DONUTS PUDRA ŞEKERİNDEKİ KANSEROJEN KİMYASALI ÇIKARIYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Hazır gıda devlerinden Dunkin’ Donuts, tüm dünyada bilinen halka şeklindeki tatlılarının (doughnut) üzerinde bulunan pudra şekerde “titanyum dioksit” kullanmayı yavaş yavaş terk edeceğini açıkladı (1, 2).
Şirket bu kararı, “As You Sow” isimli kamu yararına çalışan gruptan gelen teklif üzerine aldı.
As You Sow tarafından yapılan testlerde Donuts’ un 10 ürününde 10 nanometreden küçük partiküllerin bulunduğu tespit edilmişti (3).
Son senelerde gıda endüstrisi, nanopartikül adı verilen “nanometre” mertebesindeki ürünleri giderek yaygın şekilde kullanmaya başladı.
As You Sow, nanopartiküllerin özellikle gıdalarda kullanılmasının emniyetli olduğunu ispatlayan yeterli bilgi olmadığını, preliminer çalışmaların bunların DNA, kromozom ve organ hasarı, enflamasyon ve genital gelişim bozuklukları yapabileceklerini gösterdiğini bildiriyor (4).
Farelerde yapılan deneylerinde bu maddenin solunum yollarında kanser yapabileceğini ortaya koyan çalışmalar da var (5).
Grubun, nanopartikül kullanımının araştırıldığı bir çalışmasında 2500 şirketten sadece 26’ sının sorulara cevap verdiği, 14’ ünün nanomateryal kullanmadığı ve sadece ikisinin bu konuda politikaları olduğu ortaya çıkmıştı (6).
Titanyum dioksit ne işe yarıyor?
Titanyum dioksit, tatlının üzerine konan toz şekeri bembeyaz yapmak ve parlak bir görünüm sağlamak için kullanılıyor.
Titanyum dioksit aslında beyazlatıcı olarak şekerleme, pasta, sakız gibi sayısız işlenmiş gıdalarda, güneş kremleri, diş macunu ve boyalarda da bulunuyor.
Tıbbi fetva kurumu FDA, bir yiyecekte üzerindeki etikette bildirilmeye gerek olmadan yüzde 1 nispetinde titanyum dioksit bulunmasına müsaade ediyor.
As You Sow sözcüsü Danielle Fugere, “Zararları bilinmeden önce senelerce ve yaygın olarak kullanılan asbestin de nanopartikül olduğunu ve binlerce insanı hasta ettiğini” söylüyor.
Dunkin Donuts şirketinden Karen Raskopf da şunları dile getiriyor:
“Titanyum dioksiti FDA tarafından tanımlanan nanopartikül tarifine uymamasına rağmen ürünlerimizden çıkarmaya karar verdik.
Geçen seneden beri titanyum dioksit ihtiva etmeyen bir sistemin geliştirilmesiyle uğraşıyoruz.
Amacımız yeni bir katkı maddesi ilave etmek değil, bunu titanyum dioksitsiz başarmak.”
Bu ilk değil
Dünyanın önde gelen hazır gıda restoranlarından biri olan Subway, bundan böyle ekmeklerinden ayakkabı lâstiği ve yoga minderlerine elastiklik kazandırmak için kullanılan “azo-dikarbon-amit” (ADA) isimli kimyasalı çıkaracağını açıkladı (7).
Bir başka gıda devi Kraft bundan böyle peynir ürünlerinde mantar üremesini önlemek maksadıyla sorbik asit yerine tabii bir mantar önleyici olan ‘natamisin’ kullanacağını bildirdi (8).
Dünyanın en büyük içecek firması olan Coca-Cola kolalı içeceklerde bulunan ve hayvanlarda kanser yaptığı belirlenen “karamel boyasının” miktarını azaltacağını açıklamıştı; Pepsi de 2014’ den itibaren USA’ da satılan içeceklerindeki karamel boyasını azaltacağını duyurdu (9).
Bu bir pazarlama numarasıdır
Hazır gıdalardan sağlığa zararlı şüphesi olan kimyasalların çıkarılması bir “pazarlama numarası” dır.
Şirketler bu sayede insan sağlığına önem veriyor algısı yaratarak ürünlerinin gerçekten “emniyetli” olduğu algısını yaratmak istiyorlar.
Koladan karamel boyasının, ekmekten ADA’ nın veya toz şekerden titanyum dioksit nanopartiküllerinin çıkarılması o gıdaların zararlarını ortadan kaldırmaz, onları sağlıklı veya faydalı yapmaz.
Endüstriyel mayadan, işlenmiş un ve mısır nişastasından üretilen bu kurabiyelerde titanyum olsa ne yazar olmasa ne yazar!
Gelelim neticeye
BİR: Hazır gıdalardaki sayısız katkı maddesi güvenli oldukları kesin olarak ispatlanmadan kullanılmaya başlıyor ve zararlı oldukları anlaşılınca terk ediliyor ama hasta olan hasta olduğuyla, ölen öldüğüyle kalmış oluyor.
İKİ: Gıda katkı maddelerinin hiçbirinin insan sağlığı için değil gıdayı daha cazip göstermek için eklendiğini unutmayın.
ÜÇ: Dev şirketler bu kararları kanunlar gerektirdiği için değil sivil toplum kuruluşlarından gelen baskılar üzerine alıyorlar.
Bizde böyle tuttuğunu koparan örgütler neden yok acaba?
DÖRT: Allah’a şükür, bir zararlı kimyasaldan daha kurtulduk diye sevinelim mi madem zararlı bunca sene neden bunları yedik diye üzülelim mi, karar sizin.
Kaynaklar
4. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21995316/
5. http://www.ccohs.ca/headlines/text186.html
***
EK 1 (18.9.2022): Farelerde yapılan çalışmada sakız ve mayonez gibi 900’den fazla gıda ürününde bulunan E171 (titanyum dioksit) nanoparçacıklarının insan sağlığı üzerinde önemli ve zararlı bir etkiye sahip olabileceğine dair deliller elde edildi. Araştırmada, E171 bakteriyel metabolitlerin in vivo salınımını değiştirebileceği ve biyofilm oluşumunu teşvik ederek kommensal bakterilerin in vitro uzamsa dağılımını etkileyebileceği tespit edildi. Ayrıca bağırsak mukus tabakasının önemli bir bileşeni olan kolonik müsin 2 geninin ekspresyonunun azaldığı ve beta defensin geninin ekspresyonunun arttığı görüldü ki bu da TiO2’nin bağırsak homeostazını önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor. Bu değişikliklerin enflamatuar bağırsak hastalıkları ve kolon kanserine yol açma riski var.
Kaynak: https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fnut.2019.00057/full
Makale: Impact of the Food Additive Titanium Dioxide (E171) on Gut Microbiota-Host Interaction
***