Prof. Dr. Gaye Usluer “Bilhassa risk grubunda olanların aşılanmak için geç kalmadığını ve aşı yaptırmalarını” tavsiye ediyor. Bu tavsiye, USA’ da bu seneki salgından yüzde 95 oranında aşıdaki ile uyumlu olmayan H3N2 virüsünün sorumlu olduğu bilinerek mi yapılıyor bilinmeden mi, anlayamadım.

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı sayın Prof. Dr. Cansun Demir’ e yönelttiğim sorulara TJOD’ dan gelen cevap aşağıdaki gibidir. Soruları Dernek Başkanı mı ya da onun tarafından görevlendirilen biri mi cevapladı anlayamadım. Her neyse, işte sorular ve cevapları:

HPV aşıları; HPV enfeksiyonu sonrası gelişen, kadınlarda rahim ağzı kanseri ve kanser öncü lezyonları başta olmak üzere; kadın dış genital organları, makad kanser ve kanser öncesi lezyonları ve anogenital siğillere erkekte makad kanser ve kanser öncesi lezyonları ve anogenital siğillere karşı koruyucu olarak üretilmiştir.

Vücudumuzun kıştan en çok etkilenen yeri, dış ortamla sürekli temas halinde olan derimizdir. Soğuk ve kuru havada, hele de rüzgâr ve ayaz varsa, yüzümüz, burnumuz, kulaklarımız, ellerimiz üşümeye, soğumaya ve daha sonra kızarmaya, hatta kaşınmaya ve yanmaya başlar. Soğukta derimizde bazı anormal reaksiyonlar da görülebilir.

Yüksek früktozlu mısır şurubunun sofra şekerinden daha “toksik” olduğu, farelerin ömrünü kısalttığı, üreme oranlarını azalttığı tespit edildi. Zehirlemekte ısrarlı olanlara hiç değilse mısır şurubu yerine sofra şekerini tavsiye ediyor, idareci ve doktorlarımıza da kısırlıkta “şekerin” de rolü olabileceğini hatırlatıyorum. Şeker yiyip ağızının tadını bozmayın.