YER ÇEKİMİNE DE DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNA DA KARŞI ÇIKILABİLİR
Selim Badur’ un Herkese Bilim ve Teknoloji isimli sitede yer alan “Aşılar tartışılmalıdır” yazısındaki önemli yanlışlar üzerine… başlıklı makalesini merakla okudum ve gerçekten çok ama çok faydalı buldum (1).
Tartışma meftunu biri olarak benim de bu mevzuda söyleyeceklerim var.
Sayın Badur’ un “….Herhangi bir konuda kuşkuyu elinin tersi ile itme…” düşüncesi elbette çağdaş bilimsel yaklaşım ile örtüşmeyen bir davranıştır. Kuşkuculuk olmadan, mutlak doğrular ile bilimsellikten bahsetmenin mümkün olmayacağı yadsınamaz bir gerçektir” sözlerinin altına ben de imzamı atıyorum.
Gel gelelim böylesine müthiş bilimsel bir ifadeden sonra “ancak” diye devam kısmına katılmam ne yazık ki mümkün değil.
Diyor ki: “Bugün, “Yer çekimi var mı? Dünya yuvarlak mı?” gibi soruları ortaya atmak, “bilimsel kuşkuculuk” şeklinde savunulası fikirler değildir, olmamalıdır.”
Benim için yerçekimi yoktur
Amsterdam Üniversitesi Teorik Fizik Bölümü öğretim üyelerinden Erik P. Verlinde Journal of High Energy Physics isimli dergide yayınlanan “On the Origin of Gravity and Laws of Newton” başlıklı makalesinde Newton’a karşı çıkıyor ve “Yerçekimi, ısı ve gazların davranışını tanımlayan termodinamiğin değerli kanunlarının bir sonucudur” diyor (2).
Üstelik de “Verlinde’s new theory of gravity passes first test” başlıklı haberde de olduğu gibi bu teoriyi test eden ve “geçer not” veren başka bilim adamları da var (3).
Benim gibi sıradan bir insanın bu teorik fizik makalesinden bir şey anlaması ve hele de bir yorum yapması elbette olacak bir şey değil; haddimi bilirim.
Ben Verlinde’ nin bu makalesi ile ilgili olarak New York Times’ taki haberde yer alan “For me gravity doesn’t exist” (Benim için yerçekimi yoktur) cümlesini tekrarlamakla iktifa ediyorum (4).
Olacak şey değil, adam resmen yerçekimine “karşı çıkıyor”!
Sayın Badur’ dan bu kendini bilmez teorik fizikçilerin akıllarını başlarına almalarını sağlayacak, “önemli yanlışlarını ortaya koyan”, ders niteliğinde bir makale bekliyorum.
Garip ama gerçek: Dünya yuvarlak değil
Sayın Badur “Dünya yuvarlak mı?” sorusunu da savunulacak fikir olarak görmüyor.
Oysa “dünya yuvarlıktır” sözünün ne kadar “yuvarlak” (kesin ve açık olmayan) bir ifade olduğu çok kısa bir araştırma ile ortaya çıkıyor.
Haddimi hududumu aşarak fizik tartışmalarına girmeden bu soru ile ilgili birkaç makale ve haberi hatırlatmak istiyorum.
Scientific American: Strange but True: Earth Is Not Round (5): Garip ama gerçek: Dünya yuvarlak değildir.
BBC Future: The Earth is not round (but it’s not flat either) (6): Dünya yuvarlak değildir, düz de değildir.
Space Daily: The Earth is not round (7). Dünya yuvarlak değildir.
NASA: Even though our planet is a sphere, it is not a perfect sphere (8). Gezegenimiz küre şeklinde olsa bile mükemmel bir küre değildir.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz ama gereği yok.
Amacım laf cambazlığı, kelime oyunları yapmak değil.
Bunları “…aşılar…” sözünün de yuvarlak (kesin ve açık olmayan) bir ifade olduğunu anlatmak için söylüyorum.
Ne demek AŞILAR?
Hangi aşı, kızamık mı, çiçek mi, verem mi, kuduz mu, tetanos mu, rota mı, HPV mi, HIV mı, difteri mi, çocuk felci mi, boğmaca mı, hangisi?
Onlarca aşı var ve yakın gelecekte bunların sayısı “yüzlerce” olacak.
Aşılar diyerek tüm aşıları aynı kaba koymak doğru mu, bunun akıl, mantık ve bilime uyuşan bir tarafı var mı?
Bilimde “yuvarlak” ifadelere yer yoktur
Bilimsel ifadeler kesin, açık ve net olmak zorundadır.
Etkinlik ve emniyetleri ispatlanmış, kimsenin itirazının olmadığı aşıları örnek göstererek tüm aşıları aynı kapta değerlendirmek bilimsel bir yaklaşım değildir.
Bunun, kurnaz seyyar satıcının tezgâhının ön kısmına gösterişli meyveleri dizmesi ama satış yaparken torbaya alttaki çürük ve yamuk meyvelerden de sokuşturmasından hiçbir farkı yoktur.
“Aşılar tartışılmaz” sözü yuvarlak bir ifadedir, üstelik de hem mantıksız hem bilim dışıdır; asıl bu söz bilim karşıtlığının göstergesidir.
Bilimsel dayanakları ve gerekçeleri ortaya konarak belirli bir aşı için “tartışılmamalıdır” denebilir, bunu halk sağlığını koruma adına kabul etmek de mümkündür fakat ne yazık ki böyle bir ifade bilimsel bir değer taşımaz.
Çünkü “tartışılmaz” sözünün bilimde yeri yoktur.
“Halk sağlığını koruma” gerekçesinin hele de bu kapitalist dünya düzeninde istismara ne kadar açık bir ifade olduğu da unutulmamalıdır.
Magazin dergileri tabii ki bilimsel araştırma yayınlamaz
Sayın Badur diyor ki: “Kırıkkanat’ın verdiği referanslar, bilimsel makaleler değil, “Le Point, Le Parisien” gibi magazinsel yönü ağır basan dergi ve gazetelerdir. . Belirtilen doğrultuda yaklaşımlara örneğin “Le Monde” gibi görece daha ciddi bir yayın organında rastlamak mümkün değildir.”
BİR: Bir gazeteciden bilimsel makale referansı beklenmez.
İKİ: Gazete ve dergiler de zaten bilimsel makalelerin yayınlanma mekânı değildir.
ÜÇ: Daha ciddi diye tarif ettiği Le Monde’ un da bilimsel makaleler yayınladığını zannetmiyorum.
DÖRT: Le Point dergisinin, Fransız halkının yüzde 41’inin aşı olgusuna tümden karşı olduğunu gösteren bir kamuoyu yoklamasını yayınlaması değil, varsa bu yoklama ile ilgili yanlış ve eksikler, önyargılı yorumlar tenkit edilebilir.
BEŞ: Bu referanslardan biri bir kamuoyu yoklamasının sonucunu duyurmak için veriliyor (Bunda bilim dışı hiçbir şey yok ve bilimsel bir kaynakta yayınlanması da beklenemez).
ALTI: Fransızcaya Fransız olduğum için Le Parisien’ de yayınlanan alüminyum raporu hakkında bir şey söyleyemeyeceğim. Bu rapor, kısaltılmadan, çarpıtılmadan olduğu gibi yayınlanmış ise bunda da bilim ve etik dışı bir husus olamaz ama hatalı ve eksik bilgiler ve taraflı yorumlar ihtiva ediyorsa, bu elbette kabul edilemez.
Badur, Le Parisen’ e de bir mektup yazarak bu hata ve eksiklikleri gazetenin yüzüne çarptı mı, merak ediyorum.
YEDİ: Bu olayla ilgili olarak Le Monde’ de bir haber veya yorumun yayınlanmamış olmasına da ihtimal vermiyorum ama Fransızca bilmediğim için araştırmam mümkün olmadı.
SEKİZ: “Aşılar tartışılmamalıdır” sözünün hangi bilimsel kaynakta yer aldığını, hangi bilimsel araştırmalara dayandığını da bulamadım (Bildirirse memnun olurum).
Devam edecek.
Kaynaklar:
2. https://link.springer.com/article/10.1007%2FJHEP04%282011%29029
3. https://phys.org/news/2016-12-verlinde-theory-gravity.html
4. https://www.nytimes.com/2010/07/13/science/13gravity.html
5. https://www.scientificamerican.com/article/earth-is-not-round/
6. http://www.bbc.com/future/story/20160603-the-earth-is-definitely-not-round-but-its-not-flat-either
7. http://www.spacedaily.com/reports/The_Earth_Is_Not_Round_999.html
Yine müthişşşş bir analiz…
Aşı sanayisi kimse aşılar hakkında konuşmasın ki yeni çıkan her aşıyı dünyaya kakalayalım amacında. Bu oyunu Metin Şentürk bile görmüyordur eminim.
Aşıların yaptırılması gerekliliği tartışılabilir, önerilebilir fakat zorlayıcı baskıcı bir tutum sergilenemez. Defalarca bilimsel yayınlarla ispatlanmış ki atuzim hastalığına yakalanma riski alışanan çocuklarda kat ve kat daha fazla, üstelik çiçek aşısı olan çocukların etrafa yaydığı küçük parçacıklarla etrafındaki yaşlı insanlara bu mikrobu verdiği ve yaşlılarda zona (shingles) hastalığını geçirme riskini artırdığı bilimsel verilerle ispatlanmış durumda. Ama her nedense bu bilimsel belgeler bir türlü insanların dikkatini çekebileceği şekilde yayınlanamıyor. Ayrıca Amerika’nın bazı şehirlerinde küçük çocuklarda görülen boğmaca(whooping cough) salgınlarında, ortaya çıkan sonuç ilginçtir ki bu çocukların hepsinde önceden boğmaca aşısı yaptırılmış ve kısa bir süre sonra çok şiddetli bir şekilde , acillik olacak kadar hastalar olmuşlar. Ama bu veriler ortada olmasına rağmen çok küçük bir azınlık tarafından, o da kendi çabalarıyla ulaşılabiliyor. Malesef bütün dünyadaki doktorlarımız ve avukatlarımızve aydın kişilerimiz bir şekilde susuyorlar zaten konuşan onlarca doktor da malesef ölöüşler. Kazadır herhalde.
Benim bildiğim Selim Badur doktor değildir, eczacılık diploması vardır. Çapada labortatuvarda çalışmıştır, tıp diploması olmadığı için hasta bakma yetkisi de yoktur. Aşı konusunda bu kadar konuşması da kanımca doğru değildir.