İNSANLIĞA ÇAĞRI
Op. Dr. Mehmet Okan Özdemir‘ in 25.2.20221 tarihli yazısı:
1789 Fransız İhtilali ile kazanılmış olan insan hakları, demokrasi, milliyetçilik, işçi hakları, liberalizm, adalet ,eşitlik gibi tüm değerler insanlığı hiçbir şekilde tehdit etmeyecek bir virüs salgının kullanıldığı global şirketler operasyonu ile elimizden alınmak isteniyor.
Uygulayıcılarının Great Reset (Büyük Sıfırlama) adını verdikleri bu projede asıl tehlike ne laboratuarda makyajlanmış bir coronavirüs ne de insan ırkını yok edecek bir salgındır. Global oyun kurucuların bu oyunda biz uyananlar için kullandıkları ‘’genel aşı karşıtları’’ ve ‘’çipci komplo teorisyenleri’’ kalıplarından çıkmalıyız ve asıl amaçlarını saklayacak gündem saptırma tuzağına düşmemeliyiz.
Asıl büyük bir kararlılıkla karşı durmamız gerekenler dünyayı yönetmek üzere tüm ülkelerde iktidar ve muhalefetleri işgal edenleri yetiştiren, geliştiren, sonra ad onları ellerindeki finansal güç ve yaptırımlarla istedikleri gibi yönlendiren, istedikleri yapıldığı müddetçe iktidarları fonlayan, böylece iktidarların süresini belirleyen ve biz insanlara anlamsız sınırsız zulüm uygulayanlar olmalıdır.
Ellerindeki akıllara sığmayan para gücü ile satın aldıkları bilim, medya, siyaset ve sanat dünyasındaki yüzbinlerce karakter yardımı ile yürütülen süreç bu gücün uygulayıcı aparatı olarak kullanılan Dünya Sağlık Örgütünün Çin’de uygulamaya başladığı ve Türkiye’de de #HES kodu olarak prototip çalışması sürdürülen Dijital Sağlık Kimliği ID2020 ve GAVI nin kademeli olarak dünya insanına dayatılmasından ibarettir.
Bu yolla dünyaya hakim kılınacak ”Global Şirketler Komünizmi” ile insanın tüm özgürlük alanları kontrol altına alınarak modern köleliğe ve tutsaklığa razı edilmesi aşılamaların dijital kimliklere işlenmesi bahane edilerek gerçekleştirilecektir.
On hatta yüz yıllardır aşama aşama getirildiğimiz noktada nihayet düğmeye 2020 yılında basılmıştır. Artık ne oyun kurucular ne de hayatları ile oynanan bizler açısından bir geri dönüş söz konusu değildir, kazanan tarafı yalnızca para değil, akıl, sabır, emek ve dayanışma gücü belirleyecektir.
2020 yılı itibarıyla 3.Dünya Savaşı başlamıştır, taraflar artık öncekilerde olduğu dünyanın çeşitli ülkeleri değil, sadece İYİLİK ve KÖTÜLÜK olarak belirlenmiştir. Eğer bu zorlu savaşta amaçları yalnızca nüfusu azaltmak olsaydı bugün bile yarıya indirmek için ellerinde yeteri kadar çeşitlilikte yöntem ve materyali bulunan sistemin para kazanması mümkün olmazdı..
Asıl amaçları insanları hasta ederek, hastalanan milyonlarca, milyarlarca insan üzerinden ulusal kaynakları şirketlerine aktardıktan sonra ölümleri sağlamak, özellikle de dijital çağa ayak uyduramayacak olan ve eski alışkanlıklarını, geleneklerini sürdürmeye devam eden, emeklilik maaşları ile sisteme yük kabul ettikleri yaşlıların hayatlarına son vermektir.
İnsanların genetik dizinlerine mRNA aşıları ile müdahale ederek kadınların doğurganlığını kontrol altına alıp, doğacak olan çocukların da kendi dizayn ettikleri genetik özellikte dünyaya gelmesini sağlamak da bu çılgın projenin diğer bir ayağıdır.
Böylece insan ırkı gitgide kendi amaçları doğrultusunda evrime uğratılacaktır. Bunun için de uzun süreli kaoslar, korkular yaratılmıştır. Korku olmadan algılar değiştirilemez. Yüzyıllar boyu yerleşmiş algılar insanlara sürekli pompalanan ölüm korkusu ile değiştirilmektedir.
Ben bir bilim ve tıp insanı olarak iyi amaçlarla kullanılan hiçbir aşıya karşı değilim, bazılarının yararlarını yadsımam mümkün değildir. Karşıtlığım bu genetik değişim projesinin en kuvvetli kaldıracı olup kasıtlı bir şekilde yanlış kullanımında ısrar edilen PCR testi ile başlatılan ,gerçek tıbbı ve bilimi yok sayan bilim, medya, siyaset destekli acımasız sürecedir.
Karşıtlığım özgür insanlar olarak halklara çeşitli algılarla dayatılan zorunlu aşı kampanyası sonrası getirecekleri özgürlük kısıtlamalarınadır. Bu acımasız proje bir tek insanların aşılanmayı reddeden kısmının aşılanmak isteyenlerden daha fazla sayıda olduğu durumda çökebilecektir.
Direncim asıl olarak fişlenmeye, seyahat ve yaşam tarzı gibi özgürlüklerimizi ,yaşam alanlarımızı, ekonomik kazanımlarımızı, mülkiyetlerimizi tek tuşla kısıtlayabilecek olan dijital karneye ,istedikleri gibi oynayabilecekleri dijital parayadır.
Ayrıca itirazım bugünlerdeki kısıtlamalar yoluyla işsiz bıraktıkları milyarlarca insanı razı edecekleri ve bir lütuf, bir iyilik olarak sunacakları sefalet sınırındaki Global Vatandaşlık Maaşınadır. Özgürlük aşığı bir insan olarak amacım bizi adım adım modern köleliğe taşıyan ve kararını 1843 yılında New York da verdikleri TEK DEVLET, TEK MİLLET, TEK DİN, TEK BAYRAK mezalimine engel olmaya çalışmak, ulus kalabilmeyi başarmak, Tanrıcılık oynayanlara köle olmaya hayır demek, kula kulluk etmeye karşı çıkmaktır.
Bu insanlık dışı projeye tüm gücümle karşı durmak vatanıma olan sevgimin, Ulu Yaradana olan inancımın gereği, O’na olan sorumluluğum, bağımsızlığımızı canları pahasına sağlayan şehitlerimize, kutsal bayrağımıza borcum, çocuklarımıza bırakabileceğim en değerli mirasım, akıllı, ahlaklı bir canlı olarak yaradılışımın, insan olmamın gereğidir.
Üstün medeniyet diye pazarlanan tek dişi kalmış canavara, yapay zeka adını verdikleri şeytani oluşuma karşı durabilmenin yolu uyumamaktır ,uyursak ölürüz, ölmezsek de ölmekten beter yaşarız. İnsan kalalım, özgür düşüncelerimizi ve aklımızı kullanalım böylece huzurla ve sağlıkla kalalım. Mutlu yıllar dilerim.
Kaynak: https://xn--mehmetokanzdemir-vwb.com/index.php/2021/02/25/insanliga-cagri-2/
***
‘TEK DEVLET, TEK MİLLET, TEK DİN, TEK BAYRAK’????
Allah Allah tanıdık geldi 🙂