Dünya Beyin ve Sinir Cerrahisi Dernekleri Federasyonu (WFNS) onursal başkanı ve baş danışmanı ünlü cerrah Prof. Dr. Madjid Samii, beyin cerrahisinde gelinen son noktayı anlattı. Prof. Dr. Samii, teknolojinin geldiği noktanın teşhis ve tedavide gelinen konumla birebir örtüştüğünü aktarırken şu sorunun cevabını verdi: Teknoloji geliştikçe cerrahlık kolaylaştı mı? İşte Prof. Dr. Samii’den önemli uyarılar ve öneriler…
Dünyaca ünlü bilim insanı Prof. Dr. Madjid Samii, geçtiğimiz haftalarda Üsküdar Üniversitesi’nin davetiyle İstanbul’a geldi. Üniversite tarafından Fahri Doktor Ünvanı verilen Prof. Dr. Samii, beyin ve sinir cerrahisinde gelinen son noktayı meslektaşlarıyla paylaştı.
“MİLYARLARCA HÜCRE UYUMLA ÇALIŞIYOR AMA 7 MİLYAR İNSAN BARIŞ İÇİNDE YAŞAYAMIYOR”
NP Beyin Hastanesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte ‘Beyin Cerrahisi Alanında Dünyadaki Gelişmeler’ başlığı ile bir konferans veren Prof. Dr. Samii, teknoloji ve biyolojinin birbirinden çok şey öğrendiğini ve bugünkü teknolojik gelişmelerle birlikte artık beyin hakkında daha fazla bilgiye sahip olduğumuzu söyledi ve ekledi: “Otomotivde kullanılan navigasyon teknolojisini tıbba transfer edebiliyoruz.” İlerleyen teknoloji sayesinde beyin hakkında daha çok şey öğrendiğimizi ve beynin çalışma biçiminin bize örnek olması olabileceğini aktaran Prof. Dr. Samii, “Beyinde mükemmel bir uyum var;100 milyar hücre birlikte çalışıyor. Ancak 7 milyar insan barış içinde, işbirliği yaparak yaşayamıyor” şeklinde konuştu.
ÜNLÜ CERRAHTAN ÖNEMLİ UYARILAR
Sorularımızı yanıtlayan Prof. Dr. Samii, yeni yetişecek cerrahlara rehber olabilecek öneriler verdi.
Dünyada beyin cerrahisinde gelinen son noktadan kısaca bahseder misiniz?
Bu sorunun binlerce cevabı var. Nöroşirürjideki en önemli şey teknolojideki gelişmelerdir. Bugünkü teknolojik gelişmeler beynimizin işlevselliği ile ilgili daha çok bilgi sahibi olmamızı sağlıyor ve bu bilgi ile de beyin cerrahisindeki stratejiler, yaklaşımlar ve tedaviler daha güvenli bir hale geliyor.
Önceden beynin bir fonksiyonunun tam olarak hangi bölgesi ile alakalı olduğu konusunda çok fazla seçeneğimiz yoktu. Fakat bugün, ameliyattan önce ve ameliyat sırasında seçenekleri tam olarak ortaya koyabiliyoruz. Böylece cerrahi operasyon sırasında sadece beynin neresinde işlem yaptığımızı bilmekle kalmıyoruz, bunu yaparken de bu alanın güvenliğini sağlayabiliyoruz.
“TEKNOLOJİYE HAKİM OLMAYAN CERRAHLAR, HASTASINI YORACAK”
Bugün beyin cerrahisi uzmanlarına daha fazla iş düşüyor. Artık onlar teknoloji ve onun fonksiyonları ile alakalı daha fazla şey öğrenmek zorundalar. Cerrahlar teknolojideki gelişmeleri yanlış yorumluyorlar. Sanıyorlar ki artık daha iyi bir teknolojimiz var ve her şey daha iyi ve daha kolay olacak. Ancak cerrahlar uzmanlıkları ile ilgili kendilerini geliştirmek ve bunların yanında bir de en son teknolojiyi ve onun tüm kavramlarını öğrenmek zorundalar. Bu yaklaşım doğru teknolojiyi doğru hastalarda kullanarak başarılı sonuçlar almaları için şart.
Daha az beyin ve sinir cerrahisi becerisi ve bilgisi ise gereğinden fazla teknoloji kullanımına yani doğrusunu bulana kadar daha çok deneme-yanılma yapmaya ve hastaların da daha çok uğraşmasına neden olur. Çünkü böyle bir cerrah, hangi hasta için hangi teknolojinin uygulanması gerektiği konusunda iyi değildir. Bugün sahip olduğumuz teknolojinin bir tek değil birçok yönü var. Ama bir cerrah son teknolojiye hakim değilse, soruna ulaşmak için belki hepsini birden kullanmak zorunda kalacak. Bu, yeni teknolojinin dünyaya getirdiği bir risktir aynı zamanda.
Dünyanın her yerinden pek çok öğrenci yetiştirdiniz. Sizce hangi ülkeler beyin cerrahisindeki gelişmelere daha çok yatırım yapıyor?
Bu bence yanlış bir soru. Size neden yanlış olduğunu anlatayım. Çünkü gelecekte ülke kavramı kalmayacak. Son 50 yılda neredeyse dünyanın her yerinden bir çok cerrahı, bir Amerikalı ya da Avrupalı cerrahın seviyesine çıkarmak için eğittim. Bu benim gurur kaynağım. Dünyadaki bütün cerrahlar artık aynı seviyede. Artık herhangi bir ülke, diğerinden daha başarılı değil. Bugün bir kişi tek başına dünyayı daha iyi bir hale getirebilir ya da yanlış bir yola sokabilir.
Artık ister Alman’da, ister Türkiye’de, ister Avustralya’da olsun başarılı cerrahlar dünyanın her yerine dağılmış durumda. Bu nedenle her ülkedeki en zeki cerrahları alıp onları bir Amerikalıyı bilgisiyle titretebilecek kadar üst seviyeye çıkardım. Bazen onları kongrelerde dinliyorum ve bununla gurur duyuyorum. Bu benim neredeyse 1971’den, profesörlüğümün başlangıcından beri amacım oldu. Bu 46 yılda birçok ülkeden iyi bir eğitime sahip olmayan birçok cerrah yetiştirdim.
Biz MASSIN (Madjid Samii Society International of Neurosurgery) olarak 2 yılda bir bir araya geliyoruz. MASSIN, beyin cerrahlarının daha iyi bir seviyede olmaları için çalışmalar yapmayı misyon edinen bir kuruluş. Bütün kıtaları dolaşıyoruz. İlk olarak Almanya’da başladık ve daha sonra Latin America, Amerika, Japonya ve Ürdün’e gittik. Bu sene de Montenegro’dayız.
Cerrahların bireysel çabaları konusunda size katılıyorum ancak bu cerrahların başarısında, ülkelerinin eğitim, bilim ve teknolojiye olan yatırımları ve politikaları da etkili oluyor. Peki tüm dünyadaki beyin cerrahisini seçecek yeni doktorlar için bir tavsiyeniz var mı?
Bu bütün dünyanın faydasına olacak güzel bir soru. Çünkü benim pozisyonum bu konuda bir ülkeyi yükseltmek ya da diğerini listeden atmak değil. Ancak genç doktorlara tavsiyem, beyin cerrahlığını asla kısa sürede zengin olmak amacıyla seçmesinler. Çünkü bu bir zehirdir. Eğer bu zengin olma zehrini bir kez almışlarsa ilk başta iyi bir kazanç sağlayacaklar. Kısa sürede ve az miktarda bilgiyle her şeyi yaparak para kazanmaya çalışacaklar. Ancak tam olarak henüz uzmanlıklarını bile almadan, yanlış hastalara bir sürü gereksiz ve ameliyatlar yapacaklar.
Bu nedenle genç cerrahlara tavsiyem şu; lütfen eğitiminizin başlangıcında kısa zamanda para kazanmayı aklınızdan çıkarın ve eğitiminizi yapabildiğiniz kadar iyi bir seviyeye getirebilmeye odaklanın.
Zaten iyi bir uzmanla 10-12 sene boyunca çalışırsanız, ileride hedeflediğinizin 10 katı para kazanırsınız. Üstelik bu kez doğru hastayı, doğru bir cerrahi uygulamayla, daha iyi bir sonuç alarak tedavi edersiniz ve mutlu olursunuz. Kariyerleri boyunca cerrahların önüne iki yol çıkıyor: Birinci yol daha çok bilgi edinmek, ikinci yol ise daha çok para kazanmak.