatada 200 mg teobromin bulunduğunu hatırlatalım ki, aşırıya kaçmasınlar.” Sevgili hocam,bazan bizi şaşırtıyorsunuz.

  3. Kamil Özsoy dedi ki:

    Hoca bir parça yiyin diyor Beyefendi, tabii ki dozu aşarsanız sadece çikolata değil oksijen de zararlıdır öldürücüdür.

Siz de yorumunuzu paylaşın: