KOVİD hastalarında görülen önemli problemlerden biri olan kanda oksijen satürasyonunun düşmesi ve dokulara yeteri kadar oksijen taşınamamasının bir sebebinin de koronavirüslerin olgunlaşmamış eritrositleri tahrip etmesi olduğu gösterildi. Ağır KOVİD ve ölümleri azalttığı bilinen dekzametazon eritrositlerin olgunlaşmasını hızlandırarak da fayda sağlıyor.

Akut solunum yolu hastalıklarının üçte birinden fazlasının, mide-bağırsak bozukluklarının %40’ının ve ensefalit vakalarının yarısından fazlasının bilinen bir sebebi yoktur. Kanserlerin %20 kadarının, multipl skleroz ve romatoid artrit gibi oto-immün hastalıkların önemli bir kısmının viral tetikleyicilere sahip olduğu düşünülüyor, ancak bunların büyük çoğunluğu henüz tanımlanmadı.

Değerli bilim adamı Hotamışlıgil “Kovid-19 aşısını hiçbir tereddüdüm olmadan yaptırdım” demiş. Ben olsam “aşırı işlenmiş paketlenmiş gıdaları da hiçbir tereddüdünüz olmadan ağzınıza koymayın” diye de eklerdim. Koronavirüs enfeksiyona sebep oluyor, metenflamasyon öldürüyor! Koronavirüs=KOVİD, aşırı işlenmiş gıdalar=METENFLAMASYON!

SARS-CoV-2’ nin hücreden hücreye geçişinin ACE-2 vasıtasıyla arttığı ama bu iletimin ACE-2’ den bağımsız olarak endozomal membran füzyonu mekanizmasıyla da mümkün olabileceği gösterildi. Araştırmaya göre, bu durumda nötralizan antikorlar da işe yaramayabiliyor.

Yeni bir araştırmada KOVİD’ in ağırlığını kilo, vücut kitle endeksi veya yağ miktarı değil doğrudan enflamasyonun belirlediği gösterildi. Buna göre, esas mühim olan vücudun değil metabolizmanın obez olmasıdır. Bu araştırma obezite paradoksuna yeni bir destek sunuyor. Sağlıklı beslenip de kiloları fazla olanların, obezlerin içi rahat olsun!