CANAN KARATAY’ I YALANLAMA KONGRESİ YAPILMALIDIR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

18 Ekim 2015 tarihli Hürriyet gazetesinin 8. sayfasında “Gebelikte şeker testi şart” başlıklı bir haber yer alıyor (1).

Habere gazetenin web sayfasında rastlayamadım, bu sebeple internet bağlantısını veremiyorum.

Haberden, gazetenin sağlık muhabiri Mesude Erşan’ ın EndoBridge 2015 Kongresi’ ne gittiği ve orada uzmanlardan görüş aldığı anlaşılıyor.

Böyle büyük bir kongreden “Gebelikte şeker testi şart” başlıklı bir haber çıkarmak şapkadan tavşan çıkarmaktan farksızdır.

Papa’ nın New York ziyaretinden “Papa uçaktan iner inmez New York’ ta genelev var mı diye sordu?” başlıklı haber yaratan Amerikalı gazetecinin haberinin yeni bir versiyonu gibidir.

Endokrinoloji alanında dünyanın birçok ülkesinden ve bizden çok değerli bilim adamlarının katıldığı anlaşılan kongrede, bugün zengin-fakir tüm ülkelerin bir numaralı sağlık problemi olan “obezite ve diyabetin” masaya yatırılmış olması beklenir.

Kongrede, obezite ve diyabetin son senelerde neden birkaç kat arttığı, tip 2 diyabet başlama yaşının neden 5 yaşın altına kadar indiği, bu çılgın artışın sebeplerinin neler olduğu ve bunları ortadan kaldırılmak için nelerin yapılması gerektiği, gıda endüstrisinin bu artıştaki rolü hakkında hararetli tartışmalar yapılmış olmalı diye düşünüyorum.

Oysa haberde Amerikan Endokrin Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Lisa Fish in de, Avrupa Endokrinoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Jens Bollerslev’ in de, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Sait Gönen’ in de sadece gebelikte şeker yükleme testi ile ilgili açıklamaları var.

Nitekim yüzlerce uzmanın işlerini güçlerini, araştırmalarını, öğrencilerini, hastalarını bırakıp Canan Karatay’ a cevap vermek için bir araya gelmiş olamazlar düşüncesiyle kongrenin web sayfasına baktım (2):

EndoBridge 2015’in, endokrinolojinin önde gelen uzmanları, klinisyenleri  ve bilim insanlarından oluşan bir çeşitlilik ile uluslararası bilimsel camiayı klinik endokrinoloji konularını sunmak ve tartışmak üzere bir araya getirmesini bekliyoruz.”

Kongrenin çok “zengin” bilimsel programını da inceledim (3).

Bu arada kongrede Rusça, Arapça ve Türkçe “simültane” tercüme yapılacağını da öğrendim.

(Kusura bakmasınlar ama milletlerarası tıp kongrelerinin dili İngilizcedir, konuşulanları anlamayacak olanlar ya evlerinde oturmalı veya İngilizce kursuna gitmelidir.)

Birçok konu var ama kongrenin ikinci günü yarım saatlik bir “Gebelik diyabetinde güncel tartışmalar” başlıklı bir oturum dışında “gebelik ve diyabet” ile ilgili hiçbir başlık yok.

Bu sürede de Canan Karatay’ ın kulaklarının bol bol çınlatıldığını tahmin etmek zor değil.

Bilimsel programda sosyete diyetisyenlerinin “günde 3 ana 3 ara öğün” tavsiyelerine uygun olarak bol bol kahve molası ve öğle yemeği araları verildiği dikkat çekiyor ama ne obezite ve diyabetteki artışı ne de bunun sebeplerini konu alan bir oturuma rastlayamadım.

Karatay endüstrinin adamı olabilir

Şimdi gelelim resmi gazetede kongredeki bilim adamlarından çok daha büyük basılan ve onlara adeta yukarıdan bakan Canan Karatay’a.

Ünlü diyetisyen” (!) Canan Karatay başımıza bir “gebelikte şeker testi” çıkardı ve dünyanın bir numaralı sağlık problemi obezite ve diyabeti gündemden düşürdü.

Bu bence bir algı operasyonudur.

Gebelerin hepsi ne güzel şekerli sularını kusa kusa içiyor, ayılıyor, bayılıyor ve mutlu mesut doğuruyorlardı.

Şimdi ne obeziteyi ne diyabeti ağzına alan var.

Gıda ve ilaç endüstrisi size minnettardır Sayın Karatay!

Karatay’ ın hazır gıda endüstrisinin “adamı” olduğunu düşünüyorum.

Koskoca dünya çapında kongreyi şeker testine indirgeyen Mesude Erşan da onun “gizli ortağı” çıkarsa hiç şaşırmam.

Gelelim neticeye

BİR: Gerçek bir sağlık muhabiri bu kongreden “Yendi içildi ama endokrinoloji kongresinde obezite ve diyabetteki artış gündeme gelmedi” başlıklı bir haber çıkarırdı.

İKİ: Canan Karatay’ a “endüstri sana minnettardır” ödülü verilmelidir.

ÜÇ: Yarım saatlik oturumla bu mesele çözülmez, tez zamanda bir “C. Karatay’ ı Yalanlama Kongresi” düzenlenmeli ve ibreti âlem için de her sene tekrarlanmalıdır.

DÖRT: Kongrede obezite ve diyabetin neden arttığına, alınması gereken tedbirlere dair “tek bir oturumun bile olmaması”  mümkün olmadığına göre endokrinologlar acaba “Aman kimse duymasın” diye gizli bir oturum yapmış olabilirler mi, bilemiyorum.

BEŞ:Gebelikte şeker yüklemesi” konusuna konuşma ve tartışma yasağı getirilmeli ve endokrinoloji dünyası gerçek gündemine dönmelidir.

Kaynaklar:

1. Gebelikte şeker testi şart: Hürriyet gazetesi 18 Ekim 2015 tarihli nüshasının sekizinci sayfası

2. http://endobridge.org/2015/tr/

3. http://endobridge.org/2015/tr/bilimsel-program-4/

***

EK 1 (29.5.2024): Canan Karatay’a gebelikte şeker yükleme testine karşı çıktığı için soruşturma da açtırmışlardı!

Buyurun bakalım:

24-28. gebelik haftalarındaki geleneksel şeker yükleme testi erken gebelikteki sonuçları tutarsızdır ve potansiyel olarak vakaların gözden kaçması veya aşırı teşhise yol açar.

Buna karşılık hamileliğin erken dönemlerinde kan şekerinin sürekli takibi diyabetin teşhisinde daha hassastır.

Türkçesi: Şeker yükleme testi hem gerçek vakaları kaçırabilir hem de gereksiz diyabet teşhisine yol açabilir.

https://www.medscape.com/viewarticle/cgm-aids-detecting-early-gestational-diabetes-2024a10009xj

Kaynak: https://diabetesjournals.org/care/article-abstract/doi/10.2337/dc23-2149/154558/Continuous-Glucose-Monitoring-Profiles-in

Makale: Continuous Glucose Monitoring Profiles in Pregnancies With and Without Gestational Diabetes Mellitus

***

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Filiz Çömlekçi dedi ki:

    Müthiş bir ironi yapmışsınız gene, etim yağım eridi derler ya, aynen öyle. Çok yaşayın, bin yaşayın emi.

  2. Beste Ünsal Pınar dedi ki:

    Bu kongreyi düzenleyenlerin yerinde olsaydım, koca kongreden bir bu haberin yapılmasına çok içerlerdim. Koca kongre, Mesude Erşan’ın Canan Hoca hırsına kurban olmuş.
    Tabii aslında bu kongre gerçekten “koca bir kongre” ise.
    Belki de ben yanılıyorumdur. Belki de bu kongre, Mesude Erşan’ın sadece bu “haberi” çıkarabildiği bir kongre olmuştur.
    Kongreyi düzenleyenlerin etraflıca düşünmesi gereken bir “haber” bence.

  3. Kamuran Karaca dedi ki:

    Ahmet Rasim Bey, sizi de seviyoruz ama Karatay Hoca bir başka. Onun yeri ayrı gönlümüzde. Yazınızdan onu kıskandığınızı hissettim, doğru mu bilemem. şu dünyada 4 kişiydiniz, ikiniz kaldınız. Neyse, ikiniz de çok yaşayın,çok çalışın, bizi aydınlatmaya devam edin.

  4. Cemile dedi ki:

    Taam bir hiciv yazısı ve tıptaki durumumuzu da ne güzel ortaya koymakta. Kongre düzenleme kurulu kongrelerinden böyle bir haber çıkardığı için Hürriyete tekzip göndermelidir. Yok eğer kongreden başka bir haber çıkmazdı diyorlarsa oturup iyi düşünmelidirler.

Siz de yorumunuzu paylaşın: