Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Hüseyin Likoğlu Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde Başbakan Davutoğlu’ nun sofrasından eksik etmediğini söylediği “durian” meyvesini anlatıyor, daha doğrusu ülkemizde tanınmayan bu meyveye methiyeler düzüyor.

Öncelikle herkes şunu bilsin ki öyle sihirli, mucizeler yaratan bir yiyecek yoktur.

Doğru ve kararında yendiği takdirde bütün yiyecekler birer mucizedir.

Tek bir yiyecekle sağlıklı yaşamak da enerjik olmak da mümkün değildir.

Önemli olan “sağlıklı gıdalarla doğru beslenmektir“.

Gelelim durian’ a.

Yazıdaki tarife göre ben bu yemişi veya onun benzerini Sicilya’ da semt pazarında görmüş merak edip yarım kilo almıştım.

Tam hatırlamıyorum ama yarım kilosu 3 Euro idi galiba.

Adının “ricini” olduğunu söylediler; bir başkası ise bu “litchi” demişti.

Meyvenin dış yüzeyinde pembe renkte diken benzeri oluşumlar var ama bunlar yumuşak dikenler.

Kabuğu kolayca soyulabiliyor ve altından soğana benzeyen, beyaz, kaygan bir tabaka çıkıyor.

Yemişin bu birkaç milimetre kalınlığındaki beyaz kısmı yeniyor.

Bu tabakanın hemen altında Malta eriğininkine benzeyen, tek kocaman kahverengi çekirdeği var.

Yenen beyaz tabaka tatlımsı ama zevkli bir tat değil, yerken gül rayihası alınıyor.

Doğrusunu isterseniz para verip aldım, ziyan olmasın diye  hepsini birkaç gün içinde yedim.

Durdukça yumuşamaya ve rengi solmaya, pembeden sütlü kahverengine dönmeye başlamıştı.

Bana göre, öyle olsa da bol bol yesek denecek türden bir yemiş değil.

Mesela karım Feryal bir tane yedi ve “Kalanını sen ye canım, yarasın” dedi, anlayın artık.

İyi bir şey olsa asla böyle yapmazdı.

Gelelim neticeye

Bizim “ricini” ile Davutoğlu’ nun “durian”ı aynı meyve mi tam bilemiyorum ama birbirlerine çok benzediklerinden en azından aynı aileden olduklarına hiç şüphem yok.

Başbakanımıza afiyet olsun ama benim yediğim ricini’ lerde iş yoktu.

Suyunu sıkmak, soğuk içmek, limon veya nane eklemek nasıl olur, fikrim yok.

Merak saikasıyla bir defa alınıp yenilebilir o kadar.

Şimdi gelin o yazıya göz atalım.

***

Davutoğlu’nun “enerji meyvesi”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çalışkanlığını bilmeyen yok.

Günde ortalama 16 saat ve çok yoğun tempoda çalışan Davutoğlu’nun enerji kaynağı merak konusu.

Başbakan’ın enerji kaynağı, sofrasından eksik etmediği “durian” meyvesidir.

Bu meyve Malezya ve Endonezya’da yetişiyor.

Davutoğlu, bu meyveyi 5 yıl kaldığı Malezya’da Uluslararası İslam Üniversitesi’nde görev yaptığı sırada keşfetmiş.

Durianın besin değeri çok yüksek. 100 gram durianın 153 kalori enerji verdiği belirtiliyor.

Duriana, “cennet-cehennem” de deniliyor. Cehennem denmesinin nedeni, dikenlerle dolu kabuğunun kokusu.

Duriana bu kadar önem verilmesinin nedeni “cennet” kısmıyla ilgili.

Çünkü o dikenli kabuğu sıyırıp açtığınızda ortaya çıkan meyve, bazı insanlara göre olağanüstü lezzetli.

Kaynak: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/huseyinlikoglu/aman-esim-duymasin-2009825

Siz de yorumunuzu paylaşın: