MARATONCULARDA KOLON KANSERİ RİSKİ YÜKSEK

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Koşmak, sağlığımız için inanılmaz faydalı bir aktivite. Kalp sağlığını destekler, kilo kontrolüne yardımcı olur, diyabet ve hipertansiyon riskini azaltır ruh hâlimizi iyileştirir ve enerjimizi artırır.

Henüz erken aşamadaki bazı bilimsel çalışmalar, çok yoğun ve uzun süreli dayanıklılık sporlarının bağırsak üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini, uzun mesafe koşucularında kolon kanseri riskinin daha yüksek olabileceğini düşündürüyor.

Maraton ve ultra-maraton koşucularının neredeyse yarısında kolon polipleri tespit edilen bir ön çalışmanın ardından, aşırı dayanıklılık koşusu ile kolorektal kanser arasında bir bağlantı olup olmadığı sualine cevap arayan bir çalışma planlandı (1).

Çalışma nasıl yapıldı?

En az iki kayıtlı ultra-maraton (50 km veya daha uzun) veya beş kayıtlı maratonu (26,2 mil) tamamlamış 35-50 yaş aralığındaki 100 atlete kolonoskopi yapıldı; enflamatuar bağırsak hastalığı, ailevi adenomatöz polipozis (FAP) veya Lynch Sendromu olduğu bilinen veya şüphelenilenler hariç tutuldu.

Bu çalışmadaki 100 katılımcının 39’unda en az bir adenom ve %15’inde ileri evre adenom bulundu.

Adenomlar, bağırsak iç yüzeyinde oluşan iyi huylu yani selim tümörlerdir, ancak “ileri evre” olarak sınıflandırılanlar, boyutları (genellikle 1 cm’den büyük), %25’ den fazla tubulo-villöz yapılar bulunan veya displazi (hücrelerin anormal gelişimi) gibi özellikleriyle kanser riski taşıyabilir. Bu tür oluşumlar, kolon kanserinin öncüsü olarak kabul edilir

Son araştırmalara göre, genel nüfusta 40’lı yaşların sonlarındaki yetişkinlerin yalnızca yaklaşık %4,5 ila %6’sının bu tür ileri evre adenomlar var. Ancak, bu çalışmaların çok daha fazla sayıda katılımcı üzerinde yapıldığı unutulmamalıdır.

İskemik kolit meselesi

Ağır eforlardan sonra görülen belirtiler, kanın kolondan bacaklara ve diğer kaslara yakıt sağlamak için yönlendirilmesi ve bağırsak dokusunun geçici olarak oksijensiz kalmasıyla oluşan bir durum olan iskemik kolite atfedilir.

Bu durum kramp tarzında karın ağrısı, dışkıda kan, ishal gibi belirtilere yol açabilir, ancak genellikle kendiliğinden düzelir. İskemik kolitin kansere sebep olduğuna dair bir delil de yoktur.

Bacaklara giden kan akışının bağırsakları oksijenden mahrum bırakması, tekrarlayan hasar ve onarım döngüleri yani çok sayıda hücrenin ölüp düzensiz ve kontrolsüz bir şekilde yeniden büyümesi durumunda, DNA replikasyon hataları için birçok fırsat doğar ve bu da kansere zemin hazırlayabilir

Uzun mesafe koşuları sırasında neler oluyor?

Bağırsak kanlanması azalıyor: Kan akışı daha çok kaslara yöneliyor, bu da bağırsak hücrelerinde geçici oksijen yetersizliğine yol açabiliyor.

Mikrotraumalar ve enflamasyon gelişiyor: Yoğun fiziksel stres bağırsak duvarında küçük hasarlara, bağırsak duvarı geçirgenliğinin artmasına ve kronik enflamasyona sebep olabiliyor.

Barsak mikrobiyotası değişiyor: Bağırsak florasının dengesizleşmesi, bazı kanser türleri için risk faktörü kabul ediliyor.

Beslenme : Dayanıklılık sporlarıyla uğraşanların enerji ihtiyacı fazladır ve bu da beslenme alışkanlıklarını değiştirir. Meselâ, işlenmiş ve daha fazla karbonhidratlı gıdalar, enerji içecekleri yiyip içebilirler.

Çevresel faktörler: Ayrıca maraton gibi etkinliklerde çevresel faktörlere (mesela hava kirliliği) daha fazla maruz kalınabilir.

Bu mekanizmalar üzerinden, aşırı koşunun uzun vadede kolon sağlığını olumsuz etkileyebileceği düşünülebilir.

Fiziki aktivite genel olarak kanser riskini azaltır

Genel olarak, fiziksel aktivite yoğunluğu ile kolon kanseri riski arasında ters yönde ilişki bulunduğu çok sayıda gözlemsel ve meta-analiz çalışmada gösterilmiştir (2).

Örneğin, Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü’nün özetinde, en yüksek düzeyde fiziksel aktivite gösterenlerin en düşük fiziksel aktiviteye kıyasla kolon kanseri riskini yaklaşık %19 kadar daha düşük yaşadığı bildirilmiştir (3).

Bir meta-analiz ve sistematik inceleme, kolorektal kanser teşhisi sonrası egzersizin hayatta kalma ve nüksü önlemede olumlu etkileri olabileceğini göstermektedir (4).

Panik yapmayın, araştırmalar devam ediyor!

Şu an için kesin bir yargıya varmak doğru olmaz. Araştırmanın erken aşamada olduğunu, bir kontrol grubu bulunmadığını ve koşunun genel sağlığa olan sayısız faydasını göz ardı etmemek gerektiğini unutmayalım.

Bu bulgular erken ve sınırlı çalışmalara dayanıyor.

Genel olarak düzenli egzersiz (koşu, yürüyüş, yüzme, bisiklet) kolon kanseri riskini azaltan en güçlü yaşam tarzı faktörlerinden biri.

Risk özellikle elit, çok yüksek hacimli antrenman yapan sporcularda yüksek

Gelelim neticeye

Bu çalışma herhangi bir şeyi ispat etmekten ziyade bir hipotez üretmeye yarar.

Düzenli egzersiz yapın, ama vücudunuzu aşırı zorlamayın. Kan ter içinde kalmayın. Kimseyle yarışmaya kalkmayın. Egzersizi hayat tarzı olarak kabul edin. Günlük hayatın içine yedirin. Ev ve bahçe işlerini kendiniz yapın.

Uzun mesafe koşuyorsanız, beslenmenize ve bağırsak sağlığınıza dikkat edin.

Egzersizi bir yarış olarak değil, ömür boyu sürecek bir alışkanlık olarak görün.

Kaynaklar:

1. https://www.asco.org/abstracts-presentations/ABSTRACT491966 

Makale: Risk of pre-cancerous advanced adenomas of the colon in long distance runners.

2https://cancerci.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12935-022-02670-3

3https://www.cancer.gov/about-cancer/causes-prevention/risk/obesity/physical-activity-fact-sheet

4https://ijbnpa.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12966-020-01021-7

Siz de yorumunuzu paylaşın: