SGK’ NIN 65 YAŞ ÜSTÜNE KANSER İLACI VERMEDİĞİ VAK’ASINDA KİM HAKLI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

CHP Bursa milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) yayınladığı uygulama tebliğine tepki göstermiş, şunları söylemişti:

“Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Sağlık Uygulama Tebliği’nde yer alan bir madde nedeniyle şu anda 67 yaşındaki bir yurttaşımız, kendisine böbrek kanseri tanısı konduğu halde ilaçlarına erişemiyor. Neden? Çünkü Sağlık Uygulama Tebliği’nde 65 yaşını üstündekilere bu ilacın verilmesi uygun bulunmamış.

Eğer böbrek kanseri olmak için 65 yaşından sonra tanı almış durumdaysanız herhangi bir şekilde bu kanser ilacını kullanamıyorsunuz. Böyle saçmalık olmaz.”

‘İlaçların her bir dozu 80 bin lira üstünde ve epey bir zaman kullanılması gerekiyor’

İnsanların sağlık hakkı doğuştan kazanılmış en temel haklarından birisidir ve bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı kaç yaşında olursa olsun ihtiyaç duyduğu tedaviye doğrudan ulaşabilmelidir. SGK’ nın ‘sen 65 yaşını geçtin bu nedenle de ben sana bu ilacı vermiyorum’ demesi kabul edilemez.

Yurttaşımız dava açmış bu davayı da kaybetmiş. Neden? Çünkü SGK tebliğde 5’nci maddeyi göstererek ‘sen 65 yaşını geçtin ben sana bu ilaçları sağlayamam’ dediği için.

Bu ilaçların her bir dozu 80 bin lira üstünde ve bu ilacın epey bir zaman kullanılması gerekiyor. Bir emekli yurttaşın Türkiye Cumhuriyeti’ne uzun yıllar hizmet etmiş olmasıyla bir yurttaşın ilaca erişememesi bugün hem sosyal güvenlik alanında hem de sağlık alanında büyük bir utanç kaynağıdır. Bu utanç ivedi bir şekilde giderilmelidir.”

K: https://www.diken.com.tr/chpli-pala-sgk-65-yasindan-sonra-bobrek-kanseri-tanisi-alanlara-ilac-vermiyor/

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM): ‘İlacın ruhsatında 65 yaş altı kullanım endikasyonu bulunuyor’

DMM iddiayı yalanlarken ilacın kullanım ruhsatında 65 yaş altı kullanımına uygun olduğunun belirtildiğini aktardı.

Açıklama özetle şöyle:

* Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilaç politikaları; hasta güvenliği, bilimsel kanıtlar, uluslararası onaylı klinik veriler ve kamu kaynaklarının adil kullanım ilkeleri doğrultusunda yürütülmekte, birçok yüksek maliyetli kanser ilacı devlet tarafından karşılanmakta ve hastaların tedaviye erişimi kolaylaşmaktadır.

* Bu ilaçların kullanım ve ödeme kriterleri, bilimsel veriler, klinik çalışmalar, maliyet-etkinlik analizleri ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış endikasyonlar çerçevesinde belirlenmektedir. Türkiye’de hiçbir vatandaş, yaşı ya da sosyal durumu nedeniyle tedavi dışında bırakılmamaktadır.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), CHP Bursa Milletvekili hekim Kayıhan Pala’nın “SGK 65 yaş üzeri böbrek kanseri hastalarına ilaç vermiyor” iddiasını yalanladı.

* Söz konusu haberlerde dile getirildiği gibi SGK tarafından tedaviye erişimi engelleyen bir sınırlama söz konusu değildir. Bilakis ilgili ilacın geri ödeme alındığı tarihte kendi kullanım ruhsatında ‘böbrek kanseri olan hastalarda 65 yaş altı kullanım endikasyonu bulunmaktadır’ kaydıyla ilişkili bilimsel bir durumdur.

K: https://www.diken.com.tr/dmm-sgknin-65-yas-ustune-kanser-ilaci-vermedigi-iddiasi-dogru-degil/

Bu ilaç Cabometyx (cabozantinib) olmalıdır

Cabometyx, trozin kinaz inhibitörü adı verilen bir tür hedefe yönelik akıllı ilaçtır. Başta ileri evre böbrek kanseri (renal hücreli karsinom) olmak üzere birden fazla kanser türünde kullanım onayı vardır. 

Cabozantinib, tümör hücrelerinin büyümesi ve yayılması için kritik olan, aynı zamanda tümöre yeni damar oluşumunu (anjiyogenez) sağlayan birden fazla proteini (reseptör tirozin kinazları) hedefler ve bloke eder. Bu sayede:

◾ Tümör hücrelerinin büyümesi yavaşlar veya durur.

◾ Tümörün beslenmesi için gerekli yeni damar oluşumu engellenir.

◾ Kanserin yayılması (metastaz) üzerinde etkili olur.

Bu ilaç 65 yaş üzerinde kullanılır mı?

Cabometyx’ in onay aldığı tüm klinik çalışmalarda, önemli sayıda 65 yaş ve üstü hasta yer almıştır. Yapılan analizler, ilacın bu yaş grubundaki hastalarda da genç hastalara benzer şekilde etkili ve güvenli olduğunu göstermiştir. Yaşlı hastalarda da tedaviye bağlı tümör küçülmesi ve sağkalım süresinde uzama gözlemlenmiştir.

Onkologlar için belirleyici olan, hastanın takvim yaşından ziyade, “performans durumu” dur. Yani, hastanın günlük aktivitelerini ne ölçüde yapabildiği, diğer hastalıklarının (yüksek tansiyon, diyabet, kalp yetmezliği vb.) olup olmadığı ve bu hastalıkların ne kadar kontrol altında olduğu çok daha önemlidir.

Genel durumu iyi, aktif bir 75 yaşındaki hasta, Cabometyx tedavisini genç bir hasta gibi tolere edebilir.

Yaşlı hastalarda dikkat edilmesi gereken yan etkiler:

◾ İlacın yan etkileri (ishal, yorgunluk, iştahsızlık, el-ayak sendromu, tansiyon yüksekliği vb.) her yaştan hastada görülebilir. Ancak, yaşlı hastalarda bu yan etkilerin daha şiddetli olma veya hastanın genel durumunu daha fazla etkileme ihtimali vardır. Bu sebeple, yaşlı hastalar tedavi sırasında daha yakından takip edilir.

◾ Hekim, gerekli gördüğünde yan etkileri yönetmek için ilacı geçici olarak kesebilir veya dozunu azaltabilir. Ayrıca yaşlı hastalarda sıklıkla birden fazla ilaç kullanıldığı için, muhtemel ilaç etkileşimlerine de dikkat edilir.

Özetle Cabometyx 65 yaş ve üstü hastalar da dahil olmak üzere, uygun kanser türlerinde kullanılan bir tedavi seçeneğidir. Tedaviye başlama kararı ve doz ayarlaması, hastanın yaşından çok, genel sağlık durumu, böbrek ve karaciğer fonksiyonları, kullandığı diğer ilaçlar ve yan etkileri yönetme kapasitesi göz önünde bulundurularak, tecrübeli bir onkolog tarafından verilir.

Yeni ilaç her daim daha etkili, daha emniyetli ve mutlaka tercih edilmesi gereken ilaç demek değildir

İki tarafın açıklamalarını da yazdım. Kimin haklı kimin haksız olduğuna siz karar verin.

Ben bu haberden yola çıkarak size olayın başka bir tarafına dikkat çekmek istiyorum: Sadece halk değil doktorlar da yeni ve de pahalı ilaçların daha etkili, daha emniyetli, daha iyi olduğuna inanır. Ne var ki bu her yeni ilaç için doğru değildir.

✅ Bir örnek…

Meme kanserli hastalarda 20 seneden beri kullanılan “Paclitaxel” isimli ilacın “Abraxane” ve “Ixempra” isimli yeni ilaçlara göre hem daha etkili hem de daha güvenli olduğu tespit edildi.

“Avastin” kullanan 799 hastanın katıldığı bu araştırmaya göre Paclitaxel alan hastalar ortalama olarak 10.6 ay yaşarken bu süre Abraxane için 9.2 ve Ixempra için 7.6 ay olarak bulundu.

Ağrılı duysal nöropati gibi yan etkiler Paclitaxel alanlarda yüzde 16, yeni ilacın verildiği hastalarda ise yüzde 25 oranında rastlandı.

Kanla ilgili toksik reaksiyonlar yüzde 12 ile en az Ixempra alanlarda görüldü. Bu yan etki oranı Paclitaxel grubunda yüzde 21 Abraxane grubunda ise yüzde 51 idi.

Buradan çıkan netice şu: 20 senelik Paclitaxel yeni ilaçlara göre hem daha etkili hem daha güvenlidir.

Kaynakhttps://ahmetrasimkucukusta.com/2012/06/05/yazilar/elestirel-yazilar/ilaclar/yeni-ilaclara-aldanmayin/

✅ Bir başka örnek…

Yeni kanser ilaçları çoğu zaman mucize gibi sunuluyor ama işin aslı öyle değil.

Yeni kanser ilaçlarının FDA onay dosyalarında ciddi klinik belirsizliklere (tek kollu deney, uzun dönem veri eksikliği, genellenebilirlik meseleleri) dikkat çekiliyor.

Ama bu belirsizliklerin çoğu dergi makalelerine ve klinik rehberlere yansımıyor.

Sonuç: Hekimler ve hastalar eksik bilgiyle karar veriyor. Acı hakikat!

Kaynakhttps://x.com/drahmetrasim/status/1970229769464598636

✅ Bir örnek daha…

USA’ da yapılan çalışmada ilaç şirketlerinden para alan bazı onkologların o şirketin ilaçlarını yazdıkları ortaya çıktı.

Araştırmada, 2013 senesinde ilaç endüstrisinden hediye, konuşma veya danışma ücreti, yemek, seyahat için veya araştırma desteği isimleri altında para alan doktorlara ait veriler ve bu doktorların çeşitli tedavi seçenekleri bulunan böbrek kanseri ile KML olarak bilinen kronik miyeloid lösemi için ilaç tercihleri değerlendirildi.

İlaç şirketlerinden menfaat temin edenlerin o şirketin böbrek kanseri ilacını yazma ihtimallerinin şirketten herhangi bir para almayanlara göre yüzde 84, KML ilacını yazma ihtimallerinin de yüze 31 daha fazla olduğu belirlendi.

USA’ da doktorlar ve eğitim hastaneleri ilaç endüstrisinden her sene 7 milyar dolar para alıyor ve bu ödemeler daha pahalı olan orijinal ilaçlar için yapılıyor.

Kaynakhttps://ahmetrasimkucukusta.com/2018/04/12/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/kanser-ilaclari-sirketlerin-doktorlara-yaptigi-odemelere-gore-belirleniyor/

Bu da var…

✅ JAMA’ da yayınlanan araştırmada, 2001-2010 seneleri arasında FDA tarafından ruhsat verilen ilaçların üçte birinde emniyet problemleri olduğu ortaya çıktı.

Araştırmaya göre, bu süre içinde onay alan 222 ilacın 123’ ünde 71’ ine FDA’ nın müdahalesi gereken emniyet problemleri görüldü.

Bu ilaçların prospektüslerine “black box warning” (kara kutu uyarısı) adıyla bilinen hayatı tehdit eden riskleri gösteren uyarı konması gerekti.

Bu ilaçların çoğunun ruh hastalıkları tedavisinde kullanılan ilaçlarla, hızlı onay verilen ilaçlar olduğu dikkat çekiyor.

Ruhsat alan 3 ilaç ise piyasadan çekilmek zorunda kalındı.

Kaynakhttps://ahmetrasimkucukusta.com/2017/05/11/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/fda-nin-onay-verdigi-her-uc-ilactan-biri-sorunlu-cikiyor/

Gelelim neticeye

⚜ Kimin haklı kimin haksız oluğuna siz karar verin.

Bu vakadan bağımsız olarak şunları hatırlatırım:

⚜ Bizde ilaçların yüzde 96′ i SGK tarafından karşılanmaktadır; dolayısıyla ilaçlara SGK’ nın ödediği para hepimizin parasıdır.

⚜ Ülkemizde anormal derecede gereksiz ilaç yazılması ve ilaç israfı vardır. Meselenin acı tarafı, bu hakikatin vatandaşın da doktorların da hemen hiç umurunda olmamasıdır. 

⚜ Hayat tarzı eksik ve yanlışlarından kaynaklanan kronik hastalıkların neredeyse hepsi bu hususlara önem verilmeden sanki o hastalığın sebebi “ilaç eksikliği” imiş mantığıyla tedavi edilmeye çalışılmaktadır.

⚜ Tıp eğitimi de tıbbi uygulamalar da ilaç şirketlerinin tahakkümü altındadır. 

⚜ Mucize gibi sunulan birçok ilacın daha sonra işe yaramaz veya çok riskli olduğunun ortaya çıkmasının ve hatta bunların ruhsatlarının geri çekilmesinin sayısız örneği vardır.

⚜ Elbette yeni çıkan ilaçlara körü körüne karşı değilim. Bugün başarıyla kullandığımız her ilacın geçmişte yeni bir ilaç olduğunun da tabii ki bilincindeyim ama yeni bir ilacın bilinçsizce yazılmasına da karşıyım.

NOT: Prof. Dr. Kayıhan Pala, bir halk sağlığı uzmanı ama ben onun gereksiz tıbbi tetkikler ve ilaç kullanımına, ilaç israfına, kanserlerin önlenmesine… kısaca koruyucu halk sağlığına dair bu tür açıklamalarına rastlamadım. Bana denk gelmemiş de olabilir.

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: