Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Eric Topol’ un New York Times’ taki “Coronavirus Variants Don’t Have to Be Scary. Still, Mask Up” başlıklı yazısından:

Suçlu olduğu kanıtlanana kadar tüm varyantlar masumdur.

Koronavirüste 30 bin kadar baz (nükleotid) vardır ve virüs çoğalırken ve yayılırken bu nükleotidlerde değişiklikler olur.

Sadece 20 baz değişirse, bu ilk salgından sorumlu suştan farklı bir trilyon muhtemel varyanttan fazlası ortaya çıkar.

136 milyon teşhis edilmiş KOVİD vakasından bir milyon kadarında virüsün sekansları yapıldı.

Ve bu bir milyon diziden bilim adamları, daha bulaşıcı oldukları, daha ciddi hastalığa sebep oldukları veya bağışıklık tepkimizden veya yukarıdakilerin hepsinden kısmen kaçtıkları için yalnızca bir avuç varyantla ilgileniyorlardı.

Yüz binlerce sekans, virüsün davranışındaki önemli değişikliklerle ilişkilendirilmedi. Bu değişiklikler, bilim insanlarının virüsün nasıl ve nerede yayıldığını izlemelerine yardımcı olabilir, ancak tıbbi önemi yoktur.

Beş varyantın suçlu olduğu kanıtlandı.

-B.1.1.7 (İlk defa İngiltere’ de tespit edildi)

-B.1.351 (İlk defa Güney Afrika’ da bulundu)

-P.1 (Brezilya’ da tanındı)

-Kaliforniya ve New York varyantları

Her birinin iki düzineden daha az dikkate değer mutasyonu vardır; bunların çoğu, hücrelerimize bağlanan ve aşıların ana hedefi olan virüsün başak proteinindedir.

Bazı mutasyonlar, virüsün üst solunum yolumuzu kaplayan hücrelere bağlanma yeteneğini geliştirirken, diğerleri vücudumuzun tam bir bağışıklık tepkisi oluşturma kapasitesine müdahale eder.

Kritik olarak, mutasyonların sayısı, virüsün bulaşıcılığındaki herhangi bir değişiklikle mutlaka ilişkili değildir.

Meselâ, yakın zamanda Angola’daki bir varyantın bugüne kadarki en fazla mutasyona sahip olduğu bulundu, ancak daha fazla hastalığa sebep olduğuna dair net bir delil yok.

Bir varyantın vakalarda, hastanede yatışlarda, ölümlerde ve yeniden enfeksiyonlarda artışa yol açıp açmayacağını belirlemek için laboratuvarda ve çok sayıda insanda yapılan çalışmalar gerekir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan aşılar, bazı varyantlar ortaya çıkmadan önce geliştirilmiştir. Ancak şu ana kadar, bu virüslerle savaşmada etkili görünüyorlar.

mRNA adı verilen bir teknolojiyi kullanan Moderna ve Pfizer aşıları, laboratuar çalışmaları, ana varyantların her birine karşı etkili olacaktır.

Varyantlar aşıları daha az etkili hale getirdiğinde bile, şu anda kullanımda olan mRNA koronavirüs aşıları o kadar iyidir ki, bir azalma, etkinlik oranını anlamlı bir şekilde etkilemeyebilir.

Johnson & Johnson, AstraZeneca ve Novavax aşıları için mevcut sınırlı miktarda delil, bunların varyantlarla mücadelede çoğunlukla etkili olduklarını göstermektedir.

Şimdiye kadar, B.1.351 varyantı aşılardan en fazla kurtulabilen varyant gibi görünüyor, ancak araştırmalar, aşıların hâlâ önemli hastalıkları önlemede başarılı olduğunu gösteriyor.

Bu varyantın enfeksiyonların neredeyse yüzde 100’ünden sorumlu olduğu İngiltere’den aşıların vakaları, hastaneye yatışları ve ölümleri azaltmada oldukça etkili olduğunu biliyoruz.

Nüfusunu diğer herhangi bir ülkeden daha hızlı aşılayan İsrail’den gelen raporlar, mRNA aşılarının etkinliğinin endişenin en yaygın üç çeşidi tarafından azaltılmadığını göstermiştir.

Aşılar önceki dalgalanmalarda mevcut değildi, ancak şimdi bir aşı akışı ile vakalardaki ani artışları ortaya çıkar çıkmaz durdurabiliriz.

Kaynak: https://www.nytimes.com/2021/04/13/opinion/coronavirus-variants-not-all-scary.html

***

EK 2 (19.6.2021): NDTV’nin haberine göre, DSÖ’nün baş uzmanı Soumya Swaminathan, Delta varyantının bulaşıcılığının arttığını ve koronavirüsün küresel olarak baskın türü olma eğiliminde olduğunu dile getirdi. Kovid-19’un ilk olarak Hindistan’da görülen ve İngiltere’de de en yaygın tür haline gelen Delta varyantın ABD ve Almanya’da da hızla yayılabileceği uyarısında bulunuldu. İngiliz yetkililer, ülkedeki Delta varyantı vakalarında son bir haftada yüzde 79’luk artış olduğunu belirtti. İngiltere hükümetine Kovid-19 politikalarına ilişkin tavsiyelerde bulunan Aşılama ve Bağışıklık Ortak Komitesi üyelerinden Adam Finn Delta varyantı vakalarının arttığını ve salgında 3. dalganın yolda olduğunu ifade etti.

Delta varyantı ABD ve Almanya’da baskın tür olma eğiliminde

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) Direktörü Rochelle Walensky dün, Delta varyantının ABD’de en baskın tür olmasını beklediklerini söylemişti. Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, Delta varyantının Almanya’da hızlı bir şekilde yayılabileceğine ilişkin ikazda bulunmuştu. Bakan Spahn, yeni vakaların yüzde 6’sında Delta varyantının tespit edildiğini belirtmişti.

Delta varyantı Moskova’yı etkisi altına aldı

Vaka sayılarında rekor bir artışın kaydedildiği Moskova’da bugün itibariyle 9 bin 120 Kovid-19 vakası görüldü. Delta varyantı nedeniyle vaka sayıları son haftalarda 3’e katlandı. Şehirde yeni kapanma tedbirleri devreye sokuldu. Moskova Belediye Başkanı Sergei Sobyanin, Delta varyantının şehirdeki yeni vakaların yaklaşık yüzde 90’ını oluşturduğunu açıklamıştı.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/dso-kovid-19-un-delta-varyantinin-kuresel-olarak-baskin-tur-olmasi-bekleniyor/2279395

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

1. emre dedi ki:

   16 Nisan 2021, 08:48

   korkmuyoruz hocam sayende varyant da neymiş

Siz de yorumunuzu paylaşın: