“Feci bir ahlâki çöküşün eşiğindeyiz” diyen Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı Ghebreyesus’ u tebrik ediyorum. Ben de Başkan’ la aynı görüşteyim ama aramızda iki küçük fark var: BİR: Ben bunu senelerdir söylüyorum. İKİ: Eşikte falan değiliz, çöküş çoktan gerçekleşmiştir. Dünya aşılara değil dibine kadar siyasete ve ticarete bulanan tıbba güvenmiyor.

Çöpe giden her ilaç halkın doktora ve yazdığı ilaçlara güvenmediğini, saygı duymadığını gösterir, tıbbın itibarını zedeler. Anlattığım fıkra değil, asıl, ilaçların yarısının gereksiz reçetelendirilmesi iddiası ve çoğunun kutusu bile açılmadan çöpe atılması gerçeği tıp adına utandırıcı bir durumdur.

Adına çıkardığı el dezenfektanlarının reklâmını yapan reality show yıldızı Kaylie Jenner pandemiden kâr sağlamakla itham ediliyor. Bence de çok haklı bir suçlama: Bu, halk sağlığı için çok büyük bir tehdittir. Bunların reklâmı bizde de olduğu gibi ancak uzman doktor hatta profesör unvanına sahip kişiler tarafından yapılmalıdır.

Prof. Dr. Osman Çakmak yerli ve milli ilaç üretiminin önündeki engelleri ve bunların nasıl aşılacağını açıkladı. Çakmak, insan sağlığının bir kaç firmanın tekline bırakılamayacağına vurgu yaparak “Sayın Erdoğan dünyanın 5’ten büyük olduğunun yüksek sesle ifade etmişti. İlaç üretimini elinde tutan tekeller karşı böyle cesur seslere ihtiyaç var.” dedi.

“Aşı” dendiği zaman halkın önemli bir kesiminin buna şüpheyle bakması üzerinde iyice durup düşünmek gerekir. Nefret saçan, tehdit dolu, küstahça ve aşağılayıcı ifadelerle kimse aşı olmaya ikna edilemez, aksine niyeti olanları da aşıdan uzaklaştırır. Halk, cahil veya aptal yerine konmak istemiyor. Halk dayatma istemiyor. Halk, tam ve doğru bilgilendirilmek ve şeffaflık istiyor.