ALLAH’ IM BİZİ GEREKSİZ TIBBİ TETKİKLERDEN KORU
Circulation isimli ünlü kardiyoloji dergisinde yayınlanan makalede, kalp hastalıklarının teşhisinde kullanılan radyolojik yöntemlerin gelişigüzel istenmemesi, fayda ve zararlarının iyi hesaplanması gerektiği bildiriliyor.
Makalede tıbbi görüntüleme yöntemlerinden maruz kalınan radyasyonun 1980’ den beri 6 kat arttığı ve bunun yüzde 40’ ının kalple ilgili olan tetkiklerden kaynaklandığı vurgulanarak hastaların “aydınlatılmış onamlarının” alınması isteniyor.
X-ışınları ile gerçekleştirilen kalp görüntüleme yöntemlerinin başlıcaları, koroner arter kalsiyum skorları ve anjiyogramlar gibi bilgisayarlı tomografi taramaları, floroskopi ve stres testi gibi nükleer tıp testleri’ dir.
Radyasyonun zararları, maruz kalınan radyasyon dozuna bağlıdır ama USA’ da mamografilerde olduğu gibi ne miktar radyasyon dozunun kullanılabileceğine dair bir düzenleme bulunmuyor.
Son senelerde yapılan araştırmalar, doktorların radyasyonla ilgili temel kavramlar konusundaki bilgilerinin kifayetsiz olduğunu da ortaya koyuyor.
Bir çalışmaya göre radyologların yarısından azı ve acilde vazifeli doktorların sadece yüzde 9’u, karın ve yan ağrısı şikâyeti ile gelen hastalardan istenen bilgisayarlı tomografilerin kanser için risk yarattığını biliyor.
Doktorlar radyasyon riskini hesaplamalı
Amerikan Kalp Derneği (AHA) 2009’ daki bildirisinde, kalp görüntüleme yöntemleri isterken doktorların dikkatli olmalarını istemiş ve bu testler için bazı genel tavsiyelerde bulunmuştu.
Bu makalede de doktorların hangi testi isteyeceklerini, hastanın ne kadar radyasyona maruz kalacağını ve her testin risklerini iyi bilmeleri gerektiği üzerinde duruluyor.
Makalenin yazarlarından Dr. Reza Fazel şunları söylüyor:
“Bu testler, özellikle radyasyon risklerinin daha yüksek olduğu genç hastalarda dikkatle istenmelidir.
Bu testlerin doğruluk dereceleri, maliyetleri, ulaşılabilirlikleri ve hastalara verdikleri sıkıntılar da hesaba katılmalıdır.
Hastaların daha az doz radyasyon almaları için gayret sarf edilmeli ve soruları cevaplanmalı, endişeleri giderilmelidir.
Genel olarak, bu testlerden herhangi birinin radyasyonla ilgili riskleri çok düşüktür ve test klinik olarak uygunsa faydası elbette risklerinden fazladır.
Yerinde kullanıldığında bu tetkiklerin çok faydalı olduğuna da şüphe yoktur.”
Sağlık Bakanlığı’ nın izni var mı?
İstanbul’ da Liv Hospital’ in geçen yıl “Kalpten Kalbe Tarama” adını verdiği bir proje ile 40 yaş üzeri herkese “erken teşhis ve toplumsal farkındalık” amacıyla ücretsiz kalp taraması yaptığını öğrendim.
Hastanenin web sayfasında, Tomografik Koroner Kalsiyum Skorlaması (Kalsiyum Skorlama) Testinin kişinin gelecekte oluşabilecek kalp damar hastalığı riskini belirleyen en önemli yöntemlerden biri olduğu bildiriliyor.
Hastaneden şu sorularıma cevap bekliyorum:
Bu tarama için Sağlık Bakanlığı’ ndan izin alınmış mıdır?
Toplumda kalp damar hastalıkları farkındalığı yaratmak için tomografi yapılmasının bilimsel dayanağı var mıdır?
Kalp damar hastalığı riskini belirlemenin yolu tomografi midir?
Tomografiyi risk belirlemenin en önemli yöntemlerinden biri olarak sunmak doğru mudur?
Tomografik tarama sayesinde kaç kişiye stent takılması, by-pas yapılması icap etmiş ve kaç kişinin bu sayede hayatı kurtulmuştur?
Bu taramaların “aşırı teşhiste” rolü var mıdır?
Tarama kapsamında ücretsiz yapılan bu incelemenin fiyatı nedir?
Bu taramanın sonuçları bir araştırma olarak yayınlanmış ve/veya bir kongrede sunulmuş mudur?
Sonuçlar iyi ise bu taramalara devam edecek ve başka kurumlara da tavsiye edecekler midir?
Bu kampanyanın tamamen “hastanenin adını duyurmaya yönelik reklâm kampanyası” olduğu iddiasına ne diyeceklerdir?
Gelelim neticeye
BİR: Gereksiz tetkikler sadece kardiyoloji ile ilgili değildir; tüm tıp dalları için geçerlidir.
İKİ: Tıbbi incelemeler, yerinde istendiğinde elbette çok faydalıdır fakat bunların maalesef çeşitli sebeplerle gelişigüzel ve bilinçsizce ve ticari amaçlarla kullanıldığı da unutulmamalıdır.
Tıp eğitimindeki eksik ve yanlışlar; doktorların bilgi, tecrübe ve özgüven eksikliği; defansif tıp; tıbbın ticarileşmesi ve performans sistemi; hastaların bilinçsizliği başlıca sebepler olarak gösterilebilir.
ÜÇ: Tıbbi tetkikler, gereksiz olmaları ve ciddi ekonomik harcamalara yol açmaları yanında “aşırı teşhis hastalığına” kapı da açıyor ve insanların zarar görmelerine sebep oluyor.
DÖRT: Bir özel hastanenin, X-ışını kullanılarak yapılan tomografilerle “ücretsiz tarama kampanyası” yapmasını doğru bulmuyorum.
Sağlık Bakanlığı ve Türk Kardiyoloji Derneği’ nden açıklama bekliyorum.
BEŞ: Dualarınıza “Allah’ ım bizi gereksiz tıbbi tetkiklerden koru” cümlesini de eklemeniz iyi olur.
KAYNAKLAR
http://circ.ahajournals.org/content/early/2014/09/29/CIR.0000000000000048
Özel hastanelerin özellikle devlet denetiminde olması gerekiyor, sürekli kampanya check up lar ve sürekli telefonlar, insanlar indirimli diye bir sürü lüzumsuz tetkik yaptırıp radyasyona maruz kalıyorlar sanki telefonlar yetmezmiş gibi