Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer “Bilhassa risk grubunda olanların aşılanmak için geç kalmadığını ve aşı yaptırmalarını” tavsiye ediyor.

Sayın Prof. Dr. Gaye Usluer’ in aşağıdaki sorularımı cevaplamasını diliyorum.

BİR: Bu sene USA’ daki grip vakalarının yüzde 95′ inin sebebinin daha ağır hastalık tablolarına yol açan H3N2 tipi virüs olduğundan ve bu virüsle aşıdaki H3N2 uyumlu olmadığı için aşının etkili olmayacağının bildirildiğinden haberiniz var mı?

İKİ: Sağlıklı ve genç insanlardaki koruyuculuğu bile tartışmalı olan bir aşının risk grubunda olan bağışıklığı baskılanmış insanlarda etkili olacağına inanıyor musunuz?

ÜÇ: Bu sene ülkemizde görülen grip virüsleri hangileridir?

DÖRT: Ülkemizde grip aşılarının genel etkinliği ve risk grubundakilerdeki etkinliği konusunda verileriniz var mıdır?

BEŞ: Grip aşılarının her sene yaptırılmasının etkinliğini azalttığını ve birkaç ay sonraki koruyuculuğunun sıfıra düştüğünü gösteren çalışmalar için fikriniz nedir?

ALTI: Grip aşılarının bizdeki maliyet etkinliği hakkında bilginiz var mı?

Gelelim neticeye

BİR: “Grip aşısı hastalığı yüzde 100 engellemiyor” diyen Prof. Dr. Gaye Usluer elbette “doğruyu” söylüyor çünkü geçtiğimiz sene aşıların koruyuculuğunun birkaç ay sonra yüzde sıfıra indiği gösterilmişti (0, 100′ den küçüktür).

CDC, bu sene de vakaların yüzde 95′ inden sorumu olan H3N2 tipinin aşıdaki virüsle uyuşmadığını yani aşının etkisinin en fazla yüzde 5 olabileceğini bildirdi (5, 100′ den küçüktür).

İKİ: Grip aşısına methiyeler düzenler endüstri ile olan “kanuni” çıkar ilişkilerini de açıklamak zorundadır.

***

Şimdi gelin Hürriyet gazetesindeki “Soğuk soğuk terleyeceğiz” başlıklı haberi okuyalım:

Türkiye’de gribin takibini yapan iki referans laboratuvarın uzmanlarından uyarı geldi: Henüz salgın olmasa da gripte artış var. Soğuk sürdükçe vaka sayılarında artış bekliyoruz!

Türkiye’ nin neredeyse tamamını ‘donduran’ soğuklar, beraberinde bir ‘tatsızlık’ daha getirdi. Soğuk hava grip vakalarında artışa yol açtı.

Gribin takibini yapan iki referans laboratuvardan İstanbul Tıp Fakültesi Ulusal İnfluenza Referans Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Selim Badur, “Türkiye’nin farklı yerlerinden hasta örnekleri geliyor. Grip var ama henüz salgın yok” dedi.

Örnekleri test ettiklerini belirten Prof. Dr. Badur, “Gribin en önemli özelliği öngörülemez olması. Bu nedenle seyrin hep böyle devam edeceğini söyleyemeyiz” uyarısında bulundu.

Gripte ‘pik’ mevsim

Yine grip vakalarında referans laboratuvarlara sahip, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer ise, soğukların devam etmesiyle vaka sayılarında artış beklediklerini söyledi.

Usluer, “Havanın soğumasıyla hastalık yükü ve vakalar giderek artarak pik (tavan) yapar.  Mevsimsel gripte bu beklediğimiz bir seyir. Özellikle aşısız kişilerde grip sıklığının çok olacağını şimdiden görebiliyoruz” dedi.

Hâlâ aşı şansınız var

Mevsimsel gribin engellenmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle bilhassa risk grubunda olanların aşılanması için geç kalmadığını belirten Prof. Dr. Usluer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aslında aşı için ideal zaman ekimden itibaren kasım ayı ortasına kadar. Ancak grip yıl boyunca sürer. Kalp ve damar, akciğer, böbrek, diyabet, kanser hastaları, bağışıklıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlar, 65 yaşın üstündekilerin grip aşısı yaptırmalarını öneriyoruz.

Aşı hastalığı yüzde 100 engellemiyor. Ama aşılananlarda hastalığın daha hafif seyrettiğini, hastaneye yatış, zatürree gelişimi, ölüm sıklığını azalttığını biliyoruz.”

Gribe karşı bunları yapın

GRİPTEN korunmak için kapalı, kalabalık ortamlardan mümkün olduğu kadar kaçınılması, ellerin sık ve iyice yıkanması, yıkanamıyorsa alkol bazlı el dezenfentanlarıyla temizlenmesi, hapşırırken mendil kullanılması (ve hemen atılması) gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Gaye Usluer,

“Özellikle grip hastalarında antibiyotik tedavisinin yeri yok. Hatta gribe bağlı ikincil ortaya çıkabilecek zatürree veya başka bakteriyel enfeksiyonlara karşı da antibiyotik kullanmak doğru değil. Sadece bakteriyel bir enfeksiyon tespit edilmişse tedavide antibiyotiğin yeri var” dedi.

Yüksek ateş (39, 40 derece), yaygın kas ve boğaz ağrısı, halsizlik gibi şikâyetler halinde grip kuşkusuyla doktora başvurulmasını öneren Prof. Dr. Usluer, hasta olanların işe gitmemesi, çocukların da okula gönderilmemesi gerektiğini belirtti.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/27925691.asp

Siz de yorumunuzu paylaşın: