YAZ ZATÜRREESİ
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Legionella’lar durgun sularda üreyen ve suyun havaya saçılması sırasında solunum yoluyla akciğerlere girerek zatürreye yol açan bir bakteridir. İlk kez 1976 ylında Philadelphia’da bir otelde toplantı yapan lejyonerler arasında çıkan zatürre salgını ile tanınan hastalığa neden olan mikroba lejyonerlerden esinlenilerek ‘Legionella’ ismi verilmiştir. Sonraki yıllarda yapılan araştırmalarda, Legionella bakterilerinin 20’den fazla türü olduğu belirlenmiştir.
Legionella bakterilerinin kaynağı neresidir?
Legionella bakterileri, durgun sularda ürerler ve buradan su damlacıkları ile havaya karışarak insanlara bulaşırlar. Otel, iş merkezi, gökdelenler… gibi büyük binaların havalandırma sistemlerinin su bölmeleri, havuzlar, su depoları gibiortamlarda çoğalan bakteriler, o binada bulunan pek çok insanda hastalığa yol açabilirler. Açık alanlardaki göl, dere, çamur, ve kaplıca sularındaki bakteriler, havada hemen dağıldıkları için hastalık yapıcı özellikleri yoktur. Legionella bakterleri suyun içilmesi ile ya da insandan insana da bulaşmazlar.
Legionella bakterilerinin üremesi için ideal ısı 40˚C’dir, ama 0-63˚C arasındaki ısılarda aylarca canlılıklarını korurlar.
Kimler risk altındadır?
Legionella bakterilerinin neden olduğu zatürre, erkeklerde, sigara içenlerde, alkoliklerde, bazı hastalıkları olanlarda (kalp ve damar hastalığı, kronik bronşit, şeker hastalığı, böbrek hastalığı…) ve bağışıklık sistemi baskılanmış olanlarda, kortizon kullananlarda daha sık görülür ve daha ağır seyreder.
Legionella bakterilerinin neden olduğu hastalıklar nelerdir?
Legionellalar başlıca iki farklı tipte hastalığa yol açarlar. Bunlardan biri Pontiac Ateşi ve diğeri de Lejyoner Hastalığı’dır.
Pontiac Ateşi ismi, hastalık ilk kez USA’nın Pontiac şehrinde tanındığı için verilmiştir. Bu hastalık ani olarak yüksek ateş, baş ve yaygın kas ağrıları, halsizlik gibi belirtilerle gribal infeksiyon gibi başlar. Bazı hastalarda öksürük, ishal, boğaz ağrısı ve bilinç bulanıklığı görülebilir, ancak bunlar çok şiddetli belirtiler değildir. Pontiac ateşinin gerçek bir infeksiyon olmayıp Legionella bakterilerinin neden olduğu bir aşırı duyarlılık reaksiyonu sonucu geliştiği düşünülmektedir. Pontiac Ateşi tehlikeli değildir, tedavi edilmese bile bir hafta içinde tamamen düzelmektedir.
Lejyoner Hastalığı, çok ağır ve özellikle de vaktinde tanınıp tedavi edilmediğinde ölüm ihtimali yüksek olan bir zatürre türüdür. Hastalık yüksek ateş, üşüme, titreme, kuru öksürük, halsizlik, iştahsızlık gibi belirtilerle başlar. Kanlı balgam, bıçak batar tarzda göğüs ağrısı da olabilir. Birkaç gün içinde bunlara karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal… gibi sindirm sistemi ve baş ağrısı, uyuklama, dengesiz hareketler, hallüsinasyonlar, bilinç bulanıklığı… gibi çeşitli sinir sistemi belirtileri de eklenir. Hastaların genel durumları, olağan bir zatürrede beklenenden çok daha kötüdür. Bazı hastalarda idrar yolları kanaması ve dializi gerktirecek derecede böbrek yetersizliği, karaciğer hasarı ve akciğer ödemi de gelişebilir.
Nasıl teşhis edilir?
Lejyoner Hastalığı tanısı için hastanın balgamında Legionella bakterilerinin kültürde üretilmesi, ya da hastanın kanında Legionella bakterilerinin antijenlerinin veya bunlara karşı oluşmuş antikorların saptanması gerekir. Hastaların idrarlarında yapılan incelemelerle de teşhise gidilebilir.
Nasıl tedavi edilir?
Legionella bakterilerine karşı çok etkili antibiyotikler (eritromisin, kinolon grubu) vardır. Önemli olan tanının gecikilmeden konması ve uygun tedavinin hemen başlanmasıdır. Tedavi süresi hastanın tüm şikayetleri ortadan kalksa bile 3 haftadan az olmamalıdır, aksi takdirde hastalığın tekrarlaması ihtimali vardır.
Zatürre tedavisinde çok kullanılan ve birçok bakteriye karşı da oldukça etkili olan penisilin sınıfı antibiyotikler Legionella bakterilerine hiç etki etmezler. Bu nedenle, penisilin ile zatürre tedavisi gören ve bu tedaviye cevap vermeyen hastalarda Lejyoner Hastalığı düşünülmelidir.
Nasıl korunmalıdır?
Bu ciddi ve ölümcül zatürrelerin önlenebilmesi için, bakterilerin bulunabileceği ortamların saptanması ve uygun şekilde dezenfeksiyonu çok önemlidir. Havalandırmam sistemlerinin su bulunan kısımları (soğutma kuleleri), su depoları, kapalı alanlardaki havuzlar, duş başlıkları ile bazı tıbbi aletler (nebülizatör, nemlendirici…) bulaşıcılık açısından dikkatle kontrol edilmelidir.
Acil durumlarda, suyun 70˚C üzerinde ısıtılması ve muslukların, duş başlıklarının, basınçlı sıcak su ile 30 dakika süreyle yıkanması en çok başvurulan yöntemlerdir.
En etkili temizleme yöntemi ise metalik iyonizasyon yöntemidir. Eskiden önerilen klorlama ise bugün artık terkedilmiştir, çünkü hem çok etkili bir temizlik sağlanamadığı gibi hem de pahalı ve kanser yapıcı etkisi olan bir yöntemdir.
***
EK 1 (23.10.2023): Duş başlığı biyofilmlerinin ve sularının bileşimini belirlemek için Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 45 duş başlığı bölgesinden rRNA gen dizileri analiz edildi. Duş başlıklarının içinde değişken ve karmaşık ama spesifik mikrobiyal toplulukların oluştuğu görüldü. Tüberküloz dışı mikobakteriler (NTM) Mycobacterium avium ve diğer fırsatçı insan patojenlerini temsil eden dizileri, birçok duş başlığı biyofilminde, sudakinin 100 katından yüksek seviyelerde idi. Bu sonuçlar, duş başlıklarının, belgelenmiş fırsatçı patojenler de dahil olmak üzere aerosol halindeki mikroplara önemli bir potansiyel maruziyet yaratabileceğini düşündürüyor. Duş başlığı mikrobiyotasıyla ilişkili sağlık riskinin, bağışıklık veya akciğer sistemi zayıf olan kişilerde araştırılması gerekir.
Mycobacterium avium, a non-tuberculous mycobacterium (NTM). Its concentration in some shower heads was 100 times that of the regular water supply. While it appeared in 20 percent of the tested samples, the detected rate was 78 percent with more advanced testing methods.
Kaynak: https://www.pnas.org/doi/10.1073/pnas.0908446106
Makale: Opportunistic pathogens enriched in showerhead biofilms
***