Sağlık Bakanlığı’ mızın hastanelerdeki ve acillerdeki yığılmayı önlemek için cansiperane çalışması her türlü takdiri hak ediyor. Gel gelelim bu yığılma buraya gelen ve çoğu hasta olmayan kişilere doktor bulmakla önlemez. Yapılması gereken şey gereksiz başvuruları azaltmaktır. Benim de bu mevzuda bazı tavsiyelerim var.

Tavsiye ve uyarıları tıp âlemi tarafından ”emir” kabul edilen CDC’ nin (Hastalık Koruma ve Önleme Merkezi) Başkanı, ilaç ve türün şirketlerinden hisse senedi aldığının ortaya çıkması üzerine istifa etti. Bu istifa, CDC’ yi bilimsel bir kuruluş zanneden tıp âleminin gerçekleri görmesini sağlayabildiğinde daha büyük değer kazanacaktır.

Etken maddesi oseltamivir olan grip ilacını içtikten kısa süre sonra halüsinasyonlar gören, kendine zarar vermeye ve pencereden atlayarak intihara teşebbüs eden küçük kızın haberinden sonra 16 yaşında bir gencin Tamiflu içtikten sonra intihar ettiği bildirildi. Etkinliği ve emniyeti ispatlanmamış olan bu ilacın özellikle çocuklarda kullanılmasını doğru bulmuyorum.

Gribe karşı %85-95 koruma sağlaması gereken aşıların bu seneki etkinliklerinin sadece %17 olduğu bildirildi. Bu, pratik olarak aşının işe yaramadığı manasına geliyor. Tamamen ticari bir mantıkla hazırlanan grip aşılarının koruyucu olması asla mümkün değildir. İyi ki etkisi olmayan bu aşıyı ülkemizde USA’ daki ilaç propandistleri gibi “öven” doktorlar yok.

77 bin kişi üzerinde gerçekleştirilen kapsamlı metaanalizde omega 3 haplarının kalp hastalıkları ve bunlara bağlı ölümleri önlemediği belirlendi. Balıkları “içinde cıva var, yeteri kadar omega 3 yok, bunların haplarını almak gerekir” diye kötüleyen, omega 3 hapı satan tüccarlara ve doktorlara kanmayın. Resimdeki balık gibi oltaya gelmeyin!