BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ “HAZIR” VE “ÖĞRENİLEN” OLMAK ÜZERE İKİYE AYRILIR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Prof. Dr. Alişan Yıldıran’ ın “Lânet virüs çocuklara pozitif ayrımcılık yapıyor” başlıklı makaleme gönderdiği cevabı, daha çok kişi tarafından okunmasını sağlamak için buraya da alıyorum.

Ben de iki hususa dikkat çekmek isterim:

BİR: Bağışıklık biliminde geçen “innate” ve “adaptive” kelimelerine yazdığım Türkçe karşılıklar benim de içime sinmiyordu.  

İnnate karşılığı olarak “hazır” ve “adaptive” karşılığı olarak da “öğrenilen” tekliflerini memnuniyetle kabul ediyorum, bundan sonra ben de bu tabirleri tercih edeceğim.

İKİ: ‘Çocuklarda kronik hastalıklar çok az’ cümlesinde kastedilenin erişkinlere kıyasla “nispi” bir azlık olduğunu herkesin anlamış olmasını beklerim.

Innate and Adaptive Immunity - American Society for Radiation ...

***

Prof. Dr. Alişan Yıldıran‘ ın yazısı:

Muhterem hocam,

Genç hekimlere devamlı, okumak, hadiseler ve bulgular arasındaki irtibat noktalarını tetkik etmek, bunlardan haberdar etmek, hem halka, hem de mesleğe hizmet etmek şeklinde yoğun gayretinizi görmek fevkalade memnun edici. İnşallah örnek alan bol olur.

Bu yazınızda (1) iki hususu müsaadenizle düzeltme ihtiyacı hissetdim;

Bir: İmmün sistem anlaşılmasını kolaylaşdırmak maksadı ile innate ve adaptive olarak ikiye ayrılarak anlatılır.

Innate’in lisanımızdaki ve bu mevzudaki manası ‘HAZIR’ dır, yani bağışıklık sistemi, bir tehdid veya yabancı ile karşılaşdığı anda ona uygun cevabı verir. Dünyanın en mantıklı, bilgisayarlara en uygun lisanı olan türkçemizde bir şeye ‘doğuşdan’ derseniz zihinlerde otomatik olarak ‘sonradan’ olan da husule gelir.

Innate immün sistemin hücreleri nötrofillerdir ve tıpkı rambolar gibi kimseye sormadan tesbit ve imha ederler.

Adaptive’in lisanımızdaki ve mevzuumuzdaki karşılığı ise ‘ÖĞRENİLEN’dir. Hücresi lenfositlerdir ve bunlar, bir yabancı (antijen veya patojen) ile her karşılaşmada artan cevap husule getirirler.

Yaratıcı immün sistemi MÜKEMMEL yaratmışdır, sıhhatli bir kişinin enfeksiyon değil, hasta bile olması kolay değildir.

İmmünoloji Derneği, yabancı kelimeleri türkçeleşdirmeye çalışıyor, innate’e doğal demiş, ama bunun insanlarda öğrenmeyi güçleşdirdiği sarihdir.

İki: ‘Çocuklarda kronik hastalıklar çok az’ cümlenize de katılamıyorum. Esasen bu husus çok mühim, çünkü, çocuklara hayatın ilk iki yılında yapılan aşıların sayısının artması pek çok kronik hastalığın da artmasına sebeb olmuşdur, bunların arasında tip 1 diabet, epilepsi, romatizmal hastalıklar, böbrek hastalıkları gelmekdedir.

Ancak bunu kıyas yolu ile tetkik etmek gerekir, maalesef, yetkili merciler, 1985’den önceki ve 2000 yılından sonraki rakamları sorduğumuzda cevap vermediler.

Zaten olduğunu da sanmıyorum.

Konu ile doğrudan alakalı değil ama, ilave etmekde fayda var kanaatindeyim; YÖK başkanlığı da yapmış bir zat ‘Türkçe bilim dili değildir’ dediğinde bazı çevreler her iki istikametde çok yadırgamışlardı. Maateessüf adamcağız çok haklı idi. Günümüzün konuşulan türkçesi maalesef bundan elli yıl evvel konuşulan ve yazılan türkçesi ile kıyas kabul etmeyecek kadar gerilemişdir.
Bu hususda herkesin çok ciddi şekilde gayret etmesi lazımdır.

(1)https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/07/05/yazilar/tip-yazilari/corona-virus/lanet-virus-cocuklara-pozitif-ayrimcilik-yapiyor/

Siz de yorumunuzu paylaşın: