İnsanların acılarını dindiren, rahat nefes almalarını, sağlıklı yaşamalarını sağlayan, dertlerine deva olan modern tıbbın giderek insanları hasta eden bir sisteme dönüştüğünü fark edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ticari modern tıp uygulamalarına karşı çıkanlar kervanına Hint kardiyologlar da katıldı. Darısı bizimkilerin başına!

Anne sütüyle beslenmenin kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisinin kolesterol haplarından daha fazla olduğu belirlendi; emme süresi uzadıkça etki de artıyor. Sağlıklı olmanın, hem kalp hem diğer tüm hastalıklardan korunmanın temel yolu “kolesterol hapı içmek değil”, doğru hayat tarzıdır. Anne sütüyle beslenme de doğru hayat tarzı unsurlarından biridir.

Uzun yaşayanlarda rastlanan bir gen varyantının insanların zihinsel faaliyetlerinin daha iyi olmasını sağladığı, yaşlanmayla beraber gelişen normal hafıza kayıplarını da baskıladığı tespit edildi. Cell Reports isimli dergide yayınlanan araştırma bir hastalığa bağlı olarak ya da normal yaşlanma sonucu gelişen hafıza problemleri olan insanlar için yeni tedavi imkânları yaratabilecek.

Diyabet, obezite ve mide bağırsak hastalıklarında rolü olabilecek, dünya nüfusunun yarısından çoğunda bulunan yeni bir “virüs” keşfedildi. “crAssphage” adı verilen bu virüs, bir bakteriyofaj yani bir bakteriyi enfekte eden ve bakteri içinde çoğalan bir virüs. Taramalarda bu virüsün insanlık tarihi kadar eski olduğu da ortaya çıktı.

Yeniden yayınlanan meşhur araştırma, GDO’ lu mısır ve herbisitin farelerde ağır karaciğer ve böbrek hasarı, hormonal değişiklikler ve tümör riskini artırdığını, bunların güvenli olduklarını söyleyebilmek için deney süresinin 2 sene olması gerektiğini gösteriyor. Size “hapı yutturmak” isteyenlerle “GDO yedirmek” isteyenlerin “aynı tipler” olduğunu unutmayın.