ANTİOKSİDAN HAPLAR KANSERİ AZDIRIYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Tüm dünyada bir antioksidan çılgınlığı var.

Milyonlarca insan sağlıklı yaşamak hastalıklardan özellikle de kanserden uzak kalmak için antioksidan kullanıyor.

Antioksidanlar kanserli hastalara da daha uzun yaşamaları beklentisiyle veriliyor.

Antioksidanların sağlıklı hücreleri serbest oksijen radikallerinin vereceği zarardan koruyarak kanseri önleyebilmesi mantıklıdır ama bunların kanserli hücreleri de koruması pek âlâ mümkündür.

İsveç Gothenburg Üniversitesi uzmanları tarafından fareler üzerinde gerçekleştirilen yeni bir araştırma antioksidanların malin melonam metastazlarını artırabileceğini gösteriyor.

Science Translational Medicine’ de yayınlanan araştırma antioksidanların primer melanoma tümörü üzerine herhangi bir etkileri olmamakla beraber melanoma metastaz oranını iki mili artırdığını ortaya koydu.

Genetik olarak melonama duyarlı hale getirilen farelere antioksidan bir madde olan N-asetilsistein (NAC) verildi.

Kilo başına verilen doz insanların gıda destekleri vasıtasıyla aldıkları dozlarla uyumlu idi.

Antioksidan verilen farelerde antioksidan verilmeyenlere göre daha fazla melanom meydana gelmemesine rağmen lenf nodlarında iki misli fazla metastaz geliştiği görüldü.

(Metastaz, kanserin esas odaktan başka dokulara yayılması anlamına geliyor.)

Antioksidan verilen farelerde metastatik tümör hücrelerinde vücut tarafından yapılan antioksidan bir madde olan glutatyon seviyelerinin de daha yüksek olduğu belirlendi.

Gene bu farelerde glutatyon/glutatyon disülfit (glutatyonun serbest radikalleri etkisizleştirdiklerinden sonraki şekli) oranı da yüksekti.

Bu sonuçlar, vücuda fazladan antioksidan verildiğinde tümör hücrelerinin kendi ürettiklerinden daha fazla antioksidan tuttuklarını ve böylece daha dayanıklı hale geldiklerini düşündürüyor.

Kanser büyümesini sağlayan genlerin intirinsink antioksidan yapımını sağlayan genleri aktive ettiğini gösteren araştırmalar da bu iddiayı destekliyor.

Hücre kültürleri de sonuçları destekliyor

Malin melanomlu hastaların hücre kültürlerindeki deneyler de farelerdeki sonuçları doğruladı.

Melanom hücre kültürlerine NAC veya E vitamini gibi bir antioksidan eklendiğinde kanser hücrelerinin komşu membrana hareket etme ve orada tutunmalarının arttığı tespit edildi.

Glutatyonun, hücrelerin migrasyonunu yani vücudun başka bölgelerine hareketini sağlayan RhoA adı verilen bir proteinin aktivitesini etkilediği de biliniyor.

RhoA artışı metastatik tümörlerin artmasıyla birliktedir.

Antioksidanların “marifetlerine” dikkat!

Daha önce yapılan bir araştırmada antioksidan desteklerinin akciğer kanseri hücrelerinin kanser baskılayan p53 geninin aktivitesini azalttığı gösterilmişti.

Antioksidanların, meme kanseri hücrelerinin hücrelerin çevresindeki protein ağından  (ekstraselüler matriks) ayrıldıklarında da hayatlarını sürdürmelerini sağladığı da biliniyor.

Primer yani esas tümörün antioksidanlardan etkilenmemesi çok da önemli değil çünkü derideki bu tümörün cerrahi olarak çıkarılması mümkün ve bu hataların ölümleri metastazlar yüzünden oluyor.

Bu arada, güneş kremlerinde de E vitamini ve beta-karoten gibi antioksidanlar bulunduğunu hatırlatırım.

Kanser tedavisinde yeni bir umur olabilir

Bu araştırmanın kanser tedavisinde yeni bir tedavi yaklaşımı yaratması mümkün olabilir.

Kanser hücrelerinin serbest radikallere çok duyarlı olmalarına dayanarak çok özel olarak kanser hücrelerini hedef alan ve onların antioksidan üretmelerini önleyen ilaçlar geliştirilebilir.

Sadece kanser hücreleri içinde serbest radikalleri artıran ilaçlar da aynı işi yapabilir.

Gelelim neticeye

Bu araştırmadan çıkan birkaç önemli sonuç var:

BİR: Antioksidanlar DNA hasarını önleyerek kanser oluşumunu önleyebilirler ama kanser ortaya çıktıktan sonra tam aksine onun ilerlemesini de hızlandırabilirler

İKİ: Kanseri olan ya da henüz tespit edilmemiş olmakla beraber yeni başlamış bir kanseri olanlara antioksidan verilmesi iyi gelmek yerine kanserin ilerlemesini büsbütün artırabilir.

Bu sebeple de hem kanserli ve kanser şüphesi olan ve hem de kanser riski yüksek olan insanların gıda takviyesi şeklinde antioksidan kullanmaları sakıncalıdır.

ÜÇ: Özel olarak kanser hücrelerinde antioksidan üretimini azaltacak veya serbest radikal seviyesini artırabilecek ilaçlar kanser tedavisinde kanser tedavisinde yeni ufuklar açabilir.

DÖRT: Antioksidanların bilinçsizce besin desteği olarak hap şeklinde alınması yanlıştır, yenilen içilen sağlıklı gıdalarda bulunan antioksidanlar kanser ve diğer hastalıkları önlemek için yeterlidir.

Kaynaklar:

1. http://stm.sciencemag.org/content/7/308/308re8

2. http://www.sciencedaily.com/releases/2015/10/151008131112.htm

3. http://www.scientificamerican.com/article/antioxidants-may-make-cancer-worse/

4. http://www.foxnews.com/health/2015/10/09/antioxidant-supplements-may-accelerate-melanoma-spread/

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Atilla Bakar dedi ki:

    Sayın Hocam,
    Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Antioksidanlarla ilgili bu yazınızın, yeterli eğitimi olmayan ve sizi takip eden birçok kişi tarafından yanlış anlaşılabileceğini düşünüyorum. NAC ile yapılmış bu çalışmaya atfen tüm antioksidanları kanseri ilerletici olarak ortaya atmanız bana garip geldi. Eğer tüm Antioksidanlarla yapılan benzer sonuçlu çalışmalar varsa paylaşırsanız sevinirim. Aynı grup antioksidanların bile farklı etkiler gösterdiğini göz ardı etmemek gerektiğini ve kanıtlanmadığı sürece gruba mal edilmesinin doğru olmayacağını düşünüyorum.
    Saygılarımla Veteriner HekimAtilla Bakar

  2. Orhan Özdemir dedi ki:

    Ahmet Hocam hep şunu söyler: Antioksidanlar elbette alınmalıdır ama bunun yolu yiyeceklerdir. Antioksidanların hangisi olursa olsun hap olarak alınması yanlıştır. Normal beslenen bir insanın hap olarak antioksidan alması sadece gereksiz değil aynı zamanda zararlıdır. Bu böyle biline.

  3. Varol Sayın dedi ki:

    Sağlıklı yaşamak için hap içmek gerektiği fikri yanlıştır, Ahmet Rasim beye ben de katılıyorum.

  4. seda olanbatur dedi ki:

    ” yenilen içilen sağlıklı gıdalarda bulunan antioksidanlar kanser ve diğer hastalıkları önlemek için yeterlidir.”
    Nadasa bırakılmamış topraklarda kanser olmuş topraklarda yetişen besinler mi sağlıklı ve yeterli? yoksa havadan sürekli üzerimize yağan tabaka tabaka ağır metal ve nano partiküller şeklindeki virüslermi yeterli kılıyor besinleri ? sizin kimliğinize duyulan itibar ile ne çok vebal alıyorsunuz. Farkındamısınız işte bunu merak ediyorum ? Selamlar saygılar

Siz de yorumunuzu paylaşın: