San Francisco Yüksek Mahkemesi’ nde başlayan duruşmada Monsanto tarafından üretilen yabani ot zehri Roundup’ ın (glifosat) kansere yol açtığı iddiası görüşülmeye başlandı.Bu iddia kabul edilirse kabul edilirse en azından 4 bin kişinin daha mahkemeye başvurması bekleniyor. Ben davanın müşteki lehine sonuçlanacağını ve bunun peşinden yüzlerce davanın açılacağını tahmin ediyorum. Bekleyelim görelim.

Menopoz sonrası dönemdeki kadınlar üzerinde yapılan çalışmada kısa etkili kalsiyum kanal blokeri grubu ilaçların pankreas kanseri riskini iki misline kadar artırabilecekleri belirlendi. Bu ilaçların çok yaygın kullanıldığı, pankreas kanserinin de sık görülen ve ölümcül bir hastalık olduğu hatırlandığında bu sonucun çok önemli olduğu anlaşılır.

Meme kanseri ameliyatından 12-18 ay sonra metastazların ortaya çıkması sık rastlanan ve iyi bilinen bir tablodur. Yeni bir araştırma, ameliyatın yarattığı sistemik immün cevabın vücudun başka yerlerine daha önce göçmüş olan kanser hücrelerinin büyümesini tetikleyebileceğini ve bunun da anti-enflamatuar ilaçlarla önlenebileceğini gösteriyor.

Ankara Eczacı Odası’ nın “Reçetelere ilaç ismi yerine etken madde yazılmalı” tavsiyesini senelerdir savunuyorum. Bu uygulama ilaç şirketleri ile doktorlar arasındaki menfaat münasebetlerini azaltmak bakımından da fevkalade önemlidir. Bu tavsiyeye tüm doktorların ilaç yazma özgürlükleri ellerinden alındığı gerekçesiyle karşı çıkacaklarına ise adım gibi eminim.

Geçen hafta salı günü, yani 28 haziran 2005 Cinuçen Tanrıkorur’un 5. ölüm yıldönümü idi. Zamanın ne kadar hızlı aktığına bir kere daha şaşırdım. Sanki onu daha birkaç ay önce Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki odasında ziyaret etmiştim. Bir aydan beri iç hastalıkları bölümünde yatıyordu. Çok ağır, tedavisi olmayan hastalıklarla mücadele ediyordu gene. Eşi Barihüda Hanım […]