Bugünlerde birçok insan öksürüyor. Astım, bronşit, sinüzit, grip, larenjit, farenjit, zatürree, tüberküloz, kulak iltihabı gibi öksürüğe yol açabilecek pek çok hastalık var. Ancak, her öksürük mutlaka bir hastalık belirtisi değildir. Bazen çok farklı sebeplerle de öksürebiliriz ve bu öksürük türlerinin araştırlması ve tedavisi gerekmez.

Bir okurum soruyor: “Kızımın öğretmeni dişlere florür vernik uygulaması yapılması ile ilgili bir form göndermiş. Yaptırmak mı gerekiyor yoksa zararlı mı? Netten okuduklarımdan kafam karıştı.” Florürlü cilanın diş çürüklerini önlediğine dair kaliteli araştırmalar yok. Etkinliği ve emniyeti %100 ispatlanmamış hiçbir tıbbi uygulamayı tavsiye etmem.

Modern tıbbın beslenme tavsiyeleri iflas etmiştir. Obeziteyi önleyemeyen, tedavi edemeyen tıp çareyi obezleri ameliyat masasına yatırmakta bulmuştur. Son senelerde en hızlı gelişen, “müşterisi” en hızlı artan bilim dalı “obezite cerrahisi” dir. Bu, modern tıp için övünç değil “utanç verici” bir durumdur.

Obezite salgını, “2 saatte bir atıştırmayı, günde 5 porsiyon meyve yemeyi, hazır gıdaları ve layt ürünleri öne çıkaran; yumurtayı, tereyağını, kırmızı eti yasaklayan modern tıbbın yanlış beslenme tavsiyelerinin” eseridir. Obezite, endüstrinin menfaatini kollayan bu yanlış tavsiyeler yüzünden tüm dünyada bir salgın hastalık haline dönüşmüştür.

Yaz aylarında dünyaya gelen bebeklerin daha sağlıklı olduğu, düşük doğum tartısı, boy kısalığı ve erken buluğa ermenin daha az görüldüğü bildirildi. Bu sonuç, gebeliğin son aylarında annenin daha fazla güneş almasına, oradan da D vitaminine bağlanıyor. Gelin görün ki araştırmadan böyle bir sonuç çıkarmak kesinlikle mümkün değil!